BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaFinans KulisPiyasalarda bahar havası sürecek mi----

Piyasalarda bahar havası sürecek mi

Piyasalarda bahar havası sürecek mi
12 Nisan 2016 - 06:31 www.finansgundem.com

Hürriyet yazarı Erdal Sağlam köşesinde, piyasalardaki bahar havasının ne kadar süreceğiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu

Merkez Bankası dün cari açık rakamlarını açıkladı. Piyasadaki 2.12 milyar dolarlık açık beklentisine rağmen cari açık şubat ayında bir önceki yıla göre 1 milyar 524 milyon ABD doları azalarak 1 milyar 785 milyon ABD doları olarak gerçekleşti. Şubat ayının ikinci yarısından bu yana olumlu seyir izleyen piyasalar cari açıktaki bu düşüşle yeni bir doping daha kazandı. Erdal Sağlam, Hürriyet'teki köşesinde piyasalarda yaşanan bahar havasının nedenlerini ve ne kadar sürebileceğini değerlendirdi. 

İşte Sağlam'ın o yazısı:

Şubat’ın ikinci yarısında başlayıp Mart ayında devam eden bahar havası hala bitmiş değil. Ekonomik veriler de bu olumlu havayı teyit eder nitelikte.

Buna karşılık devam eden bahar havasının bundan sonra da devam edeceğine, özellikle yılın ikinci yarısında süreceğine güvenen de pek yok. Parasal gelişmeler, özellikle kredi ve döviz mevduatındaki gelişmeler de, ileriye dönük güvenin olmadığını açıkça ortaya koyuyor.

Yaşanan bahar havasının en önemli nedeni küresel finans gelişmeleri. FED’in faiz artışlarını öteleme eğilimine girmesi, gelişmiş ülkelerde büyümenin başlamaması üzerine parasal genişlemenin devam edip, buralardaki faizlerin negatife inmesi, bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için olumlu oldu. Bu yılın başlarında beklenen küresel parasal daralma bu nedenle ötelendi ve hala bol olan likidite bizim gibi ülkelere yeniden sermaye girişlerini beraberinde getirdi.

İşte bunun da etkisiyle son aylarda, kurlardaki gerilemenin beslediği, olumlu enflasyon verileri izledik. Geçtiğim ay beklentilerin altında gelen enflasyon rakamları, bu oranda olmasa da, düşen faiz oranları içerideki olumlu havayı besleyen başlıca unsurlar oldu.

Dün gelen Şubat ayı ödemeler dengesi rakamları da, cari açıktaki gerilemenin devam ettiğini gösterdi. Küresel likiditenin yanında petrol fiyatlarındaki düşük seyrin devam etmesi bu olumlu gelişmenin en önemli nedeniydi.

Buna karşılık döviz tevdiat hesaplarında ciddi bir artış görülmesi ise kurların mevcut düşük seyrinin devam etmeyeceği beklentisini, dolayısıyla sermaye girişlerinin yeniden daralacağı tahminlerini gösteriyor.

Bunun yanında kredi artış hızında da ciddi bir reel yavaşlama izleniyor.

Çünkü piyasadaki herkes biliyor ki; FED’in Faiz artışı büyük ihtimalle Haziran’da, olmadı Ağustos’ta başlayacak. Bununla birlikte sıcak para yeniden yuvasına dönmeye başlayacak. Zaten IIF de geçen yıl kadar olmasa da, bu yıl da bizim gibi gelişmekte olan ülkelerden yüksek miktarda sermaye çıkışı bekliyor. Kaldı ki; Türkiye’nin kendine özgü, özellikle siyasi, riskleri mevcut. Terör, başkanlık tartışmaları gibi gelişmeler de piyasaların moralini bozan unsurlar.

‘MERKEZ’ KRİZİ YUMUŞADI

Türkiye’ye özgü risklerin arasında 19 Nisan’da görev süresi bitecek Erdem Başçı’nın yerine atanacak yeni Merkez Bankası Başkanı sorunu da yer alıyordu. Dün Para Politikası Kurulu üyesi Murat Çetinkaya’nın başkanlık kararnamesi bakanların imzasına açıldı. Hem süre bitmeden, hem de içeriden birinin atama kararnamesi hazırlanmış olması piyasalar tarafından olumlu karşılandı.

En azından, belki de pek tanınmadığı için, Çetinkaya isminin tepki görmediğini söyleyebiliriz. Buna karşılık Çetinkaya’nın alacağı kararların bir süre piyasalar tarafından yakından izleneceği de çok açık. Yeni Başkanın kendini ispat etmesi ister istemez biraz süre alacak.

Başkanlık krizi yumuşak atlatılsa da uygulanacak politika belirleyici olacak. Cumhurbaşkanı ve bakanların “faiz indirme baskısı” devam ediyor ve bundan sonra da belli ki sürecek. Yani Başkan sürekli piyasa testine maruz kalacak.

Yeni Başkan bu süreci başarıyla atlatsa bile, unutmayalım ki sadece risklerden biri kazasız atlatılmış olacak. Özellikle yılın ikinci yarısına ilişkin olarak, hem küresel gelişmeler hem de iç riskler tedirgin olmayı gerektirecek kadar büyük.

İşte bu nedenle 1.5 aydır devam eden bahar havasının kalıcı olduğuna kimse inanamıyor. Piyasanın bir yandan bahar havasını değerlendirip, öte yandan ileriye dönük temkinli tutumunu devam ettireceğini tahmin ediyorum.

ETİKETLER :
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • orhan12 Nisan 2016 11:21

    yanlıs olan kur dusunce bahar havası denmresı cunku yuksekl kurdan gırıs yapan yabancıya dusukten alım fırsatı verılıyo