Ayça Karaca [email protected] Ayça Karaca

Ukrayna savaşı AB ekonomisini nasıl etkiliyor? Petrol ambargosu uygulanacak mı?

18 Mayıs 2022, 09:10 ---

Rusya’nın Ukrayna’ya Şubat ayında saldırısıyla başlayan savaş ile enerji ve gıda fiyatlarındaki hızlı  yükseliş Euro Bölgesi’ni stagflasyon ortamında tutmaya devam ediyor. Aynı zamanda savaş ABD ve Çin’den kaynaklanan risklerle birlikte  Avrupa’nın yakın dönem ekonomik görünümüne büyük bir tehdit oluşturuyor.

Bu kapsamda Ukrayna’da süren savaşın Avrupa’daki negatif etkileri çerçevesinde  potansiyel sonuç belirsizliğini koruyor. Askeri uzmanlar tarafından yapılan değerlendirmeler incelendiğinde ise üç senaryo gerçekçi olarak öne çıkıyor:

(i) Rusya bir süre daha Ukrayna topraklarında ilerleme çabası gösterip daha sonra Ukrayna’nın doğusunda ve güneyinde ele geçirdiği toprakları korumak amacıyla savaşın temposunu düşürmeyi deneyebilir.  

(ii) Her iki taraf da sonucu büyük bir belirsizlik taşıyan uzun bir yıpratma savaşını sürdürebilir veya

(iii) Ağır kayıplar Rusya’yı tıpkı Kiev’de olduğu gibi ülkeden kısmi bir geri çekilmeye zorlayabilir. 

Bu kapsamda Rus lider Putin 9 Mayıs’ta yaptığı konuşmada bugüne kadar olan yaklaşımında önemli bir değişikliğe gitmedi. Putin  savaşı sona erdirmeye yönelik bir duyuruda bulunmadı ancak bazı gözlemcilerin umduğu gibi politik olarak tartışmalı olan Rus askeri  ihtiyat güçlerinin geniş çaplı olarak harekete geçirilmesini de gündeme getirmedi. Bu doğrultuda, savaşın bir yarışa döndüğü gözleniyor. Bir taraftan Rusya asker gücü ve ağır silahlardaki avantajını saldırgan için Kiev çevresindeki ormanlık alana göre daha uygun olan arazide  sistemli bir şekilde kullanıyor. Rus ordusu ülkenin ikinci büyük şehri Harkov’dan geri çekilirken Ukrayna’nın doğusunda ve Donbas yakınlarında sınırlı bir ilerleme gösterdi. Diğer tarafta  gelişmiş Batı ülkelerinin silahlarının Ukrayna’nın batı sınırından uzaktaki Rus sınırlarına adım adım teslim edilmesi Ukrayna kuvvetlerini dayanma güçlerinin son noktasına getirdi.   

Olumlu bir açıdan bakıldığında ise Rusların tam zafer kazandığı ve Ukrayna devletinin bağımsızlığını kaybettiği  en kötü senaryonun gerçekleşme olasılığının çok düşük olduğu  artık tüm uluslararası çevrelerde kabul ediliyor. Rusya’nın askeri gücünü ülkenin doğusuna ve güneyine kaydırmasının ise;

(i) Bazı raporlara göre Ukrayna topraklarının %60-70 oranındaki kısmının tarım için yeterince elverişli hale geldiği;

(ii) Ukrayna’nın bazı bölgelerindeki fabrikaların yeniden üretime başlayabileceği  (AB otomotiv sanayinin ihtiyaç duyduğu kablo düzeneği dağıtımının devam edeceği)

(iii) Bazı mültecilerin Kiev Bölgesi’ne döneceği anlamına geldiği yorumları yapılıyor. Her ne kadar Ukrayna limanlarının kapatılması bu yıl ülkeden küresel piyasalara buğday arzının tedarikini son derece güçleştirse de, Ukrayna ve komşuları buğday arzının güvenli ticaretinin  sağlanabilmesi için demiryollarını işler durumda tutmaya çalışıyor. Bununla birlikte Ukrayna’dan tahıl ve Rusya’dan gübre tedarikindeki  büyük ölçekli azalma küresel gıda piyasalarında 2022 sonrasında bile  çok önemli kesintilere neden olacak gibi görünüyor. Batı’nın Putin’in başlattığı savaşa  karşı oldukça kararlı duruşunun Çin’i de politik stratejilerini  gözden geçirmeye yöneltmiş olduğu gözleniyor. 

Sonuç olarak Rusya’nın saldırısıyla başlayan bu acımasız savaş Ukrayna’da büyük can kayıplarına ve korkutucu bir yıkıma yol açtı. Ülkenin tamamen işgal edilme olasılığı özellikle Ukrayna’dan gıda ve gübre ithalatına bağımlı olan gelişen ülkeler ve Avrupa için büyük bir ekonomik risk olmaya devam ediyor. Şubat sonundan beri savaş Avrupa ekonomik büyüme tahminlerinde de aşağı yönlü en büyük risk olmayı sürdürüyor.

Emtia riskleri

Savaşın başlangıcında 130 dolara kadar yükselen petrolün varil  fiyatı 114 dolar seviyelerine  geriledi. Ancak gıda ve doğal gaz fiyatları çok yüksek seyretmeye devam ediyor. Butcha, Borodyanka ve Mariuopol’de Rus ordusunun işlediği savaş suçları Avrupa hükümetlerinin Rusya’dan enerji ithalatını mümkün olduğunca  hızlı  kesme kararını güçlendirdi. Rusya doğal gaz boru hatlarının akışını başka kullanıcılara yeniden yönlendiremeyeceği için bu gelişme ile küresel piyasalara gaz tedarikinde yaşanacak kesinti ve gaz stoklarını yenilemek isteyen alıcıların paniği fiyatların çok hızlı yükselmesine yol açıyor.

Bu çerçevede, ekonomik tahminlerin dayandığı petrol ve doğal gaz fiyatı tahminleri yukarı yönlü riskler barındıran piyasalardaki forward (vadeli) fiyatlarla büyük benzerlik gösteriyor. Bu nedenle yılın geri kalanına ilişkin ekonomik görünüm  tahminlerinde de büyümede aşağı yönlü ve enflasyonda yukarı yönlü beklentiler ağırlık kazanıyor. Şimdiden Euro Bölgesi’nde  GSYİH yılın ilk çeyreğinde %0,3 düzeyinde gerçekleşerek yavaşlarken yıllık enflasyon ise  savaş öncesi tahminlerin üç puan üzerinde -%7,4-açıklandı.  AB’nin Rusya’ya enerji ambargosu uygulamasına ilişkin tartışmalarda  da üç unsur ön plana çıkıyor:

(i) Kömür ambargosu: Birlik için çok büyük sıkıntı yaratacağı düşünülmüyor. AB Nisan’da Rusya’dan kömür ithalatını Ağustos ortasına kadar dört aylık bir periyodda kademeli olarak azaltmaya karar verdi. Kömür diğer kaynaklardan da tedarik edişebildiği için ambargonun AB ve Euro Bölgesi ekonomileri için önemli bir etkide bulunacağı öngörülmüyor.

(ii) Petrol ambargosu: Sert olabilir ancak yıkıcı etkide bulunması beklenmiyor. AB Rusya’dan petrol ithalatını ham petrolde altı ayda ve petrol ürünlerinde sekiz ayda bitimeyi planlıyor.  Her ne kadar AB, Macaristan ve  Slovakya’ya 2024 sonuna kadar, Çek Cumhuriyeti ve büyük olasılıkla Bulgaristan’a ise 2024 ortasına kadar çeşitli istisnalarla geçiş dönemi  önerse de Macaristan ambargoya karşı çıkıyor. AB Dışişleri Bakanları’nın Rus petrolüne ambargo getiren  yaptırım paketinde karar çıkmadı..Başta Macaristan olmak üzere, AB içindeki "petrol ambargosuna muhalif görüşler" nedeniyle birlik içinde uzlaşma sağlanamıyor. AB kaynakları Macaristan’ın ülkeye önerilecek bazı cömert istisnalar ve belki de tazminat karşılığı vetosunu kaldırmasını bekliyor. Eğer AB Macaristan ile uzlaşma sağlayamazsa geri kalan üye devletlerin büyük bir kısmının Rusya’ya karşı AB koordinasyonunda kararlaştırılmış ulusal önlemlerle ambargo uygulayabileceği  öngörülüyor. Bu gibi bir ambargonun petrol fiyatlarının uzun süre yüksek kalma riskini arttırması beklenebilir.

(iii) Gaz ambargosu: En büyük sorun. Çünkü gaz boru hatlarıyla tedarik ediliyor ve AB  yakın gelecekte Rusya dışında başka bir yerden gaz ithalatıyla oluşacak açığı kapatamaz. Likit doğal gazın (LNG)  üretim, taşımacılık ve dağıtım kapasitesi oldukça kısıtlı bulunuyor.  Daha önce de belirtildiği gibi ani bir doğal gaz ambargosunun Euro Bölgesini resesyona sürükleme riski de yüksek görülüyor. Ayrıca petrol ambargosunda süren tartışmalar yakın gelecekte AB’nin gaz ambargosu uygulanması ya da başka önlemler-fiyatlarda artış yaratacak veya ani tedarik ihtiyacı doğuracak-   için anlaşmaya varması olasılığının düşük olduğunu gösteriyor. Petrol ambargosu uygulanmasının Rusya’nın federal bütçesini daha çok sarsması da bekleniyor.

* Bu yazı yazarın kişisel görüşlerini yansıtmakta olup çalıştığı kurum yazıda yer alan görüş ve düşüncelerden sorumlu değildir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster