BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiResesyon kaçınılmaz olmayabilir----

Resesyon kaçınılmaz olmayabilir

Resesyon kaçınılmaz olmayabilir
12 Eylül 2022 - 11:40 www.finansgundem.com

Uzmanlar özellikle gelişmiş ekonomilerin resesyona girdiği konusunda hemfikir. Peki ya herkes yanılıyorsa?

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Yüksek enflasyon ve Fed’in rekor faiz artırımları gelişmiş ekonomileri yavaşlatmayı sürdürüyor. Savaş ve enerji krizinin de eklenmesiyle zor bir yıl geçiren gelişmiş ekonomilerin çoktan resesyona girdiğini düşünenlerin sayısı azımsanmayacak kadar çok. Ancak bu varsayımda bazı boşluklar bulunuyor olabilir.

MarketWatch’tan Jim O'Neill’in yazısına göre, Fed’in faiz artırımları ve yavaşlayan ekonomik göstergeler sonrası son aylarda en çok resesyon, enflasyon ve stagflasyon konuşulurken hakim olan karamsarlığın sorgulanmaya muhtaç olup olmadığı değerlendirilmesi gereken bir soru olarak karşımızda duruyor. Ekonomiye ve piyasalara yönelik kötümserlik normal olsa da, dört neden, resesyon varsayımını sorgulamamızı sağlıyor.

Resesyon ilk kez bu kadar güvenle bekleniyor

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, ilk olarak, resesyon anlatısının bu denli yaygınlaşması şaşırtıcı gözüküyor. Neredeyse herkes, gelişmiş ülkelerin bir resesyona girdiğine veya bir süredir zaten resesyonda olduğuna inanıyor gibi görünüyor. Ancak bu noktada bir farklılık göze çarpıyor. O da şu an için karşı karşıya kalacağımıza kesin gözüyle bakılan resesyonun, bundan öncekilere kıyasla bu kadar güvenle beklendiği bir başka dönemin yaşanmamış olması.

Ne de olsa, resesyonun bu kadar korkutucu bir kelime olmasının ana nedeni, durgunlukların genellikle beklenmedik olmasıdır. Ekonomi uzmanları, genelde resesyon yaşanana kadar onu görmeme eğilimindedir. 2007-2008 yıllarında, ki kuşkusuz oldukça benzersiz bir krizdi- ve 2020 yılında pandeminin gelişinin ardından olanın da bul olduğunu dikkatli gözler fark edecektir.

Ancak şimdi, tüm merkez bankaları bu yıl içinde bir resesyon öngörüyor. Ekonomiye yönelik tahminlerde olumlu bir durum mu var yoksa başka şeyler mi oluyor?

Enflasyon hala geçici olabilir

Art arda iki çeyrek negatif büyümenin genellikle bir ekonominin resesyon içinde olduğunun bir işareti olarak algılandığı dorudur. Ve evet ABD GSYİH'sı da bu yılın ilk iki çeyreğinde düşmüş gibi görünüyor. Ancak, elbette, görünen daralmanın özel nedenlerini de dikkate almak gerekiyor.

Orta ve uzun vadeli göstergelerin hepsinin sürekli yüksek enflasyona işaret etmemesi ise hakim anlatıya şüpheyle yaklaşmak gerektiğinin ikinci nedeni olarak öne çıkıyor. Yakından izlenen Michigan Üniversitesi beş yıllık enflasyon beklentileri endeksi kısa bir süreliğine yüzde 3,1'e yükseldi ancak o zamandan beri geriliyor. Bu da ortalama tüketici hissiyatının, bu yılki enflasyonda yaşanacak büyük artışı geçici olsa da doğru gördüğünü gösteriyor.

Fed’in bu bulguya güvenmemesi ise anlaşılır bir durum olarak kabul edilebilir, en azından güvenmek için erken olduğu konusunda haklı oldukları söylenebilir. Ancak tüketici duyarlılığı önümüzdeki aylarda gevşemeye devam ederse, Fed'in daha az şahinleşeceğinden de şüphe etmek gerekiyor.

Üçüncü neden olarak ise birçok emtianın fiyatının bir yıl öncesine göre yüksek kalsa da son zamanlarda hafiflemesi gösterilebilir. Eğer emtialardaki fiyat artışı istikrarlı kalsaydı birçok ülkede de manşet enflasyon düşmeye başlayacaktı. Ancak ilginç şekilde, merkez bankalarının resesyon ve yüksek enflasyon tahminleri dikkat çekmeyi sürdürüyor ve çok az kişi Fed başta olmak üzere diğer merkez bankalarının da 2023 yılı içinde enflasyonun şu an bulunduğu seviyeden keskin bir şekilde düşmesini beklediğini fark etmiş görünüyor.

Çok az kişi Fed başta olmak üzere diğer merkez bankalarının da 2023 yılı içinde enflasyonun şu an bulunduğu seviyeden keskin bir şekilde düşmesini beklediğini fark etmiş görünüyor.

Merkez bankaları fikir değiştirebilir

Son olarak, günümüzde yatırım bankası araştırma notlarının çoğunda, merkez bankalarının, yukarı yönlü ücret baskıları, enflasyon endişeleri ve mevcut düşük işsizlik ortamında finansal koşulların gevşemesine izin veremeyecekleri için, belli bir oranın üzerindeki herhangi bir finansal piyasa rallisiyle şiddetle mücadele edeceğine dair güçlü bir varsayım olduğu gözleniyor.

Ancak bu kesinlikle merkez bankası yetkililerinin verdiği bir mesaj olsa da, merkez bankalarının bir noktada genel ekonomik iklim hakkındaki fikirlerini değiştireceğinin de bilinmesi gerekiyor. Elbette kimse falcı değil ve ekonomi ve piyasalarla ilgili falcılık yapmak gerçekten de tehlikeli olabilir ancak 2020 yılının tamamı ve 2021 yılının büyük bölümünde merkez bankaları arasındaki fikir birliğinin enflasyonun geçici olduğu yönünde olduğunu da unutmamak gerekiyor. O zamandan beri farklı tellerden çalıyor olsalar da işin sonunda, bu ilk tahminlerinde çok da yanılmış olmadıkları da pekala ortaya çıkabilir.

2020 yılının tamamı ve 2021 yılının büyük bölümünde merkez bankaları arasındaki fikir birliğinin enflasyonun geçici olduğu yönünde olduğunu unutmamak gerekiyor.

İyimser olmak için yine de çok erken

Yine de çok iyimser olmak için elbette çok erken. Resesyon korkularının yersiz olduğu izlenimi vermek doğru bir yaklaşım olmaz. Emtia, ev ve kullanılmış araba fiyatları gibi enflasyonist sinyallerde son zamanlarda yaşanan düşüş ve uzun vadeli enflasyonist beklentilerin tersine dönmesi, resesyon olasılığını iyice kuvvetlendirebilir. Bu ihtimal hala geçerli. Ancak, uzun yıllarını piyasalarda geçirmiş birinin de kolaylıkla bilebileceği gibi, ne zaman bir konuda bu denli güçlü bir fikir birliği varsa, orada daha fazla kanıt aramak hep en doğru yaklaşım olmuştur.

Her halükarda, ekonomi ve piyasalarla ilgili aşırı karamsarlığın yanlış olduğunun altını çizmek gerekiyor. Gelişmiş ekonomiler, sosyal ve ekonomik yaşamın diğer birçok alanı için olumsuz etkileri olan ‘zayıf üretkenlik artışı’ gibi büyük zorlukla karşı karşıya bulunuyor. Ne olursa olsun, gelecek yıllar daha büyük ve yinelenen zorluklarla karşı karşıya kalacağımızı gösteriyor. Tüm bunlara rağmen, işlerin rayına gireceğine yönelik inancı da kaybetmemek gerekiyor.

FED, resesyon korkularının önüne geçmeye çalışıyor

 

Resesyon riski artıyor, dolar güçleniyor

 

Fitch’ten Euro Bölgesi için resesyon uyarısı

 

"Yaptırımlar sürerse çok uzun ve derin bir resesyon yaşanabilir"

 

Resesyona rağmen kazandıracak sektörler

 

Resesyon kaygısı piyasaları etkilemeye devam ediyor

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)