BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaFinans KulisHamdi Akın'dan tavsiye----

Hamdi Akın'dan tavsiye

Hamdi Akın'dan tavsiye
17 Eylül 2013 - 06:46 www.finansgundem.com

Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, genç işadamlarına altın öğütlerde bulundu

Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, asıl olan şeyin şirket sahibinin yada ailenin yaşaması değil şirketin yaşaması olduğunu belirterek, “Telefonu kaldırdığınız zaman her ülkeden konuşabileceğiniz bir iş adamı arkadaşınız olsun. Türkiye bu yüzden tüm dünyaya entegre olmakta zorluk çekiyor” dedi.
Türkiye Genç İş Adamları Derneği’nin Eylül ayı olağan toplantısına konuşmacı olarak katılan AKFEN Holding ve TAV Havalimanları ve TÜGİAD 7. Dönem yönetim kurulu başkanı Hamdi Akın, başarıya giden yolda sosyal ilişkilerin önemini anlattı.
İş adamlarına altın öğütlerde bulunan Akın, Network’ün önümüzdeki 3. bin yılda en önemli şey olacağını düşündüğünü söyleyerek, “Bir işi oluşturmak için ihtiyacınız olan şey elbette ki bir miktar sermayedir. Ama ondan sonraki her şey, bu işle ilgili gerekli network’ünüzün olup olmadığına dayanır. Bu network artık sadece yurt içinde değil yurt dışında da globalleşen dünyanın her yerinde olması gerekiyor. Çünkü artık biz şirketlerimizi sadece kendi ülkemiz için üretmiyoruz. Dünya için üretiyoruz. Bunu böyle kabul etmemiz lazım. Eğer bunu böyle kabul edemiyorsak sermayemizi büyütemeyiz. Sermayemizi büyütmemizin yolu bu network’e hakim olmamız, bu network’ün ne istediğini biliyor olmamızdan geçer. Bu network’ün istediği gibi mal üretebilmemizden, bu network’ün istediği gibi aset, şirket üretebilmekten geçer. Eğer biz bunların şartlarına göre, yani dışarıda sermaye sahiplerinin ya da içerde sermaye sahiplerinin istediği gibi bir ürün üretemezsek o şirket ömür boyu bizimle beraber olur ve bizden ayrılmayan bir parça haline gelir. Halbuki biz şirketleri, ömür yolu sırtımızda taşımak zorunda olduğumuz mallar olarak görmüyoruz. Biz şirketlerin hisselerini her an satabileceğimiz asetler olarak görüyoruz. Biz şirketler bizimle beraber ölsün istemiyoruz. Biz öldüğümüz zaman şirket de tepesi taklak aşağı doğru gitsin istemiyoruz. O nedenle diyoruz ki, ‘Bu şirketleri biz ölmeden hisseleri değişsin, hisseleri biz nakde çevirelim. Yeni insanlar gelsin yeni şirketler gelsin. Bizden daha iyi yönetebilecek olanlar gelsin, bu hisseleri alsın ve şirketi devam ettirsinler’. Çünkü asıl olan şirketin yaşamasıdır. Ailenin yaşaması değil. Yada şirketin sahibinin yaşaması değil. Asıl olan şey şirketin devamlılığıdır. Şirketin 100 yıllık 200, 300 yıllık şirket olabilmesi için sahibinin aynı olmaması gerekir. Sahibinin hep aynı olduğu şirket 200-300 yıllık şirket çok nadirdir. Dolayısıyla şirketin sürekliliği için şirketin çalışanlarına devamlı iş imkanı verebilmesi için sahibinin kim olduğu hiç önemli değildir. Şirketin hisseleri el değiştirebilir. Bu çıkış iki türlü olur. İster halka arz edersiniz, ister blok satış yapabilirsiniz” diye konuştu.
“İNGİLİZCEYİ MUTLAKA ÖĞRENİN. BEN 50 YAŞINDA ÖĞRENDİM”
Şirketlerin buna göre yapılandırılması gerektiğini vurgulayan Akın, “Bunu bilmenin yolu da network’ten geçiyor. O ilişkiden arkadaşlıktan dostluktan o samimiyetten tüm bunlarla ilişkiyi kurabilmek için yurt dışına çok sık gitmeniz gerekiyor. İngilizce bilmiyorsanız mutlaka oturup öğrenin. Ben 50 yaşından sonra öğrendim. Herhalde sizler de öğrenirsiniz. Bundan hiç vazgeçmeyin. Yaşınız her ne olursa olsun İngilizceyi doğru düzgün öğrenip, yurtdışından mutlaka ve iyi ilişkilerinizin olduğu iş arkadaşlarınızın olmasına gayret edin. Telefonu kaldırdığınız zaman her ülkeden konuşabileceğiniz bir işadamı arkadaşınız olsun. Çok önemli. Türkiye bunun için bir türlü orta Avrupa’ya, Avrupa’ya yada Amerika’ya yada tüm dünyaya entegre olmakta zorluk çekiyor. Yahudiler, Ermeniler, Rumlar dünya ile entegre olan insanlar. Onlar telefonu kaldırdıkları zaman dünyanın her tarafında bir arkadaşlarıyla konuşabilecek imkana sahipler. O network ellerinde. Başka hiçbir şeye gerek yok. Bu network’u kurun işin kendiliğinden geleceğini göreceksiniz" dedi.
“HİSSELERİN NASIL HAREKET ETTİĞİ ÖNEMLİ DEĞİL ÖNEMLİ OLAN ŞİRKETİN ÇEKİRDEĞİDİR”
Hisselerin nasıl hareket ettiğinin hiçbir önemi olmadığını söyleyen Akın sözlerini şöyle sürdürdü:
“Önemli olan şirketin çekirdeğidir. Şirkette şuan TAV’da 40 bin kişi çalışıyor. Bunu 5 ile çarpsanız 200 bin kişi. 200 bin kişinin sürekli ekmek yiyor olması mı önemlidir. Yoksa Hamdi Akın mı önemlidir? İşin bu kısmına biraz kafa yorun, o zaman göreceksiniz ki şirketin el değiştirmesi hiç önemli değildir. Biz ne yapıyoruz? Biz kaybetmiyoruz ki. Biz de şirketin o hisselerini sattığımız zaman nakde dönüyoruz. Bu nakitle yeni yatırıma başlıyoruz. Yeni bir işe giriyor, yeni imkanlar elde ediyoruz. Ha bir ünite, ha bir mal satmışsınız ha şirketin hisselerini satmışsınız hiçbir fark yok. Dolayısıyla o hisselerini satıp parayı sermayeye koyduğunuz zaman o şirketi daha büyütebilme yeni yatırım yapma imkanına sahip oluyorsunuz. İyi de nasıl satacağız? Satmak mı zor? Almak mı zor? Almak çok kolay almak senin inisiyatifinde. Gidersin cebinde para varsa alırsın. Ama satmak senin inisiyatifinde değil. Satmak alıcının inisiyatifinde. Sen satmak istersin de alıcı yok. O zaman takınır kalırsın. İşte iş hayatını en büyük sorunu buradadır. Yani evinde aseti satamamak. Tarım yapıyorsunuz şeftali üretiyorsunuz ama bunu satamadıktan sonra ne ödemi var. Onu satabilecek hale getireceksiniz. Networt’taki insanlar nasıl bir mal istiyorsa o şekilde üretim yapmalısınız. Yıllarca Türkiye sadece bundan dolayı tarım ürünleri ihraç edemedi. Sırf bundan dolayı. Sadece ambalajlayamadığı, yurt dışındaki insanların nasıl mal istediğini öğrenemediğimizden dolayı bunu yapamadı. Biz dışarıdaki insanların ne istediğini bilmemiz."
"MUDANYA İDO'YU İYİ BİR HİZMET İÇİN SÜRDÜRÜYORUZ"
Ayrıca Akın, Bursa’daki İDO hattının diğer tüm hatlara kısayla zayıf olduğunu buradan kar elde elde etmediklerini fakat iyi hizmetin devamı için hizmeti sürdürdüklerini anlattı. Ayrıca Yenişehir Havaalanın durumu ile ilgili ise Akın, “Bana göre Bursa Havaalanı, Mudanya yada Yalova tarafındaki sahil şeridine yakın bir yerde olmalıydı. O zaman İstanbul Havaalanının stepnesi olacaktı. Yoğunluğu alır gerçek anlamda da çalışırdı. Yoksa çok iyi bir terminal binası bir havaalanının işlemesi için önemli değildir. Önemli olan havayolu şirketlerinin bu karlılığı görmesidir. Şirket bu karlılığı görse kendiliğinden gelir. Terminal ise buna artı olur” dedi.
ETİKETLER :
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Yalçın17 Eylül 2013 09:09

    Hamdi Akın'ı tebrik ediyorum verdiği güzel öğütlerden dolayı ingilizce ve sermaye gerçekten ticarette çok önemli umarım gençlere küpe olur ve Akın'ın dediklerini her daim gerçekleştirmek için çabalarlar.