BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiFED, resesyon korkularının önüne geçmeye çalışıyor----

FED, resesyon korkularının önüne geçmeye çalışıyor

FED, resesyon korkularının önüne geçmeye çalışıyor
09 Eylül 2022 - 11:41 www.finansgundem.com

Fed Başkanı Powell, faiz artırımlarının derin bir resesyona neden olmayacağı konusunda halka güvence vermeye çalışıyor.

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Fed, 1980'lerin başında, şimdiki kadar yüksek enflasyonla karşı karşıya kaldığında, faiz oranlarını çift haneli seviyelere çıkarmış ve bu süreçte derin bir resesyona ve keskin bir şekilde yükselen işsizliğe neden olmuştu. Perşembe günü, Fed Başkanı Jerome Powell, bu kez Fed'in o kadar ileri gitmesine gerek kalmayacağını düşündüğünü belirtti.

Fortune’dan Christopher Rugaber’in haberine göre, Powell, 1980'lerin başındaki krizde Fed başkanı olan Volcker’a atıfta bulunarak, “Paul Volcker ve Fed'in enflasyonu düşürmek için devreye sokmak zorunda olduğu ve acı veren yüksek enflasyonu kısmak için kısa vadeli borçlanma oranlarını yüzde 19'a yükseltmek zorunda kaldığı çok yüksek sosyal maliyetlerden kaçınabileceğimizi düşünüyoruz” şeklinde konuştu. Powell ayrıca, Fed'in yüzde 2,25 ila yüzde 2,5 aralığında olan kısa vadeli faiz oranını yükselterek, yüzde 8,5 ile kırk yılın en yüksek seviyesine yakın olan enflasyonu düşürmeye kararlı olduğunu yineledi.

Eylül’de beklenti 0,75 puan artış

Buna rağmen, Powell, Fed'in iki hafta sonraki toplantısında neler yapabileceği konusunda yorum yapmaktan kaçındı. Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, ekonomistler ve Wall Street uzmanları, merkez bankasının kısa vadeli Faiz oranlarını üçüncü kez art arda 0,75 puan oranında artırma ihtimalinin giderek arttığını düşünüyor. Bu, Volcker'ın zamanından bu yana en hızlı faiz artışları serisinin de uzaması anlamına geliyor.

Fed'in belirlediği gösterge faiz oranı birçok tüketici ve işletmeyi etkiliyor. Bu da ekonomideki borçlanma maliyetlerinin muhtemelen artmaya devam edeceğine işaret ediyor.

ECB, Fed’i takip ediyor

Perşembe günü, Avrupa Merkez Bankası (ECB), Avrupa rekor düzeyde yüksek enflasyon ve tökezleyen bir ekonomi ile mücadele ederken, faiz oranlarını 0,75 puan artırarak görece kısa tarihinin en büyük faiz artırımına gitmiş oldu. Dünyanın dört bir yanındaki merkez bankaları da yükselen fiyatlara ayak uydurmak için çabalıyor. Kanada Merkez Bankası Çarşamba günü faiz oranlarını 0,75 puan artırdı ve bu haftanın başlarında da Avustralya Merkez Bankası yarım puanlık bir faiz artışı gerçekleştirdi.

Powell'ın verdiği güvencelere rağmen, birçok ekonomist Fed'in işsizliğin şu anda beklenenden çok daha fazla artmasına izin vermek zorunda kalacağından endişe ediyor.

Fed, daha yüksek faiz oranları enflasyonu dindirmeye yardımcı olacağı için işsizliğin 2024 yılı sonunda yüzde 4,1'e yükseleceğini öngörüyor. Brookings Enstitüsü himayesinde Perşembe günü yayınlanan yeni bir araştırma ise böyle bir senaryonun ‘oldukça iyimser’ varsayımlar gerektirdiğini ve enflasyonu düşürmek için işsizliğin çok daha yüksek olması gerekebileceğini söylüyor.

Yumuşak iniş

Powell iki hafta önce Jackson Hole, Wyoming'deki konferansta, Fed'in enflasyonla mücadele çabalarının kaçınılmaz olarak ‘hanelere ve işletmelere biraz acı getireceği’ konusunda uyarıda bulunmuştu. Powell, fiyat istikrarının sağlanamamasının ise çok daha büyük acılara yol açacağını sözlerine eklemişti.

Yine de Powell, Perşembe günkü açıklamasında, Fed'in hedefinin yüksek enflasyonu yenmek için ekonomiyi bir resesyona sürükleyecek kadar olmasa da yeterince yavaşlatmayı başarmak ve bunu ‘yumuşak bir iniş’ ile yapmak olduğunu yineledi.

Fed Başkanı, “Başarmayı umduğumuz şey, iş gücü piyasasının daha iyi bir dengeye geri dönmesini ve ücretlerin uzun vadede yüzde 2’lik bir enflasyon oranıyla uyumlu seviyelere gerilemesini sağlayacak bir büyüme trendini yakalamak” şeklinde konuştu.

Kısa vadede tablo acı verici

Diğer merkez bankası yetkilileri de yakın zamanda Powell'ın bu mesajını tekrarladı. Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester da “Bir durgunluk değil, ekonomik faaliyetlerde bir yavaşlama veya ılımlılık yaratmaya çalışıyoruz” dedi. Mester ayrıca, Fed'in faiz artırımlarının büyük olasılıkla iş kayıplarına yol açacağını ve bunun ‘kısa vadede acı verici' olabileceğini kabul etti.

Fed Başkan Yardımcısı Lael Brainard da, yine Çarşamba günü yaptığı açıklamada, tedarik zinciri darboğazlarının hafiflediğine dair işaretler olduğunu ve bunun üretimi artırıp fiyatları ılımlı hale getirebileceğini ifade etti. Buna ek olarak Brainard, otomobil üreticilerinin ve perakendecilerin, mal arzı sıkıntıları altında ve tüketiciler harcamalarını kısmazken yüksek kar marjlarından yararlandığını kaydetti.

Brainard, tüketicilerin yüksek enflasyon karşısında geri çekilmeye başlamasıyla perakendecilerin ve otomobil şirketlerinin satışları artırmak için fiyatları düşürmesi gerekebileceğini de sözlerine ekledi. Brainard, bu gelişmenin de enflasyonun yavaşlamasına yardımcı olacağını ifade etti.

İşsizlik iki yıl içinde yüzde 7,5’e çıkabilir

Yine de birçok ekonomist, borçlanma oranları artmaya devam ettikçe işverenlerin işe alımları donduracağını, tüketicilerin harcamalarını kısacağını ve sonunda ekonomide kaçınılmaz bir gerileme olacağını iddia ediyor. Bazıları ise Fed'in agresif faiz artırım hızının doğurması muhtemel sonuçları hakkında daha sert uyarılarda bulunuyor.

Başkan Bill Clinton döneminde hazine sekreteri olan Larry Summers, şu anda yüzde 3,5 olan işsizlik oranının, Fed'in enflasyonu yüzde 2 hedefine yakın bir seviyeye düşürmesi için, iki yıl boyunca yüzde 7,5’e kadar çıkması gerekebileceğini söylüyor.

Pandemi iş bulmayı olumsuz etkiliyor

Perşembe günü yayınlanan yeni bir belge de, Fed'in işsizliği, Summers'ın enflasyonu düşürmek için önerdiği kadar yüksek bir seviyeye çıkarmak zorunda kalabileceği ihtimalini kuvvetlendiriyor. Johns Hopkins'te ekonomist olan Laurence Ball ve iki meslektaşı tarafından yapılan araştırma, pandeminin iş piyasasını işsiz kişileri boş pozisyonlarla eşleştirmede daha az verimli hale getirdiğini tespit ediyor. Bu da ekonomide bir zayıflamanın işsizliği hızlandıracak bir eğilimi kuvvetlendireceği anlamına geliyor.

Tüm bunlara ek olarak, araştırmaya göre, Amerikalılar önümüzdeki birkaç yıl içinde enflasyonun daha da yükselmesini bekliyor. Tipik olarak, bu gerçekleştiğinde çalışanlar daha yüksek ücret talep ediyor ve işverenler de artan iş gücü maliyetlerini karşılayabilmek için fiyatları yükseltiyor. Böylece bu döngü enflasyonu körükleyen bir işlev üstlenmiş oluyor. Fiyatlar hızla arttıkça, Fed faiz oranlarını artırma baskısı hissediyor ve bu da ekonomiyi daha fazla riske atıyor.

Senaryo o kadar da karanlık olmayabilir

Yine de tüm ekonomistlerin bu karanlık senaryoya katıldığını söylemek zor. Goldman Sachs'ta ekonomist olan Jan Hatzius, bu haftanın başlarında yayınladığı bir notta, yumuşak bir inişin hala mümkün olduğuna dair ‘bazı cesaret verici işaretler’ olduğunu savunuyor.

Hatzius, daha yavaş ekonomik büyümeyi, açık iş sayısındaki düşüşü, işe alımlarda vites küçültmeyi ve petrol ve diğer emtia fiyatlarındaki gerilemeyi önümüzdeki aylarda bir resesyona gerek kalmadan enflasyonu düşürebilecek faktörler olarak gösteriyor.

Boston Fed Başkanı'ndan faiz artışlarına devam sinyali

 

Fed, Bej Kitap raporunun ağustos sayısını yayımladı

 

Bill Ackman FED’den gelecek ‘alım sinyalini’ bekliyor

 

BlackRock: FED ekonomiyi krize sürüklüyor

 

Eylül ayında borsaları FED düşürecek

 

ECB'den faiz artırımına devam mesajı

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)