Ana SayfaRöportajlarHüseyin Özkaya’dan Moody’s bombası---

Hüseyin Özkaya’dan Moody’s bombası

3 / 8
Hüseyin Özkaya’dan Moody’s bombası
27 Ağustos 2014 - 08:55 www.finansgundem.com

İTHALATLA İLGİLİ ÜRÜNLERE YATIRIM DIŞ TİCARET AÇIĞI PROBLEMİNİ AZALTIR

Finansgundem.com: Sizce Türkiye cari açık sorununu nasıl aşar?

Hüseyin Özkaya: Cari açık 25 yıldır Türkiye’de olan bir sorun, aslında giderek azalan bir sorun. Kesinlikle azalıyor, yüzde 6’nın altında şu an cari açık. Yüzde 8’lere, 9’lara çıktığı zamanları da biliyoruz. Şimdi siz büyüyorsanız, ihracatınız artıyor ise ithalatınız da artıyor. Çünkü üretimdeki artışı enerjisiz yapamazsınız. Maalesef Türkiye’nin de enerjisi yok. Dolayısıyla biz ‘ihracat yapmak istiyoruz’ dediğimiz zaman mutlaka ithalatımızı artırmak zorundayız. Hammaddemiz yok. Bu topraklarda demir yok, demire ihtiyacımız var, alüminyum yok, alüminyuma ihtiyacımız var. Otomobil üretimi için mesela alüminyum almamız gerekiyor, bu çok doğal bir denge. Büyümek istiyorsanız, Türkiye’nin gelişmesini, milletin daha ferah bir yapıya girmesini istiyorsanız mutlaka ithalatı artırmak zorundasınız. İthalatı da artırırsanız dış ticaret açığınız da artacaktır.
Bu dengeyi iyi kurmak lazım... O dengenin oluşması için üç dört tane unsur var. Birincisi ihracatta daha rekabetçi olabilecek ürünlere ağırlık vermek ve oradaki girdileri mümkün olduğu kadar Türkiye içerisinde üretmeye çalışmak. Bununla ilgili çalışmalar var, ben birçok sektörde ithalata bağımlı olan müşterilerimizin yavaş yavaş o yatırımları yapmaya başladığını görüyorum. Yatırım için de finansman gerekiyor, bankalar gerekiyor, tasarruf gerekiyor. Hepsi birbirine bağlı… Dolayısıyla bizim ne kadar ithalatla ilgili ürünlerde yatırım yapabiliyorsak ve bunun alt taraflarında girdileri ne kadar çok Türkiye’de üretebiliyorsak dış ticaret açığı o kadar az problem haline gelir.
İkincisi enerji fiyatları, bu konuda bizim yapacak fazla bir şeyimiz yok. En pahalı elektriği kullanan ülkelerden biriyiz maalesef.  Yakıtın da benzinin de yüksek olduğunu biliyorum, bu konuda belki tüketici olarak muzdarip olabilirim ama onun bir ölçüde savunulabilir bir taraf olduğunu düşünüyorum. Ama özellikle alt yapı yatırımlarında kullanılacak olan enerjinin bir ölçüde devletin yaptığı uzun vadeli kaynaklarla indirdiği maliyetlerin oraya yansıtılması için bir takım enerji maliyet reformları gerekiyor. Bu konuda Enerji Bakanlığı’nın bir takım çalışmaları var…
Bu yıl cari açığın 50 milyar dolar civarında olması bekleniyor. Bu da yüzde 6’nın altına tekabül ediyor. Türkiye her zaman bir açık verecek, bunun yüzde 5-6’lara inmesi tabi daha iyi olur. Yüzde 4’ün artık çok zor olacağını düşünüyorum. Enerji fiyatı 100 dolardan 30-40 dolara düşerse bizim için hiç sorun olmaz ama o da uluslararası fiyatlara bağlı. Bizim arkadaşların yapmış olduğu bir çalışmaya göre 2008’deki gibi 30 kusur milyar dolar seviyelerinde kalsaydı bizim cari açığın GSMH’ye oranı yüzde 1,5 civarında olacaktı. Ama petrolün fiyatına yapacak bir şey yok. Çin’in üretimi, Amerika’daki çıkan petrolün kaynak arzı gibi bir sürü faktör var ve biz bunların hiç birini kontrol edemeyiz. Maalesef bu üç tane faktör cari açığın azaltılması için önemli.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster