Ana SayfaRöportajlarOdeabank'lı Serkan Özcan'dan müthiş analizler ---

Odeabank'lı Serkan Özcan'dan müthiş analizler

2 / 8
Odeabank'lı Serkan Özcan'dan müthiş analizler
28 Nisan 2014 - 11:09 www.finansgundem.com

TÜRKİYE YABANCILAR İÇİN UYGUN YATIRIM ORTAMI SAĞLAMAK ZORUNDA

Finansgundem.com: 17 Aralık’tan beri Türkiye’de yaşanan siyası gerginliğin Türk ekonomisine ve bankacılık sektörüne verdiği zarar nedir? Türkiye’de ekonomik anlamda geçtiğimiz 10 yılda neler oldu, önümüzdeki 10 yıl nerede olacak?

Serkan Özcan: Türkiye ekonomisi geçmiş on yılda fevkalade destekleyici küresel ekonomik koşullar, deflasyonist maliye politikası ve başta bankacılık sektörünün yeniden yapılandırılmasını sağlayan bir dizi yapısal reform süreciyle AB normlarına yakınsayarak %4,9 ile dünya ekonomisinin üzerinde büyümeyi başardı. Bu süreçte fiyat istikrarı konusunda önemli bir ilerleme sağlandı. Önümüzdeki on yılda ise finansal istikrar bilinci ile olumlu ayrışabileceği kanaatindeyiz. Bununla birlikte son dönemde yatırımcı algısının keskin bir şekilde bozulmuş olması yeniden algı yönetimi konusunda yoğun mesai harcamamız gerektiğini gösteriyor.

Küresel krizden sonra öngörülebilirlik yurt dışı ve yurt içi gelişmelere bağlı olarak önemli ölçüde azaldı. Son dönemden bir örnek vermek gerekirse, Ekim 2013’teki raporunda önümüzdeki beş yılda dünya genelinde 300 milyar doların üzerindeki ekonomiler içinde en hızlı büyüyecek ekonomi olarak Türkiye’yi gösteren IMF, son Nisan raporunda keskin bir kötüleşme ile 2014 yılında dünya sıralamasında iki basamak düşeceğini öngörüyor. Tabii bunda 17 Aralık sürecinin ardından yatırımcı algısındaki keskin bozulma da etkili. Büyük resme bakıldığında ise, Türkiye bir risk primi göstergesi olarak iki yıllık reel tahvil faizini 2002-2004 döneminde ortalama %16’dan 2005-2008 döneminde yarı yarıya indirerek %8’e çekmeyi başardı. 2009-2013 döneminde ise yüksek global likidite, rekor düşük global faiz ortamı ile reel faiz ortalamada %1,3’e kadar düştü. Altıncı yılına giren küresel krizde çıkışa hazırlanırken, gelişmekte olan ülkelerde de reel faizlerin artması beklenmelidir. Bu noktada önemli olan geçmiş on senede yapısal olarak düşen reel faizlerin, normalizasyon sürecinde ne kadar artacağıdır. Biz makroekonomik temelleri dikkate alarak orta vadede %2,5 civarı reel faizin riskleri sınırlamada makul olduğu kanaatindeyiz. Yurt dışı veya yurt içi gelişmelere bağlı olarak risklerin daha fazla artmadığı bir tabloda, tahminlerimize göre %2,5’lik reel faiz dahi Türkiye’de önümüzdeki on yılda yatırımcı tabanının genişlemesini, daha fazla istihdam üretilmesini ve nihai hedef olan sürdürülebilir büyümeye ulaşılmasını sağlayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster