BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiAmerikalıların ekonomiden umudu yok----

Amerikalıların ekonomiden umudu yok

Amerikalıların ekonomiden umudu yok
16 Aralık 2022 - 18:27 www.finansgundem.com

Amerikalılar enflasyondan adeta bıkmış durumda. Bu durum, ABD’lilerin ekonomiye dair görüşlerinde giderek daha kötümser olmalarına neden oluyor.

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Benzin ve gıda fiyatları başta olmak üzere yüksek seyreden enflasyon Amerikalıları iyide iyiye bıktırıyor. Yapılan araştırmalar, Amerikalıların ekonomiye dair hissiyatlarının giderek daha da kötüye gittiğini gösteriyor.

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, Amerikalılar, özellikle de görece düşük gelirli olanlar, fırsatların ellerinden kayıp gittiğini hissediyor. Artan karamsarlık, ABD ekonomisindeki arızaların da daha görünür olmasını sağlıyor.

Ekonomiye dair arızalar

Hellenic Shipping News’te yayınlanan ve McKinsey & Company tarafından yayınlanan rapora dayandırılan habere göre, Amerikalılar fırsatların ellerinden kayıp gittiğini hissediyorlar. Benzin ve gıda fiyatlarının yükseldiği bir yazın ardından, Ukrayna'daki savaş tedarik zincirlerini sıkılaştırmaya devam ettikçe ve güçlü bir iş piyasası yavaşlama belirtileri göstermeye başladıkça birçok kişi ekonomik koşulların zorlaştığını ve muhtemelen daha da kötüleşeceğini düşünüyor.

Artan karamsarlık, Amerikalıların ABD ekonomisinin mevcut ve gelecekteki durumu hakkındaki algılarını derinlemesine araştıran McKinsey'nin Amerikan Fırsat Araştırması'nın (American Opportunity Survey - AOS) dördüncü, altı aylık baskısının temel bulgularından biri olarak öne çıkıyor.

McKinsey rapor için, 2022 yılı sonbaharında 2.010 Amerikalıyı sorgulamak için pazar araştırması ve kamuoyu yoklama şirketi Ipsos ile birlikte çalıştı. Veriler, sonuçların ve algıların insanların kaynaklara erişiminin yanı sıra cinsiyet, ırk, yaş gibi faktörlerden nasıl etkilendiğinin daha iyi anlaşılmasına olanak sağlıyor. Bir dizinin parçası olan bu makale, anketin ekonomik fırsatlara erişim, fiyatlardaki istikrarlı artış ve hanelerin karşı karşıya olduğu zorlu bütçe yönetimleri hakkındaki bulgularını sunuyor.

Ekonomik fırsatlara erişim

Amerikalılar geçen baharı oldukça karamsar geçirdi. Boğucu ekonomik koşullarla geçen bir yaz, teraziyi genel olarak karamsarlığa çevirdi. Her demografik grup ve ölçümde Amerikalılar olumsuz bir görüşe doğru meyletti. McKinsey'in ABD ekonomik görünüm puanları, düşük ekonomik fırsat algısından yüksek ekonomik fırsat algısına doğru 100 nötr olmak üzere 0 ila 200 arasında ölçeklendi. Anket, genel ekonomik duyarlılıkta altı ay önceye kıyasla 99'dan 85'e 14 puanlık bir düşüş olduğunu, bir yıl önceki ankete kıyasla ise 18 puanlık bir düşüş olduğunu gösteriyor.

Önceki anketlerden farklı olarak, nispeten istihdam açısından zengin bir ekonomide iyimserlik eksikliği tüm gelir düzeylerini, cinsiyetleri ve yaşları kapsıyor ve en keskin düşüşler 25 ila 34 yaş arasındaki kişilerde görülüyor.

Bu azalan iyimserliği açıklayabilecek bir dizi potansiyel itici güç bulunuyor. 25 ila 34 yaşları arasındaki kişiler, tarihsel olarak ilk evleri için para biriktiriyor ve satın almak istiyor olabilir. Bugün, bu grup, faiz oranlarının on yıldan fazla bir süredir görülmeyen seviyelere çıktığını görüyor. Yaşlı Amerikalıların çoğu ise sabit gelirli olmak ve günlük harcamalar için artan fiyatlar ile karşı karşıya olmak arasında gidip geliyor. Döngünün başlarında değişen ekonomik gelgitlere katlanmış olabilecek zenginler bile finansal tamponlarının bir hisse senedi portföyü veya emeklilik hesabında küçüldüğünü görüyor olabiliyor.

Kalıcı enflasyon

Amerikalıların iyimser olmak için de sebepleri bulunuyor. ABD işsizlik oranı neredeyse değişmiyor. Üç aylık hareketli ücret artışı da güçlü kalmaya devam ediyor. Ücret artış oranı altı ay önceki yüzde 6'ya kıyasla Ekim'de yüzde 6,4 olarak gerçekleşiyor.

Ancak enflasyon inatla yüksek kalmaya devam ediyor. Enflasyon, Nisan ayındaki yüzde 8,3’lük orana kıyasla Kasım ayında yıllık bazda yüzde 7,1 olarak gerçekleşiyor. Böylece, gerçek anlamda, bugün ortalama Amerikan hanehalkı geliri, altı ay öncesine göre daha az satın alma gücüne sahip durumda bulunuyor.

Fiyat artışlarının ücret artışlarını geride bıraktığı bu dönemde, geçen yıldan daha fazla sayıda katılımcı, Amerika'nın tüm insanlara fırsat sağlama konusunda kötü bir iş çıkardığına inanıyor ve bu trendin bundan bir yıl beş yıl sonra kendileri ve ülke için olumsuz anlamda devam edeceğini düşünüyor.

Ekonomik olarak nispeten iyi durumda olanlarda bile benzer bir karamsarlık tespit ediliyor. Yüksek gelirli Amerikalılar, yani yılda 100.000 dolardan fazla gelire sahip olanlar, altı ay öncesine kıyasla genel ekonomik duyarlılıkta 24 puanlık en yüksek düşüşü yaşıyor.

Daha fazla harcamak mı, tasarruf etmek mi?

Amerikalılara harcama alışkanlıkları sorulduğunda ise iki farklı yaklaşım göze çarpıyor. Harcama kategorileri arasındaki farklılıklarla birlikte bazıları daha fazla harcadığını ifade ederken bazıları ise harcamalarını kıstığını belirtiyor. Amerikalıların, market, kamu hizmetleri, ulaşım, barınma ve sağlık hizmetleri gibi temel ihtiyaçlara yaptıkları harcamaları önemli ölçüde artırdığı gözleniyor. Aynı zamanda, diğer pek çok kişi de aynı kategorilerin birçoğunda kesinti yaptığını aktarıyor. Daha düşük gelire sahip olanların isteğe bağlı harcamaları ve bazı durumlarda temel ihtiyaçları azalttığı gözleniyor.

Amerikan hanelerinin yüzde 19'u temel gıda alışverişleri için daha az harcama yaparken, yılda 50.000 dolardan az kazananların yüzde 23'ü bu kategoride bütçelerini kıstıklarını söylüyor. Buna karşılık, yılda 100.000 dolardan fazla kazananların sadece yüzde 12'si bu kategoride kesinti yaptığını ifade ediyor.

Ayrıca, Amerikalılar giderek artan bir şekilde birikimlerini azaltma ve kredi kartı borcunu artırma yoluna gidiyor. Ankete katılanların yüzde 24’ü borç ödemelerinde veya tasarruflarında bir düşüş olduğunu ifade ediyor. Bu oran, son altı ayda yüzde 4'lük bir artışa karşılık geliyor. Yükselen faiz ortamı ve borç finansmanına artan güvenin, 2023'te Amerikan hanehalkları için mali zorlukları artırabileceği öngörülüyor.

Nihayetinde, bütçeler üzerindeki uzun süreli kısıtlama, en iyimser Amerikalıları bile yıpratmışa benziyor. Daha yüksek Faiz oranları ve yüksek fiyatlar, daha düşük değerler ve yatırım getirileri ile birleşiyor. Belki ekonomik durum iyiye gidebilir ancak bu görüş birçoklarına, sadece birkaç ay öncesine kıyasla bile oldukça uzak bir ihtimal gibi geliyor.

Amerikalı yetişkinlerin yarısı ekonomik zorluk içinde

 

Amerikalıların kredi kartı borçları 20 yılın zirvesinde

 

Amerikalılar borçlanmaya devam ettiler

 

Amerikalılar temel ihtiyaçlarında ‘şimdi al sonra öde’ kullanıyor

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)