Ayça Karaca [email protected] Ayça Karaca

Ukrayna’da savaş çıkar mı? Ekonomik ve siyasi sonuçları ne olur?

26 Ocak 2022, 14:26 ---

Rusya’nın geçtiğimiz yılın son günlerinde Ukrayna sınırına 100 bini aşkın askeri konuşlandırması, Baltık Denizi’ne savaş gemileri göndermesi ve  gerçekleştirdiği  tatbikatlar iki ülke arasında krizi tırmandırdı. Tüm dünya nefesini tutmuş gerilimin tırmanışını izliyor.  Ukrayna’nın işgal edilme riskinin giderek artması uluslararası piyasaları da olumsuz etkilemeye başladı. Avrupa Parlamentosu (EP) Ekonomik ve Bilimsel Politikalar Genel Müdürlüğü ekonomistleri  tarafından hazırlanan 25 Ocak tarihli  raporda da sonucu şu anda tam olarak kestirilemese de doğuda yükselen gerilimin yol açabileceği potansiyel ekonomik ve siyasi  sonuçlar ele alınıyor. 

Rapora göre Rusya’da  ülkede giderek kötüleşen ekonomik koşullara ilişkin endişeler yükselirken   petrol ve doğalgaz fiyatlarındaki artışın  yarattığı   gelir Rus ekonomisi için bir talih kuşu oldu.  Ancak Rusya’nın Avrupa’daki en büyük komşusu olan Ukrayna’yı işgalinden kazanacaklarının belirsiz  ancak kayıplarının  tam tersine çok fazla olacağı da  vurgulanıyor. Bu kapsamda rapora göre :  

· Rusya’nın Ukrayna’yı işgali bir şok yaratsa da çok büyük bir süpriz olmayacak. Ukrayna ordusu Rusya’nın 2014’ün ilk yarısında Kırım’ı ve Donbass bölgesinin bir kısmını işgal ettiği zamana göre daha fazla silahlanmış ve organize durumda bulunuyor. Putin’in  daha önce komşu ülkelere gerçekleştirdiği askeri saldırılara oranla savaş meydanında daha ağır kayıplar verme riski bulunuyor. Bu durum Rus kamuoyunda Putin’e karşı büyük bir tepkiye yol açabilir.    

· NATO’nun Ukrayna’yı üyeliğe kabul etmesi Batı ülkelerinin şu anda gündeminde yer almıyor. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ise NATO’yu uzak bir mesafede tutma hedefinin tam tersine  ittifakın Rusya’ya yakın Avrupa ülkelerindeki askeri varlığını arttırmasına neden olabilir. Bu işgal Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılma düşüncesini de güçlendirebilir.

· Rusya Batı demokrasilerine karşı Putin’in deyimiyle tampon bölge yaratmak için askeri hedeflerinde ileri gittikçe, zaman içerisinde emperyal aşırılığının maliyetlerine katlanmak durumunda kalacak. Komşu bir ülkeyi işgal etmenin maliyetinin oldukça yüksek olacağı öngörülüyor.  

· Uzun dönemde ise olası bir işgalin ardından Rusya’ya karşı Batı ülkerinin uygulayacağı yaptırımlar ülke ekonomisinin belini Putin’in kamuoyunda ciddi bir huzursuzukla karşılaşmasına yol açacak derecede bükebilir. 

· Rusya’nın doğalgazı kesme tehdidini bir silah olarak kullanması Avrupa’nın alternatif enerji kaynaklarına geçişini hızlandırabilir. Bu gerçekleşirse Rusya ve yönetici sınıfı zarar görebilir. 

Bütün bu olası  riskler kapsamında raporda analistler Rusya’nın  AB ve NATO arasındaki görüş ayrılıklarının derinleşmesini ümit edebileceğini öngörüyor. Demokrasinin yapısı gereği her ülkede ve ülkeler  arasında farklı konularda görüş ayrılıkları olabilir. Ancak Rusya’nın Ukrayna’yı işgali büyük olasılıkla AB ve NATO’yu daha önce olmadığı kadar birleştirebilir.  Örneğin Almanya’da Rusya’ya karşı daha sert bir tutum izlenmesi politikasına ağırlık verilebilir.

Ekonomik ve finansal sonuçlar?

Bu çerçevede, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı bir insanlık trajedisine yol açabilir. Askeri ve politik konuların ötesinde Avrupa’da tüketici ve iş dünyası güvenine geçici bir darbe  vurabilir. Avrupa’da artan  enerji fiyatları enflasyonda daha fazla artış yaratabilir.  Analistler en kötü senaryo olarak  petrol ve gaz tedariğinde uzun süreli yaşanabilecek kesintilerin Avrupa’nın bazı kesimlerinde geçici enerji kesintilerine yol açabileceğini tahmin ediyor. Avrupa için gündemde olan bu riskler detaylı olarak incelendiğinde ise:

- Avrupa’da kış mevsimi sadece bir kaç ay daha devam edecek. Diğer kaynaklardan sağlanacak enerji ithalatına daha yüksek fiyatlar ödeyerek ve fakir hane halkının enerji faturalarını sübvanse ederek AB üyeleri Rusya’dan doğal  gaz tedariğinde yaşanacak kesintilerin sıkıntısını hafifletebilir.

- Enerji fiyatlarında önümüzdeki aylarda yaşanabilecek daha fazla artış Avrupa Merkez Bankası (ECB) tarafından geçici bir arz şoku  olarak öngörülüyor. Bu gelişmenin ECB’nin faiz artışını hızlandırması beklenmiyor. ECB’nin finansal piyasalarda uyguladığı parasal teşvik politikasının reel ekonomiye geçişkenliğini sürdürmek amacıyla geçici olarak kredi musluklarını daha fazla  açarak müdahele edebileceği öngörülüyor.

-Rusya Ukrayna’ya 2014’ün ilk yarısında askeri müdahelede bulunduğu zaman Euro Bölgesi ekonomik güven endeksi çok az etkilendi. Ayrıca reel GSYİH 2014’ün ilk çeyreğinde %0,4 iken 2. çeyrekte %0,2 ve 3. çeyrekte %0,5 oranlarında gerçekleşerek normal bir dalgalanma gösterdi.

Bu doğrultuda, Rusya büyük bir ülke ve güçlü bir askeri güç olsa da ekonomisinin iyi yönetilmediği ve potansiyelinin altında performans gösterdiği gözleniyor. Rusya büyüklüğüne ve yakınlığına ragmen Avrupa için önemli bir pazar olarak değerlendirilmiyor. Örneğin Almanya’nın ihracatının %1,9’u Rusya’ya yapılırken bu oran Polonya için %5,6 ve dört Doğu Avrupa ekonomisi için (Polonya, Çek Cumhuriyeti. Macaristan ve Slovakya) %12’den fazla gerçekleşti. Rusya’nın Alman ihracatındaki payı Ruslar Ukrayna’ya 2014’te müdahele etmeden önce zirve yaptı.

Bu çerçevede, Rusya’nın azalan önemi bir dereceye kadar Batı ülkeleri tarafından uygulanan önceki yaptırımların etkisiyle açıklanabilir.  Bugün Almanya GSYİH’sının %0,7’sini (Euro Bölgesi ise bütün olarak %0,6’sını ) Rusya’ya mal satarak elde ediyor. Euro Bölgesi’nin 2022 ekonomik performansını şekillendirecek diğer bütün faktörlere göre uygulanabilecek ambargolar sonucu Rusya ile enerji dışı ticaretten doğabilecek  kayıpların büyüme üzerindeki etkisi nerdeyse önemsiz olarak değerlendiriliyor. Euro Bölgesi içinden ve ABD’den  gelecek güçlü iç talebin Rusya ile ticarette yaşanacak kayıpları telefi edebileceği öngörülüyor.

Sonuç olarak, Rusya’nın Ukrayna’ya olası bir saldırısı halinde piyasaların geçici bir gerilemenin ardından toparlanması ekonomik büyümede etkisinin ise önemsiz derecede olması bekleniyor.  Bu tahminleri devre dışı bırakacak barışçıl bir çözümün gündeme gelmesi ise tüm siyasi ve ekonomik  aktörlerin en büyük dileği olarak görülüyor.

*Bu yazı yazarın kişisel görüşlerini yansıtmakta olup çalıştığı kurum yazıda yer alan görüş ve düşüncelerden sorumlu değildir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (3)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • gündemin sesi06 Nisan 2022 17:13

    Sn. Ayşe Karaca bu yazıyı yazmanızın üzerinden yaklaşık 2,5 ay geçmiş ve bu süreç ne kadar doğru tespitler yaptığınızı ortaya çıkarmıştır.Tebrik ediyor yazı ve analizlerinizin devam etmesini diliyorum.

  • Kg'uash Nefyn 12 Şubat 2022 08:51

    Rusya'nın ambalajsız, saydam agresifliğini NATO, AB'den ayrılmış insanlık tarihinde başka uluslar adına o ülkelere çizdiği sınırlarla kirli savaşlar üretmekte usta eski üyesiyle onun Orta Doğu'da konuşlu terörizm ve savaş fabrikası kolunun, ABD'nin kaba gücün Almanya'da enerji darlığı yaratıp ekonomik üstünlüğüne darbe vurma planıdır. Aynen 1993 Orta Doğu Savaşıyla Japon ekonomisine 20 yıldır altında kaldığı darbe gibi. Bu 3 senarist Almanya ve Japonya, Çin'in kuyusunu kazmaktan kendilerini geliştirmeye odaklanarak bu ABD, 430.000 köprüsünü yeniden yapmaya, ırkçılığa son vermeye odaklansalar? silaha alışık halklara tahtalarıyla eğitim maskaralığını da Biden'in barışçıl oyverenlerini uyutmak için mi? Dünya haritasını çizmişin bn. dışişleri bakanı Rusya haritasını bilmiyoru sefilliğe '!renk'! Kraliçe arada nefret edilmiş, oğlunu ve çirkinlik abidesi buruşuk korkuluğu yerine tahta geçireceğini duyuruyor... Tam bir sefiller sahnesi.

  • S.F.Ç04 Şubat 2022 11:08

    ruslar küçük bir operasyon yapabilir, ( AB _ABD ' ye ders vermek için ) 

BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster