BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaKazandıran Sohbetler35 milyar dolarlık ihracatın can damarı KYS'cilerden kritik çağrı----

35 milyar dolarlık ihracatın can damarı KYS'cilerden kritik çağrı

35 milyar dolarlık ihracatın can damarı KYS'cilerden kritik çağrı
26 Eylül 2023 - 08:30 www.finansgundem.com

Konfeksiyon yan sanayinin dev ihracattaki rolü ne? Sektör temsilcileri global rekabette eşitlik için ne istiyor? İşte sorunlar ve kritik çağrı... KYSD Başkanı ve Akademisyen Dr. Murat Özpehlivan anlatıyor...

VOLKAN KARSAN – FINANSGUNDEM.COM / KAZANDIRAN SOHBETLER

Ülkemizde son dönemlerde giyinmek karın doyurmaktan daha kolay hale geldi. Bir fastfood mönüsünün altında fiyatla pazarlardan ya da outlet mağazalarından giyim eşyası almak mümkün. Ekonomimiz için her zaman hem istihdam hem de ihracat anlamında çok önemli yer tutan tekstil ve hazır giyim sektörünün sorunlarını öğrenmek istedik. “Kazandıran Sohbetler”e Konfeksiyon Yan Sanayicileri Derneği (KYSD) Başkanı ve Okan Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Dr. Murat Özpehlivan’ı davet ettik… TEXHIBITION İstanbul Kumaş ve Tekstil Aksesuarları Fuarı’nın hemen akabinde sektörü mercek altına aldık…



“KONFEKSİYON YAN SANAYİ ENDÜSTRİSİ ÜLKEMİZ İHRACATINA T3,5 İLE 4,5 MİLYAR DOLAR ARALIĞINDA NET KATKI SUNMAKTADIR”

- Sayın Özpehlivan, hem KYSD Başkanı hem de bir akademisyen olarak ihracat ve tekstil sanayinin ekonomimizdeki yerine hatırlamamamıza yardımcı olabilir misiniz?

- Ülkemiz ekonomisinde özellikle kadın istihdamı, çevre ve insan odaklı üretim, markalaşma, en az dış girdi kullanarak en yüksek ihracat rakamına ulaşma gibi birçok farklı alt başlıkta tekstil, konfeksiyon ve konfeksiyon yan sanayi sektörlerinin önemi yadsınamayacak düzeydedir. Toplamda 35 milyar dolara yakın bir ihracat gerçekleştiren bu sektörlerin tam ortasında yer alan konfeksiyon yan sanayi sektörü ise bu anlamda stratejik bir rol üstlenmektedir. Hazır giyim sektörümüzle birlikte gelişip büyüyen ve bugün moda sektörünün itici gücü olan konfeksiyon yan sanayi endüstrisi ülkemiz ihracatına doğrudan ve dolaylı olmak üzere toplamda 3,5 ile 4,5 milyar dolar aralığında net katkı sunmaktadır. Altyapısı oturmuş, tasarım ve inovasyon geliştirebilen, trend belirlerken çevreci ve insan odaklı üretim yapabilen böylesine önemli bir sektörün ihracatımız açısından fazlasıyla önemli olduğunu belirtmekte yarar görüyorum.

“TEXHİBİTİON FUARI SEKTÖRÜMÜZ VE ÜLKEMİZ ADINA ÖNEMLİ BİR VİTRİN GÖREVİ ÜSTLENMEKTE. ÖZELLİKLE AVRUPALI ZİYARETÇİ SAYISINDAKİ ARTIŞ FUARIN GELECEĞİ AÇISINDAN BİZLERİ OLDUKÇA MUTLU ETTİ”

- Bir süre önce yapılan TEXHIBITION İstanbul Kumaş ve Tekstil Aksesuarları Fuarı nasıl geçti, beklenen sonuçlar alındı mı?

-Texhibition Fuarı’nın hem sektörümüz hem de ülkemiz için faydalı ve başarılı bir organizasyon olduğunu söylemek isterim. Gün geçtikçe artan katılımcı ve ziyaretçi sayısı hem nitelik hem de profil açısından sürekli gelişiyor. Fuar sektörümüz ve ülkemiz adına önemli bir vitrin görevi üstlenmekte. Ülkemizin gelişmiş tekstil ve tekstil aksesuarları sektörünü bir araya getiren ve bunu çok yüksek standartlarda başarabilen bu organizasyon her geçen gün çıtasını yükseltiyor. Konfeksiyon Yan Sanayicileri Derneği (KYSD) olarak bizler de bu organizasyonun arkasında durmaya ve güçlenmesi adına var gücümüzle destek olmaya gayret ediyoruz. Özellikle Avrupalı ziyaretçi sayısındaki artış fuarın geleceği açısından bizleri oldukça mutlu etti. Trend alanı gelecek sezonun renk ve ürün kombinasyonları açısından fazlasıyla değerliydi. Üç gün süren organizasyon boyunca katılımcı firmalarımız birçok görüşme gerçekleştirip iş birliği imkanı buldular. Güney Amerika’dan Kuzey Avrupa’ya, BDT ülkelerinden Orta Doğu’ya, Kuzey Afrika’dan Balkanlar’a her coğrafyadan alıcının yer aldığı ve özellikle ülkemiz hazır giyim üreticilerinin yoğun ilgi gösterdiği bu organizasyon inanıyorum ki gelecekte ülkemiz ve sektörlerimize çok daha büyük katkılar sunacaktır. İTHİB ve İTO başta olmak üzere emeği geçen herkese gönülden teşekkürlerimi sunuyorum.

“BU ZORLU SÜREÇTE ÜLKEMİZDE ÜRETİLEN YA DA ÜRETİLME POTANSİYELİ BULUNAN ÜRÜNLERİN İTHALATINDA KORUMA ÖNLEMLERİNİN HAYATA GEÇİRİLMESİNİ ÖNEMLİ BULUYORUM”

- Tekstil sektörünün ihracatımızdaki payının artması için ne tür önlemler alınması gerekir?

- Özellikle geçmekte olduğumuz bu zorlu süreçte ülkemizde üretilen ya da üretilme potansiyeli bulunan ürünlerin ithalatında koruma önlemlerinin hayata geçirilmesini önemli buluyorum. Her bir dövizin böylesine kıymetli olduğu bir dönemde hem insanımızın üretmesi ve istihdam edilmesi hem de dövizimizin yurtdışına gitmemesi ve ihracata dönüşerek memleketimize fayda sağlaması adına bunu önemsemeliyiz. Avrupa’da baş gösteren resesyon, Rusya-Ukrayna Savaşı, Pandemi sonrası Çin’in ve Uzak Doğu’nun tedarik zincirine dahil olması, finansal maliyetlerin artışı, enflasyonist ortamın talepte oluşturduğu daralma ve artan işçilik ile ek maliyetlerimizle birlikte sektörün finansal anlamda desteklenmesi elzem duruma gelmiştir. Bu sıkıntılı dönemin atlatılabilmesi kamu, banka ve özel sektörlerin iş birliğinin en üst düzeyde gerçekleşmesiyle mümkündür. Firmaların kısa vadeli borçlarının uygun maliyetlerle ötelenmesi ve işçilik maliyetlerine sektörel bazda Kısa Çalışma Ödeneği benzeri destekler sunulması sürecin az hasarla atlatılabilmesi adına gereklidir. Özellikle yatırım yapmanın güç ve maliyetli olduğu böylesine kritik ve stratejik bir sektörün korunması ve geleceğe güçlenerek taşınabilmesi adına ivedilikle hareket edilmelidir.

“SEKTÖRÜMÜZÜN ÜRETTİĞİ ÜRÜNLERİN İTHALATINDA SIKI ÖNLEMLER ALMAK VE BU SÜREÇLERİ DİKKATLE İZLEMEK ONLARIN UZAK DOĞU FİRMALARI KARŞISINDA EZİLMELERİNİ ÖNLEYECEKTİR”

- Bu sektördeki üretim ve ihracatın belli bir oranda ithalata dayalı olduğunu biliyoruz, bu konuda dış ticaret açığının küçülmesine katkı anlamında ne tür girişimlerde bulunulabilir?

-Sektörüm üzün üretebileceği hammaddelerin yatırım ve üretimlerinin desteklenmesi, üretilmesi mümkün olmayan girdilerin ise ithalatında vergiden muaf tutulması mutlaka dikkate alınmalıdır. Konfeksiyon yan sanayisi ürünü üreten bir sanayicinin en azından çevre ülkelere nazaran rekabette dezavantajlı durumda olması kabul edilemez bir durumdur. Hammadde temini hususunda vergi duvarları oluşturmak özünde ülkemize faydadan ziyade zarar verebilmektedir. Önemli olan nihai ürünün uluslararası pazarlarda rekabetçi olmasıdır. Bu sayede daha çok istihdam oluştururken katma değerli ürün ihracı da gerçekleşmektedir ki bu durum ülkemiz ekonomisi adına da değer oluşturmaktadır. Askı, dar dokuma, düğme, etiket, fermuar, tela, metal aksesuar ve kapitone gibi konfeksiyon yan sanayi ürünleri üreten üye ve sanayicilerimizi rakiplerine nazaran daha güçlü, daha etkin ve daha rekabetçi kılabilmek adına bu konuda aksiyon almamız önemli. Ayrıca sektörümüzün başarıyla ürettiği ürünlerin ithalatında da sıkı önlemler almak ve bu süreçleri dikkatle izlemek onların Uzak Doğu firmaları karşısında ezilmelerini önleyecektir. Bu konuda da özellikle kamunun hızlı ve proaktif olmasını beklediğimizi belirtmek isterim.

Konfeksiyon yan sanayisi ürünü üreten bir sanayicinin en azından çevre ülkelere nazaran rekabette dezavantajlı durumda olması kabul edilemez bir durumdur. Hammadde temini hususunda vergi duvarları oluşturmak özünde ülkemize faydadan ziyade zarar verebilmektedir. Önemli olan nihai ürünün uluslararası pazarlarda rekabetçi olmasıdır.

“HER ALT SEKTÖRÜMÜZ ÇEVREYİ KORUMA ADINA ATIKLARINI MİNİMİZE ETME VE GERİ DÖNÜŞÜM ÇÖZÜMLERİ KONUSUNDA YOĞUN FAALİYETLER GÖSTERMEKTEDİR”

- Sektöre katkısı olabilecek geri dönüşüm çalışmaları söz konusu mu?

- Konfeksiyon yan sanayi sektörü tüm alt kollarında geri dönüşümü içselleştirmiş bir sektördür. Girdi kullanımında geri dönüşümü sertifikalandırılmış ürünler kullanırken bunları tedarik zincirinde tespit edebileceğimiz bir sistem mevcuttur. Her alt sektörümüz çevreyi koruma adına atıklarını minimize etme ve geri dönüşüm çözümleri konusunda yoğun faaliyetler göstermektedir. Özellikle Texhibition Fuarı’nda katılımcı firmalarımızın sunduğu geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilmiş ürünlerin ziyaretçiler tarafından yoğun ilgi gördüğünü söylemek mümkündür. Türkiye konfeksiyon yan sanayi sektörü dünya ölçeğinde ilk sıralarda yer alırken geri dönüştürülmüş ürünlerin yeniden üretime ve ekonomiye kazandırılması hususunda başı çektiğini söylesek yeridir.


“KONFEKSİYON YAN SANAYİ YOĞUN ENERJİ TÜKETEN BİR SEKTÖR OLDUĞUNDAN ENERJİ MALİYETLERİNDEKİ EN KÜÇÜK BİR ARTIŞTAN DAHİ DOĞRUDAN VE NEGATİF ANLAMDA ETKİLENMEKTE”

- Üretimin ve sanayicinin desteklenmesi için enerji üretimi konusunda destekler ne derece katkılı olabilir?

- Enerji maliyetlerimiz pandeminin hemen akabinde yoğun bir biçimde artışa geçmiş ve bu artış maliyetlerimizi büyük ölçüde tırmandırmıştı. Sonraki süreçte kısmi iyileşmenin ardından halihazırda Mısır, Bangladeş, Vietnam, Kamboçya, Fas ve Özbekistan gibi ülkelerle kıyasladığımızda hala çok yüksek kaldığımızı söylemek isterim. Konfeksiyon yan sanayi özellikle yoğun enerji tüketen bir sektör olması hasebiyle enerji maliyetlerindeki en küçük bir artıştan dahi doğrudan ve negatif anlamda etkilenmekteyiz. Bu maliyetler de hem ihracatımızı olumsuz yönde etkilemekte hem de ithal ürünlerin ülkemizde daha kolay ve rekabetçi bir biçimde satılabilmesine ön ayak olmaktadır. Türkiye gibi küresel enerji koridorlarının tam ortasında yer alan bir ülkenin sanayicileri olarak enerji konusunda daha rekabetçi bir maliyet skalasına sahip olmamız gerektiği aşikardır. Bu konuda en azından rakiplerimiz nezdinde pahalı kalmamız sektörümüzün bugününe ve geleceğine zarar vermektedir.

“REKABET GÜCÜ ZAYIFLAYAN BİR KONFEKSİYON YAN SANAYİ SEKTÖRÜ EN İYİ İHTİMALLE YATIRIM ORTAMINDAN UZAKLAŞACAKTIR Kİ BUGÜN YAŞADIĞIMIZ SÜREÇ BİZİ MAALESEF BURAYA GETİRMİŞTİR”

- İşçilik maliyetindeki artışların ve nakliyenin sektöre olumsuz yansımaları nedir, nasıl tedbirler alınmalı?

- Ülkemiz işçilik maliyetlerinin Bangladeş, Vietnam, Kamboçya, Özbekistan, Mısır gibi ülkelere kıyasla fazlasıyla yüksek olduğunu biliyoruz. Bu ülkelerle rekabet etmeye çalışan firmalarımızın fiyatlama konusunda dezavantajlı olduğu hepimizce malum. Ayrıca AB ülkelerinin bu pazarlara olan özellikle hazır giyim ilgisi de yadsınamaz bir gerçektir. Bizler yüksek maliyetlerle baş etmeye çalışırken bu ülkeler konfeksiyon yan sanayi sektörlerine ciddi yatırımlar gerçekleştiriyorlar. Sektörlerimiz yatırımdan soğudukça ve uzaklaştıkça bu ülkelerin alt sektörleri gelişiyor, büyüyor ve yüksek sipariş adetleriyle yeni bir boyut kazanıyorlar. Hazır giyim sektörümüzün en büyük silahlarından olan konfeksiyon yan sanayi sektörü ülkemize sipariş akışında önemli bir rol üstlenmekte. Bizler hazır giyim siparişlerimizin hem küresel markalar hem de yerli markalarımız nezdinde yurt dışına yönelmesine yol açan bu duruma göz yumdukça bu ülkelerde tekstil aksesuarları üretimi ve altyapısı gelişecektir. Rekabet gücü zayıflayan bir konfeksiyon yan sanayi sektörü ise en iyi ihtimalle yatırım ortamından uzaklaşacaktır ki bugün yaşadığımız süreç de bizi maalesef buraya getirmiştir. Sektör üretim iştahının artması ve bu sayede yatırımın yükselmesi için mutlaka maliyetlerin daha makul ve küresel ölçekte kabul edilir bir seviyeye çekilmesi elzemdir.

“KREDİ VADELERİNİN KISALMASI VE YATIRIM KREDİLERİNİN ZAMANLA GÜNLÜK İŞLETME KREDİLERİNE EVRİLMESİ DE SEKTÖRLERİMİZ AÇISINDAN ZORLU BİR SÜRECİ BERABERİNDE GETİRDİ”

- Krediye ulaşma ve kredi faizleri konusunda görüşleriniz neler?

- Sektörümüz pandeminin hemen akabinde yoğun bir makine ve taşınmaz yatırımına girişti. O günün yüksek talep ortamında devam edeceğine inandığımız sipariş yapısının Çin’in tekrardan denkleme dahil olmasıyla birlikte bambaşka bir yapıya büründüğünü gördük. Ne yazık ki gelinen noktada bu büyük yatırımların kapasite kullanım oranları beklenen ve umulan seviyenin oldukça altında kaldı. Düşen ciro ve karlılıkla birlikte mevcut kredilerin yükü de oransal olarak artmış oldu. Hem faiz oranlarının artışı hem de kredi olanaklarının daralması ise sektörümüzü daha karamsar bir yapıya büründürmüş oldu. Hazır giyim sektöründen gelen taleplerin düşüşü bizleri pandemi öncesine götürürken bu defa yüksek faiz oranları ve enflasyon kıskacında sermayelerimizin eridiği ve nakit akışı dengesinin bozulduğu bir sürece girmiş olduk. Ayrıca kredi vadelerinin kısalması ve yatırım kredilerinin zamanla günlük işletme kredilerine evrilmesi de sektörlerimiz açısından zorlu bir süreci beraberinde getirdi. Kısa ve orta vadede acil çözümler bulunması gerektiğini görüyoruz. Konfeksiyon yan sanayi sektörü ülkemizin 20 milyar doların üzerinde gerçekleştirdiği hazır giyim ihracatının can damarıdır ve bu sektör her daim özel ilgiyi hak etmektedir. Bu konuda özellikle finans sektörünün inisiyatif alması ve sektörümüzü geleceğe taşıma adına desteklemesi önemli. Birlikte kazanmak, birlikte büyümek ve birlikte ülkemize katkı sunmak istiyorsak bu konuda herkesin taşın altına elini koyması gerektiği kanaatindeyim.

Bu yıl zeytinyağı fiyatları ne olacak?

Uzman sağlıkçılar Türkiye’nin ‘ölümcül’ sorununu anlatıyor

Bodrum ‘mandalin’in kaderini değiştirecek proje... Erman Aras anlatıyor

Özal’ın bilinmeyenleri... Can Pulak sır yılları anlatıyor

 

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)