Sibel Köklü’den yeni bir heyecan

Gündem Medya Grubu üyesi, Gazeteci Sibel Köklü’nün ‘Yalan Dünya’ ve ‘Geçmişe Kapanan Kapılar’dan sonra yazdığı üçüncü romanı ‘Aşka Vakit Yok’ Labirent Yayınları’ndan çıktı.
 
Türkiye’nin ilk yerli kadın polisiye kahramanı Rüya Keskin, Sibel Köklü’nün müthiş kaleminden, serinin üçüncü kitabı ile yine sahnede…
 
Erkeklerin egemen olduğu medya dünyasında ayakta kalmaya çalışan bir kadın gazetecinin hikâyesini anlatan Rüya Keskin; tek başına yaşayan, haberin can damarına ulaşmaya çalışan, hiç kimsenin aklına gelmeyen yöntemlerle ipuçlarının peşinden giden, bazen yaptığı işten nefret eden, bazen de yarı hafiye bir tavırla gazetecilik kurallarının da ötesine geçen bir gazeteci…
 
Rüya Keskin’in anlattığı hikâyelerin kahramanları tamamen bizden… Tanıdığımızı, bildiğimizi sandığımız insanların bilmediğimiz gerçek hikâyeleri…
 
Medya dünyasındaki kıskançlıklar, ikiyüzlü ilişkiler, para, güç ve iktidar için her yola gözü kapalı girenler…
 
Macera b.u kez Kıbrıs’a uzanıyor
Kendine özgü yöntemleriyle haber peşinde koşan polis muhabiri Rüya Keskin’in maceraları bu kez ülke dışına taşarak, Akdeniz’in ortasındaki Kıbrıs’a kadar uzanıyor… Bu yeni macerada Rüya, yıllardır görmediği çocukluk arkadaşı Musa’nın davetiyle Kıbrıs’a gider ve hiç bilmediği casino dünyasının ve çetrefil ilişkilerin içine ışık hızıyla girer... Kıbrıs’taki bir otelin kumarhanesinde güvenlik görevlisi olarak çalışan Musa’nın yardımıyla bu heyecanlı dünyanın kodlarını çözmeye çalışan Rüya, bir anda beklenmedik olayların içinde bulur kendini…
 
Tatil tadında geçen günlerden sonra İstanbul’a dönen Rüya’yı ne acı ki kötü bir sürpriz beklemektedir. Çalıştığı gazete içindekilerle birlikte satılmıştır. Gazeteyi satın alan kişi, iktidara yakınlığı ile bilinen bir işadamıdır ve gazetenin çizgisinin tamamen değişeceği söylenmektedir. Bu sefer kendini gazetede başlayan bir direniş hareketinin içinde bulan Rüya, arkadaşlarıyla birlikte bu satışa engel olmaya çalışır. İşten atılmayı göze alarak patrona rağmen bir kamuoyu oluşturmaya çalışır ve gazetenin satılmasına karşı çıkar.
 
Rüya’nın aşk acısı çekmeye vakti yok
Bu çabalar başarılı olur ve patron gazeteyi satmaktan vazgeçer. Bu kolay gelen zaferin sarhoşluğu içindeki Rüya, sevgilisi Akın’dan hiç beklemediği bir darbe yer. Ancak aşk acısı çekmeye vakti yoktur, Kıbrıs’tan gelen bir haberle sarsılır. Musa bir haftadır kayıptır. Üstelik bu haberi veren Musa’nın karısı olduğunu söyleyen bir kadındır.
 
Rüya arkadaşı Musa’nın akibetini araştırmak için tekrar Kıbrıs’a gider. Bu ikinci gidiş birincisine hiç benzememektedir… Kıbrıs artık eğlenceli bir tatil beldesi olmaktan çıkmış, kapalı kapılar ardında gizli işlerin çevrildiği bir kumar adasına dönüşmüştür.
 
Rüya, kimin melek kimin şeytan olduğu belli olmayan bu karanlık dünyanın her an değişen olaylarını çözmeye çalışırken anlar ki, herkesin bir maskesi vardır ve hiç kimse masum değildir.