Ömür Tan: Ekonomi ile bankacılık etle tırnak gibi

7 / 15

---

ÖNÜMÜZDEKİ 3-5 SENENİN GÖRÜNTÜSÜNE GÖRE MASRAFLAR ARTACAK

-Global krizden sonra gelişen ülkelere doğru bir fon akışı söz konusuydu. Şimdi Amerika’daki faiz artışıyla bu durumun tersine dönme ihtimalinden söz ediyorsunuz. Bu durumun bankalara etkisi ne olur? 

Ömür Tan: Bu durum hem bankalar hem şirketler, herkes için geçerli. Maliyetimiz arttığı zaman mecburen müşterilerimize yansıtmak zorundayız. Maliyetler düşerse, düşeni de yansıtıyoruz. Ama önümüzdeki 3-5 sene için bugünden görünen trend düşüş değil, görünen trend likiditenin gelişmekte olan ülkelerin aleyhine doğru olacağı ve masrafların artacağı şeklinde. Burada tabi ki fırsatlar olacaktır. Bir taraftan da dövize karşı olan o ülke para biriminin güçsüzleşmesi döviz bazında yatırım imkanlarını da artırıyor, o da ayrı bir konu. Ama bunun getirisi ve götürüsüne baktığımızda, sonuçta yurtdışından bulunan kaynak limitli olacak ve limitli olan şeyin de fiyatı yukarda olacak. Bu aynı zamanda kur baskısıyla beraber Türkiye’deki birçok şirketin bilançosunu da zorluyor durumda olacak. Ama umutsuzluğa kapılmayalım. Anlık döviz hareketlerinin bir noktada normalize olması gerekiyor. Yıllar itibariyle bu ülkede en çok parayı TL’ye yatırım kazandırmıştır, öyle veya böyle. Kısa vadeli anlık hareketlere bakmamanız lazım, daha uzun vadeli, sürdürülebilir karlılığa bakmalısınız. Doğal olarak ülkenin yerel para birimine inanmak gerekir… Ticareti TL ile yapıyorsunuz, her şeyi TL ile yapıyorsunuz, dolayısıyla TL’ye inanmalısınız.