BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaHaberlerTaleplerimiz var----

Taleplerimiz var

Taleplerimiz var
20 Haziran 2013 - 16:32 www.finansgundem.com

Babacan, Altın Zirvesinde Mecliste görüşülecek olan Ödeme Sistemleri Yasası'yla ilgili açıklamalarda da bulundu

Türkiye’nin dinamo sektörleri arasında yer alan altın, takı ve mücevherat sektörünün artık geleneksel hale gelen ve en önemli etkinliği olan Uluslararası İstanbul Altın Zirvesi’ni katılan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) açıklamalarının ve ileriye yönelik sinyallerinin gelişmekte olan ülkeleri etkilediğini söyledi.
Çırağan Sarayı’nda düzenlenen Altın Zirvesi'nde konuşan Babacan, sinyallerin 22 Mayıs'ta geldiğinin altını çizerek şunları söyledi:
"Bu sinyallerin hemen 3-4 gün sonrasında da bizdeki bu iç olaylar gelişmeye başladı. Dolayısıyla bizim bu iç piyasalarımızın hareketliliğinin ne kadarı içerden ne kadarı dışardan biraz karıştı. Özellikle haberlerin işlenme tarzına ve yorumlara baktığımızda da ağırlıklı olarak piyasalardaki hareketlenme sadece iç gelişmelerimize bağlanmaya çalışıldı. Gerçek öyle değil. 22 Mayıs'tan bugüne kadar Hindistan piyasalarında çok ciddi bozulma var. Borsa endeksi düştü, faizler arttı, para birimleri değer kaybetti.
Meksika'da, Brezilya'da durum aynı. Rusya borcunun milli gelire oranı sadece yüzde 5, çok ciddi döviz rezervleri olmasına rağmen piyasalarında çok ciddi bozulma var. Dolayısıyla bizim şu 3-4 haftalık sürede kendi piyasalarımıza baktığımız zaman bu hareketliliğin kabaca üçte ikisi dış gelişmelere bağlı, ancak üçte biri kendi içimizdeki olaylarla ilişkili..."
Babacan, dün Fed'in yaptığı açıklamalardan sonra, bugün piyasalara bakıldığında, bu açıklamaların sadece Türkiye'yi değil bütün dünyayı etkilediğinin görülebileceğini dile getirerek, dışa açık bir ekonomi olarak dünyanın etkilendiği bir durumdan Türkiye'nin etkilenmemesinin mümkün olmadığını ifade etti.
Dışarıda olup bitenlerin Türkiye'ye etkisinin olabildiğince sınırlı tutulabilmesinin önemine işaret eden Babacan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Kalıcı hasara yol açmamasını sağlamak önemli. Bunun için biz 2009 yılından beri çok ihtiyatlı politikalar uyguluyoruz. Bugün tedbirli ve ihtiyatlı olma zamanı. 10 yılın birikimi, güveni, istikrar dışarıdan ya da içeriden olacak gelişmelerle aşınabilir, zayıflayabilir. Hem iç kamuoyunda, içerdeki sosyal hareketlilik ile alakalı dikkatli olmamız akılcı politikalar uygulamamız lazım hem de makro ekonomi yönetiminde ihtiyatlı ve tedbirli gitmemiz lazım. Bu ihtiyatlı duruşumuz asla değişmeyecek."
"İDEOLOJİ HASTALIĞI SADECE TÜRKİYE'DE DEĞİL DIŞARIDA DA VAR"
Ali Babacan, piyasayla bağlantısı olan kurumların işini iyi bildiğini, Merkez Bankası, Hazine, Sermaye Piyasaları Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu, Borsa İstanbul gibi kurumlarda işini çok iyi bilen, sağlam, memleketini seven, dik duran, ne olursa olsun doğruyu yapan ve yapacak ekiplerin çalıştığını söyledi.
İstanbul'da, Londra'da ya da herhangi bir yerde bulunan bazı finans kuruluşlarının içinde Türk vatandaşı olduğu halde, Türkiye'de olup biteni dışarıya farklı yansıtma çabasında olanların bulunduğunu söyleyen Babacan şunları anlattı:
"Tam olayların sıcak döneminde 4-5 tane yabancı yayın kuruluşunun da maksatlı bir şekilde olayları farklı yansıttığı dönemde, telefonu açıyor yatırımcıya 'Aç istersen CNN'i bak, Türkiye'de iç savaş çıktı' diyor. Yatırımcı açıyor CNN'i, CNN muhabiri yayında 'Şu anda İstanbul'da bulunan savaş muhabirimize bağlanıyoruz' diyor. Bunlar o kadar da tesadüf değil herhalde. İçeriden dışarıdan koordinasyon, bir miktar dirsek teması olmalı ki, dışardan bakanlar açısından Türkiye'de böyle enteresan bir senaryo, adeta bir tiyatro oluşturuldu. ABD'den canlı yayına bağlanıyorum diyor, Türkiye'de gece olmasına rağmen verilen görüntüler gündüz görüntüleri. Bunların hepsi kayıtlı. Maalesef bazen ideoloji insanları körleştirebiliyor. İdeoloji hastalığı sadece Türkiye'de değil dışarıda da var."
"İYİ NİYETLİ ŞEKİLDE KENDİNİ İFADE ETMEK İSTEYEN VATANDAŞLARIMIZA SONUNA KADAR AÇIĞIZ"
Babacan, yurt dışında bazı kuruluşlar tarafından yatırımcıya aktarılan Türkiye'de eğitim süresinin 4 yıla indirilmesi iddialarına cevaben de kendilerinin mecburi eğitim süresini 8 yıldan 12 yıla çıkaran bir hükümet olduklarını hatırlattı.
Alkol konusunda yapılan eleştirilere de değinen Babacan, uygulanan her maddenin Avrupa Birliği'nde karşılığı olduğunu ve uygulanan maddeler bulunduğunu söyledi.
Hükümetin işin başında ve duruma hakim olduğunu, illegal yapılanmalar ve dezenformasyon kaynakları ile ilgili çok detaylı bir analiz yapıldığını belirten Babacan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bir yandan da toplumuzun bazı kesimleri var, bunları hep ayrı ayrı değerlendirmek, segment segment ele almak lazım. Kötü niyete karşı asla taviz olmayacak ama iyi niyetli şekilde kendini ifade etmek isteyen, sesini duyurmak isteyen, varsa kaygılarını dile getirmek isteyen vatandaşlarımıza sonuna kadar açığız. Dinlemeye açığız, politikalarımızı gözden geçirmeye hazırız. Biz sadece iktidar partisine oy verenlerin hükümeti değiliz, bunu gayet iyi biliyoruz. Başbakanımız, Cumhurbaşkanımız liderlere durmadan kucaklayıcı olunması, hiç kimsenin göz ardı edilmemesi gerektiğini, oy alınmayan kesimlerin de işin içine katılması gerektiğini söylüyor. Bunu kaç ülkeye tavsiye eden bir hükümetin kendi evinde aksini yapması düşünülemez. Pratikte bazı eksik ve noksanlar varsa bunları düzeltmekte bizim görevimiz."
Babacan konuşmasının sonunda, bugün yeni Ödeme Sistemleri Yasası'yla ilgili TBMM'de görüşmelerin başlayacağını belirterek, "Bankacılık sistemi dışındaki bütün ödeme işine giren bütün kuruluşlarla ilgili bazı düzenlemeler yapıyoruz. Onlardan bazı şartlar talep edeceğiz ki bankacılık sistemi dışında gelişen bu yeni ödeme metotlarıyla ilgili güzel bir düzenleme ve denetlememiz olsun. Böylece haksız rekabeti ve aldatmaları önleyelim amacındayız. Bugün geç saatlerde biter ve yasalaşır diye ümit ediyorum" diye konuştu.
Konuşmasının sonunda Babacan'a İstanbul Altın Rafinerisi Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Halaç tarafından "Ömer Halaç Onur Ödülü" verildi. Meslek Onur Ödülü ise Atasay Kamer'e Ali Babacan tarafından takdim edildi. 
Katılımcılardan Altın Madencileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Akdur ise, Türkiye altın ticaretinde en önemli oyunculardan biri olduğunu belirterek, "2011 yılında 5 ton altına eşdeğer 424 milyon TL vergi verirken, 2012 yılında 5,6 ton karşılığı 522 milyon lirayı ülkemize vergi olarak ödemiş bulunmaktayız" dedi.
Akdur, 4''üncü Uluslararası İstanbul Altın Zirvesi'nde, son 21 yılda altın madenciliğine yapılan yatırımların, 700 milyon dolar maden arama ve 1,8 milyar dolar tesisler olmak üzere toplamda 2,5 milyar dolar olduğunu, Türkiye'nin 75 yılda gerçekleştirdiği maden arama sondajını, Kanada'nın 1 yılda, Avustralya'nın ise 3 yılda yaptığını anlattı.
Türkiye'nin 2012'de dünyada altın aramalarına harcanan risk sermayesinin 11,5 milyar dolarından sadece 90 milyon dolarına sahip olduğunu belirten Akdur, kamuoyunda zaman zaman altın arama faaliyetlerine tepki gösterilmesine karşın, son 10 yılda ülkemizde altın madenciliğine yatırım yapan yerli ve yabancı yatırımcıların hem çok başarılı olduğunu, hem de karlı çıktığını belirtti.
Akdur, Türkiye'nin altın ticaretinde en önemli oyunculardan biri olduğunu, üretimin yüzde 20'sinin devlete doğrudan veya dolaylı bir şekilde geçtiğini, 2011 yılında 5 ton altına eşdeğer 424 milyon TL vergi verirken, 2012 yılında 5,6 ton altına denk 522 milyon liranın vergi olarak ödendiğini belirtti.
TÜRKİYE’YE DUYDUĞUMUZ GÜVEN SARSILMADI
NOOR CM Genel Müdür Jihad Shannak da grup olarak Türkiye 2023 vizyonuna ve İstanbul Finans Merkezi projesine inandıklarını, yine bu doğrultuda hedeflerini saptadıklarını, bölgenin parlayan yıldızı olarak tanımlanan Türkiye'nin lider konumunun önümüzdeki günlerde daha da güçleneceğini düşündüklerini söyledi.
Shannak, "Zaman zaman piyasalarda oluşabilecek kırılganlık ve risklerin olması Türkiye'ye duyduğumuz güveni sarsmamıştır" dedi.
LOOMİS Türkiye Ülke Başkanı Sarp Tarhanacı ise, dünyada ekonomiye bir durağanlık gelmiş olsa da Türkiye'nin son yıllardaki ekonomik yükselişinin, bölgesel ve küresel gerilimlerin dışında kalmayı başaracağını belirtti.
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)