BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaFinans KulisJPMorgan’da Epstein krizinin perde arkası----

JPMorgan’da Epstein krizinin perde arkası

JPMorgan’da Epstein krizinin perde arkası
29 Eylül 2023 - 14:52 www.finansgundem.com

Wall Street devi JPMorgan toplamda 365 milyon dolar tazminat ödeyerek Epstein davasından kendini sıyırdu. Ödenen bu rakam yalnızca bankanın 1 gün içerisinde elde ettiği gelir civarında

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD’nin varlıkları bakımından en büyük bankası JPMorgan’ın CEO’su Jamie Dimon ile intihar eden sapık milyarder Jeffrey Epstein arasındaki ilişki finans dünyasının en kritik gündemlerinden biriydi. Fakat finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, banka için önemsiz, kurbanlar için dev miktarda bir kefareti ödeyen Wall Street bankası tüm suçlamalardan kurtulmuş oldu.

JPMorgan patronu iddialarla mücadeleyi bir ilke meselesi olarak gördüğünü meslektaşlarına aktarıyordu. Bu sebeple uzunca bir süre JPMorgan, Epstein davası için anlaşma yolunu tercih etmedi. Zira CEO ve bankadaki diğer önemli isimler Epstein’in kurbanlarından biri olarak değil intihar eden sapık milyarderin suç ortağı olarak görülmekten rahatsız oluyordu.

Ancak bir yıl önce firmanın üst yönetiminin savcıların bankanın aleyhinde iddialarda bulunacağını öğrenmesiyle bankanın davaya olan bakış açısı da değişti. Bloomberg’ün haberinde Epstein davası ve JPMorgan ilişkisinin perde arkasına iniliyor:

ABD savcılarının Dimon’ı ve bankanın en üst düzey yöneticilerini hedef alması JPMorgan’ın konuyu hukuki, itibari ve insani endişeleri değerlendirmek zorunda bıraktı. Bu süreçte geçmişte gönderilen e-postalar kamuoyuna sızdı ve son dönemin en ünlü cinsel suçlularından biriyle banka arasındaki bağların yakınlığı eleştirileri daha feci bir noktaya getirdi.

Sonunda JPMorgan bu hafta ABD makamlarına 75 milyon dolarlık tazminat ödemeyi kabul etti. İlk talep edilen tazminat miktarının dörtte biri kadar olan söz konusu tazminat bankanın sadece beş saat içerisinde elde ettiği gelir kadar büyüktü. Haziran ayında Epstein kurbanları ile varılan 290 milyon dolarlık anlaşma ile birleştiğinde dahi davanın toplam maliyeti Amerikan tarihinin en büyük ve en kârlı bankası için yine çok küçük bir para gibi görünüyor.

Epstein davası ABD Virgin Adaları savcılığı tarafından yürütülüyor. Bölgede yer alan Epstein malikanesinin yıllarca insan ticaretinden işkenceye ve çocuk tacizine kadar birçok suçun işlendiği yer olduğu biliniyor. Sapık milyarder suçlamalar sonucu Manhattan’da görülecek davası öncesinde hücresinde intihar etmişti. Epstein’in intiharından sadece dört yıl önce JPMorgan ile arasındaki bağların kesilebilmesi ise eleştiri oklarının JPMorgan’a çevrilmesine sebep olmuştu.

ABD Virgin Adaları (USVI) Adalet Bakanlığı (DOJ) Sözcüsü Venetia Velazquez JPMorgan ile ilgili açıklamasında, “JPMorgan Chase'in Jeffrey Epstein ile ilişkisi hakkındaki tartışmasız gerçekler artık kamuya açık. USVI DOJ, JPMorgan Chase'in emsal teşkil eden uzlaşma anlaşmasının bir parçası olarak insan ticaretiyle mücadele önlemleri almak ve uygulamak için anlamlı taahhütlerde bulunmasından memnuniyet duyuyor” ifadelerine yer verdi.

Çok konuşulan e-postalar

JPMorgan ile Epstein arasındaki bankacılık ilişkisinin ayrıntıları Ağustos 2019’da Epstein’in ölümüyle birlikte ortaya çıkmaya başladı. Amerikan devlet kurumları Epstein’e yönelik yürüttüğü soruşturmalar derinleştirdikçe New York merkezli JPMorgan’ın yöneticilerinin de davaya çekilme olasılıkları arttı.

Ancak hiç kimse Epstein’in özel bir adaya sahip olmasının ve bazı kurbanlarını kaçırmasının USVI davasında yer almasını beklemiyordu. USVI yetkilileri JPMorgan’a karşı soruşturma bulgularını avukatlarıyla paylaştı ve geçen eylül ayında bulgular mahkemeye sunuldu. Bölge savcıları mahkeme celbi yoluyla elde ettikleri e-postalarla donanmış durumdaydı. Aralık ayında açılan dava hızlı bir şekilde JPMorgan CEO’sundan başlayarak en üst düzey yetkililerin bazılarının peşine düştü.

USVI başlangıçta 67 yaşındaki Dimon’un Epstien hesaplarıyla ilgili karara dahil olduğunu göstermeye çalıştı. Savcılar 2008 yılında Banka içerisinden gönderilen bir e-postaya dikkat çekti. Aynı yıl Epstein reşit olmayan bir kişiyi pazarlamakla suçlanıyordu. Banka çalışanları Epstein’in varlıklarının o yıl bankadan ayrılacağını tahmin etse de hesaplar ‘Dimon’ın incelemesine’ takılmıştı.

Şubat ayına ilişkin belgelere yanıt olarak JPMorgan, böyle bir incelemeye dair hiçbir kanıt olmadığını savundu. Firmanın avukatları, davacıların Dimon'ı görevden alma taleplerine karşı savaştılar, ancak sonunda Dimon iki gün boyunca yemin altında ifade vermek zorunda kaldı.

Ünlü CEO ifadesinde devalarca Epstein’le hiç tanışmadığını veya e-posta göndermediğini, hesaplarla ilgili kararlara müdahale etmediğini savundu. JPMorgan belgelere ilişkin transkriptlerin kamuoyuna serbest bırakılmasını bile kabul etti.

Halkın ilgisi kurbanlardan yana

Perde arkasında ise arabuluculuk görüşmeleri devam ediyordu. JPMorgan kasım ayında kendilerine dava açan Epstein mağdurlarına haziran ayında 290 milyon dolar ödemeyi kabul etti. Bazı yöneticiler iddiaları temelsiz olarak gördü. Diğerleri ise kurbanların acılarını kabul etti ve halkın sempatisini kazanan bu insanların acısını hızlı bir şekilde dindirme çözümünü tercih etti.

JPMorgan ile USVI arasındaki mücadele ise çok farklı bir boyuttaydı. USVI savcılarının 300 milyon dolarlık uzlaşma talebini banka kabul etmedi ve mücadele süreci devam etti.

ABD’nin en büyük bankasına karşı açılan davanın merkezinde JPMorgan’ın eski özel bankacılık başkanı Jes Staley’e ilişkin iddialar yer alıyordu. Banka ise Epstein ile Staley arasındaki “uygunsuz ilişkiyi” gizlemekle ve Epstein karakterindeki birinin müşteri olarak tutulmasına kefil olmakla suçlanıyordu. JPMorgan ve Staley arasında da bu hafta şartları kamuya açıklanmayan hukuki bir anlaşma gerçekleştirildi.

JPMorgan’ın kıdemli varlık ve servet yönetimi başkanı olan Mary Callahan Erdoes ise kendini bir çapraz ateş içerisinde buldu. USVI avukatları ise Epstein'la olan mesajlaşmaların uzun süredir devam ettiği gerçeğine ulaştı. JPMorgan’ın hataları kurumsaldı ve eksiklikler bir ‘çürük elmanın’ yanlışlıklarından kaynaklanmıyordu.

56 yaşındaki Erdoes JPMorgan’ın özel bankacılık biriminden yükselerek 2005 yılında JPMorgan yönetimine geldi ve o zamanki akıl hocası Staley’in yerini aldı. 66 yaşındaki Staley 2009 yılında yatırım bankasını yönetmek için görevlendirildiğinde yerine Erdoes’in getirilmesini önerdi. Bankacı bu hâlâ JPMorgan’da varlık ve servet yönetimi biriminin başkanlığını yapıyor.

JPMorgan defalarca Erdoes’in Epstein’i 2013 yılında bankadan kovduğunu savundu. Ancak dava uzadı ve hem USVI hem de Staley bankanın suçlu olduğunu göstermek için yıllarca banka ile Epstein arasındaki mesajlaşmaları kanıt olarak sundu.

Dolayısıyla süreç Erdoes için devam etti. Bankacı bu yıl dava konusunda anlaşmaya varılana kadar iki kez duruşmada ifade vermeye çağırılabileceği ihtimaline karşın görevden el çektirildi. Banka çalışanları Dimon’ın en uzun süre görev yapan yardımcısı için oluşabilecek nihai etkileri göz önünde bulunduruyorlar. CEO süreç boyunca Erdoes’i destekledi.

Finans dünyasını saran kriz

Davalar JPMorgan’ın kapalı kapılarının çok ötesine gölge düşürdü. Bankanın eski genel danışmanı Steve Cutler ve on yıldan uzun bir süre önce firmanın ABD özel bankacılık birimini yöneten ve şimdi Bank of New York Mellon'da servet yönetimini yürüten Catherine Keating, ifade vermek zorunda kaldı ve eski e-postalarının kamuya açıklandığını gördü.

2019’da Citigroup’a katılan eski bir JPMorgan bankacısı Paul Barrett 2014 ve 2017 yılları arasında Epstein ile en az beş toplantı yaptığının ortaya çıkmasından günler sonra görev yaptığı bankadan istifa etti. O dönemde Citigroup sözcüsü Barrett’in artık bir çalışanları olmadığını doğruladı ve Citi’nin yakın zamana kadar Paul Barrett ile Jeffrey Epstein ile olan ilişkiden habersiz olduğunu söyledi.

Goldman Sachs Genel Danışmanı Kathy Ruemmler Epstein ile olan geçmişteki profesyonel ilişkilerinin yeniden incelenmesiyle karşı karşıya kaldı. Ruemmler bu ilişkiden dolayı pişmanlık duyduğunu ve süreci 2020 yılında Goldman’a katılmadan önce banka yetkililerine aktardığını söyledi. Ünlü iş insanı Elon Musk bile, Epstein'in kendisine tavsiyede bulunduğunu inkar etti ve iddiaların "aptalca" olduğunu belirttiği bir mahkeme celbi sundu.

Tüm bu dava süreçleri JPMorgan’ın zirvesinde 18 yıl geçiren Dimon’ın kariyerindeki en önemli olaylardan biri olsa da CEO şahsen itibarında çok az zarar görerek krizi atlattı. Açık sözlü CEO, ilk başta davalar hakkında alışılmadık bir şekilde sessizdi. Devam eden hukuki süreçler hakkında yorum yapmayı reddetti. Ancak davalar uzadıkça taktikleri giderek daha güçlü bir özür biçimine dönüştü.

Dimon mayıs ayında konuyla ilgili Bloomberg’teki açıklamasında, “O adamla herhangi bir ilişkimiz olduğu için çok üzgünüm. Bu gerçekten çok talihsiz bir durum ve mağdur kadınlara derin saygı duyuyorum. Bu, o bireyin eylemlerinden sorumlu olduğumuz anlamına gelmez, ancak onlara derin saygı duyuyorum ve kalbim onlarla” ifadelerine yer verdi.

 

Milyarder Black, Epstein soruşturmasından 62.5 milyon dolarla sıyrıldı

 

JPMorgan’ın başını yakacak Epstein mesajları

 

Epstein davası bankalara sıçradı

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)