BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkMerkez Bankası'nda flaş atama----

Merkez Bankası'nda flaş atama

Merkez Bankası'nda flaş atama
17 Nisan 2014 - 18:23 www.finansgundem.com

Merkez Bankası denetim kuruluna Yeni Şafak Gazetesi Genel Müdürü ve yazarı Mehmet Ziya Gökalp getirildi

Merkez Bankası'nın bugün yapılan genel kurulunda görev süresi dolan Mehmet Fevzi Çıtak ile Lokman Gündüz 3 yıllığına tekrar Meclis üyeliğine seçildi. Görev süresi dolan Denetim Kurulu Üyesi Hasan Türedi'nin yerine Yeni Şafak yazarı Mehmet Ziya Gökalp seçildi. Uzun zamandır Yeni Şafak'ta ekonomi yazıları kaleme alan Gökalp Albayrak Medya Grubu'nda üst düzey yöneticilik görevlerinde de bulundu.

Mehmet Ziya Gökalp kimdir?
Mehmet Ziya Gökalp 1964 Mardin doğumlu. 9 Eylül Üniversitesi İktisat bölümünü bitirdi. Sermaye Piyasalarında uzun yıllar üst düzey yöneticilik görevlerinde bulundu, Yeni Şafak Gazetesi Genel Müdürlüğü yapan Mehmet ziya Gökalp halen Yeni Şafak Gazetesi köşe yazarıdır. Mehmet Ziya Gökalp evli ve 3 çocuk babasıdır.

Mehmet Ziya Gökalp, Merkez Bankası'nın 29 Ocak'ta yaptığı sürpriz faiz artışını "Cadılar Bayramı" başlıklı yazısında eleştirmişti. Merkez Bankası bağımsızlığına ilişkin takıntıyı anlayamadığını söyleyen Gökalp, köşesinde "Madem bu beklenmedik ve sadece ülkemizi değil, bütün dünya piyasalarını şaşırtacak kadar yüksek artışı yapma esnekliği masada çözüm olarak duruyordu, para sahiplerinin hem dövizden büyük kar elde etmelerine hem de ardından yüksek faiz oranlarına geçmelerine olanak sağlayacak imkanı niye altın tepside sunduk, bunun bir açıklaması olmalı" diyerek Merkez'e hesap soruyordu.

İŞTE GÖKALP'İN O YAZISI: 
"CADILAR BAYRAMI"

Merkez Bankası direnemedi ve Faiz artırdı. Zamanlama ve politik hatalar nedeniyle üreten kesim sıralı olarak para kaybetmiş oldu. Önce dolar artışından ciddi paralar kaybeden halk, sanayici ve üretici kesim ardından faiz artışından da başka bir darbe yedi.

Üretici, sanayici ve halk nasıl sıralı para kaybetti ise para sahipleri de aynı şekilde sıralı büyük paralar kazanarak ülkede hem dolar artışından, hem de ardından faiz artışından büyük bir vurgun vurdu. Yaşanan olayların özeti budur. Dolayısıyla Merkez Bankasına güvenen kaybetmiş oldu.

Gerçek bu iken bazı basın organlarını, yatırım şirketlerinin açıklamalarını, uzmanları takip edin Merkez Bankası kararını iki olaya odaklayarak resmin gerçek tarafını görmemiz engellenmeye çalışılıyor. Onlara göre Merkezin dünyayı şaşırtacak kadar cesur karar alma cesareti tüm dünyanın hayranlığını kazanmış ve bununla bağlantılı olarak bağımsızlığı üzerindeki şaibeleri ortadan kaldırmış.

Somut bir olaya dayanmayan bağımsızlık takıntısının nedeni ne dediğinizde, Başbakanın faiz artışına ısrarla karşı olduğunu, düşük faiz oranlarından yana olduğunu her fırsatta açıklıyor olmasını karşınıza koyuyorlar. Bizim filmin bu karelerine odaklanmamız sağlanırken, arka tarafta kararın ardından zaferle çıkanlar keyfini sürüyor.

Oysa bu küçük azınlığın dışında büyük bir kesim şok yaşıyor. Zaten döviz borcundan dolayı sıkıntı yaşayan kitlenin yanına, TL ile kredi kullananlar, kullanacak olanlarda ekleniyor.

Madem bu beklenmedik ve sadece ülkemizi değil, bütün dünya piyasalarını şaşırtacak kadar yüksek artışı yapma esnekliği masada çözüm olarak duruyordu, para sahiplerinin hem dövizden büyük kar elde etmelerine hem de ardından yüksek faiz oranlarına geçmelerine olanak sağlayacak imkanı niye altın tepside sunduk, bunun bir açıklaması olmalı.

Sonuçta, hükümetin ekonomideki en önemli dayanak noktalarından biri düşük faiz oranı politikasıydı. Faiz oranları, reel sektör üzerindeki, tüketim üzerindeki etkilerinin yanı sıra, insanlar üzerinde de ekonomideki istikrar açısından psikolojik bir gösterge niteliği taşıyordu, bu darbe aldı.

Zaten yılbaşından bu yana ekonomiyi kontrollü soğutarak, cari açığı ve hane halkı borçluluk oranını düşürme, tasarrufları artırma konusunda yeni politikaları devreye sokan iktidar açısından, faizde artış yapmak, bu politikaları da anlamsızlaştırma riskini ortaya çıkardı.

Bir kalemde, hiç kimsenin telaffuz dahi edemediği yüksek bir artış oranı ile faizi artırıp, top şimdi benden çıktı piyasalar düşünsün, gibi bir mantık ne kadar doğru olur göreceğiz. Faiz oranın yüksekliği bir tarafa, önemli olan artış yolunun açılmış olmasıdır. Dolayısıyla asıl endişe bu yüksek artış oranına rağmen piyasaların tatmin olmayacağı ve arkasını getirecek baskıyı sürdürmeye devam etme olasılığının yüksekliğidir.

Reel ekonomiye etkilerine döndüğümüzde üretim, tüketim, büyüme, istihdam konularında ciddi sıkıntılar yanında, özellikle kredi talebi ile bağlantılı bazı sektörlerde ciddi zararlar söz konusu olabilir.

Kimse kusura bakmasın bu kararla Merkez Bankası ekonomideki psikolojik üstünlüğü piyasanın bildik aktörlerine kaptırmıştır, cadılar resmen bayram ediyor."
YORUMLAR (8)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • sade bankaci20 Nisan 2014 16:29

    Mehmet Ziya beyin yazısını okudum. Çok da haksız sayılmaz. Yazısını okumayan arkadaşlar yorum yapmasın. Yiğidin hakkını vermek lazım. Bu konuda haklı.

  • Göktuğ17 Nisan 2014 23:01

    Borsacı rumuzlu arkadaş: Sen bu ülke hakkında ne kadar bilgi sahibisin ve ekonomiden ne kadar anlıyorsun tartışılır!Eminim sen toz konduramadığın hükümetin ve başbakanının her söylediğine inanırsın ama emin ol bu ülke ekonomisi sıcak parayla dönüyor, çok aşırı kırılgan ve yabancı sermaye çıkışları mahvımıza sebep olabilir. Öyle ekonomi sağlam demek kolay nasıl olsa halk var inek gibi sağıyorlar milleti! Hükümet bir şeyi çok iyi yapıyor evet; o da milleti sömürmeyi, herşeyden insafsızca vergi almayı ve bu vergileri har vurup harman savurmayı çok iyi biliyor. Siz ondan sonra Merkez Bankası'nın bağımsızlığından söz edersiniz. yeni şafak denen yüz karası yandaş gazeteciğin bir elemanını da Merkez Bankası'na soktular artık hakkımızda hayırlısı derdim ama nerdeeee!

  • latino17 Nisan 2014 22:07

    hadi hayırlısı başkan da değişsin

  • yılmaz17 Nisan 2014 22:00

    Doların yükselmesine gezi ve 17 aralık neden olmuştu onlar şimdi geride kaldı %45 ile istikrar var doları 1.75 tl ye indirsinler...

  • yılmaz17 Nisan 2014 20:56

    geçen yıl bu zaamanlarda dolar 1.75 tl idi dolarıda 1.75 tl ye indirsinler ...etl den altı sıfır atıp tl ye itibar kazandırdık şimdi her gün itibarını kaybediyor...

  • Ekonomist17 Nisan 2014 19:47

    Alo Ziya dönemi başladı:)

  • Borsacı17 Nisan 2014 19:01

    Bu yazının altına imzamı atarım. Nasıl ki MB. dış odakların baskısı ile anormal faiz artırdı , şimdi de en azından 2 2,5 puan kadar faizi indirmek zorundadır. Ekonomiyi hükümet mi yönetecek , yoksa ne idüğü belirsiz bir takım odaklar mı ? Şimdi bunu test etme zamanı ! Yok öle eski alışkanklıklarla bu güzelim Ülkemizi sömürmek ... Artık o köprülerin altından çok sular aktı ...

  • Borsacı17 Nisan 2014 18:46

    Merkez Bankası milletin malıdır. Onu millet denetlemeli.