AB’de 2022 ekonomik görünümü
AB finansal ve ekonomik sistemi ile üye devletler için geçtiğimiz iki yıl pandeminin yol açtığı kriz diğer krizlere nazaran çok ağır hissedildi. Kovid-19 pandemisi tam anlamıyla sona ermediği için yeni yılda da AB’nin virüsün yeni ortaya çıkan varyantı ile nasıl mücadele edeceği ve ekonomik büyümenin seyri merakla izlenecek.
Bu kapsamda, Avrupa Komisyonu AB ekonomisinin pandeminin yol açtığı resesyondan öngörülenden daha hızlı çıkacağını tahmin ediyor. Aşı kampanyaları devam ederken kıstlamalar da kademeli olarak kaldırılıyor. Bahar aylarında canlanan büyüme yaz aylarında da kesinitisiz devam ederken ekonomilerin açılmasıyla daha fazla ivme kazandı. Komisyon, ekonomik canlanmaya sekte vuran yeni varyant haberlerine rağmen AB ekonomisinin 2021, 2022 ve 2023 yıllarında sırasıyla %5, %4,3 ve %2,5 büyüyeceğini öngörüyor. Euro Bölgesi’nin ise 2021 ve 2022 yıllarında AB ile aynı oranda 2023 yılında ise %2,4 büyümesi bekleniyor. Komisyon’un bu tahminleri büyük ölçüde Kovid-19 pandemisinin gelişimi ve ekonomilerin açılmasını takiben talepte beliren ani artışa karşın arzın uyum sağlama oranı faktörleri baz alınarak belirlendi.
Bunun yanısıra, Komisyon’un büyüme projeksiyonlarında 2021’de bütçe açıklarının baharda yapılan tahminlere göre daha düşük olacağı da öngörülüyor. Kıtada hala süren güçlü mali desteklere karşın AB’nin 2020’de GSYİH’nın %6,9’una yükselen toplam mali açığının 2021’de %6,6’ya gerilemesi bekleniyor. Önümüzdeki yıl destek önlemlerinin ve otomatik istikrar sağlama mekanizmalarının ekonomik genişlemeyi teşvik etmesiyle birlite mali açığın yarıya inerek GSYİH’nın %3,6’sına ve 2023’te de %2,3’e düşeceği hesaplanıyor.
AB’nin toplam borç/GSYİH oranının ise bu yıl %92 seviyesinde stabilize olması, 2022’de düşüşe geçmesi ve 2023’te ise %89’a gerilemesi öngörülüyor.
Atlantik’in öbür yakasında ise Uluslararası Para Fonu (IMF) 2021’de AB’nin gelişmiş ülkelerinin %5,2, gelişen ülkelerinin ise %6 büyüyeceğini Dünya Ekonomik Görünümü Temmuz Raporu’nda açıkladı. IMF’e göre toparlanma 2022’de potansiyel virüs mutasyonları, tedarik zincirinde uzayan kesintiler ve yüksek enerji fiyatları gibi aşağı yönlü riskler nedeniyle gelişmiş ülkeler için %4,4’e ve gelişen ülkeler için %3,6’ya gerileyecek. Ekonomi desteklenmeye devam ederken 2020-21’de sağlanan sıradışı büyüklükte mali desteğin ise mali poliitkalar için manevra alanı yaratabilecek başka alanlara aktarılabileceği de kaydediliyor.
Bu çerçevede, küresel ekonominin ise (AB hariç) 2020’de %2,9 geriledikten sonra ülkelerin yeniden açılması ve mal ticaretinde yaşanan yükselme sonucu 2021’de %5,8 büyüyeceği öngörülüyor. Bir çok ülkede uygulanan makro ekonomik destekleyici politikaların ivme kaybetmesi ve konjonktürel canlanışın azalması ile birlikte küresel ekonomik büyümenin 2022 ve 2023’te sırasıyla %4,5 ve %3,7’ye gerileyeceği tahmin ediliyor. Bu genel görünüm gelişen ve gelişmiş ülkeler arasındaki farklılıkları ve aşılama oranındaki küresel düzeydeki değişimleri gizliyor. Çin’deki ekonomik aktivitenin de aşırı borçlu özel sektör, azalan altyapı yatırımları ve regülasyonlardaki sıkılaşma nedeniyle yavaşlaması bekleniyor.
Enflasyon cephesinde ise Avrupa Komisyonu mevcut fiyatlarda gözlenen yükseliş baskısının büyük oranda geçici olduğunu ve pandemi sonrası yeniden açılma ve takip eden ekonomik uyum ve düzeltme sürecine bağlı olduğunu öne sürüyor. Enflasyonun Euro Bölgesi’nde 2021’de %2,4 ile tepe noktasına ulaştıktan sonra arz-talep uyumsuzluklarının giderilmesi ve enerji fiyatlarının gelecek yılın ikinci yarısında stabil olmasıyla 2022’de %2,2’ye ve % 2023’te %1,4’e gerilemesi bekleniyor. AB’de ise enflasyonun 2021,2022 ve 2023’te sırasıyla %2,6, %2,5 ve %1,6 olacağı öngörülüyor.
Sonuç olarak yeni bir yıla girerken AB ekonomisine yön verecek etkenler listesinde Kovid-19 başat tehdit olmaktan çok ekonomide, finansta ve büyük şirketler cephesindeki gelişmeler için bir arka fon oluşturacak gibi görünüyor. Önümüzdeki yıl Birliğin en önemli gündem maddelerinin başında küresel ekonominin verilen teşvikler nedeniyle aşırı ısınması ve ECB’nin enflasyon tehdidine karşı takınacağı tutum gibi büyük makro ekonomik konular yer alıyor. Ayrıca yükselen tahvil faizleri ve finansal krizden beri küresel piyasaları destekleyen sermaye akımlarının sona ermesi ile birlikte borsalardaki oyuncuların başka yatırımları tercih etmeye başlaması gibi yön değişiklikleri de gündemde öne çıkacak gibi görünüyor.
* Bu yazı yazarın kişisel görüşlerini yansıtmakta olup çalıştığı kurum yazıda yer alan görüş ve düşüncelerden sorumlu değildir.
-
22 Ağustos 2023, Salı
Roma umudun tecrübeye zaferidir
Devamını Oku -
11 Temmuz 2023, Salı
Bosna-Hersek Türk yatırımcıları bekliyor
Devamını Oku -
20 Haziran 2022, Pazartesi
ABD’de 2022 sonuna kadar ekonomik beklentiler
Devamını Oku -
18 Mayıs 2022, Çarşamba
Ukrayna savaşı AB ekonomisini nasıl etkiliyor? Petrol ambargosu uygulanacak mı?
Devamını Oku -
26 Ocak 2022, Çarşamba
Ukrayna’da savaş çıkar mı? Ekonomik ve siyasi sonuçları ne olur?
Devamını Oku -
05 Ocak 2022, Çarşamba
Omikron varyantı Avrupa için bir tehdit mi?
Devamını Oku - 16 Aralık 2021, Perşembe Devamını Oku
-
09 Şubat 2021, Salı
ECB üye ülkelerin borcunu silebilir mi?
Devamını Oku - 04 Şubat 2021, Perşembe Devamını Oku
-
01 Şubat 2021, Pazartesi
Avrupa’da tünelin ucunda ışık göründü mü?
Devamını Oku
- BANKA HİSSELERİ
-
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
- BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
-
Basın Daveti
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği
06 Şubat 2020, 09:30
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
- Tüm Etkinlikleri Göster