TPAO herkesle başa çıkar

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdür Vekili Besim Şişman, "Sadece Türkiye'de değil, bölgede ve dünyanın diğer yerlerinde çok daha agresif bir Türkiye Petrolleri göreceksiniz" dedi.
Şişman, Türkiye 19. Uluslararası Petrol ve Doğalgaz Kongre ve Sergisi'de yaptığı konuşmada, Türk Petrol Yasa Tasarısı'na ilişkin eleştirileri yanıtladı.
Bir petrol kanunu yapılmasına şiddetle ihtiyaç olduğunu vurgulayan Şişman, "Tartışıldı, hepimizin itirazları oldu. Hala kalbimizin çok rahat olmadığı noktalar var ama sonuç itibariyle bir petrol kanununa ihtiyaç var. Bunun vücuda getirilmesi gerekiyor ve bunun için çalışılıyor" diye konuştu.
Millilik konusunda çok eleştiri yapıldığını ifade eden Şişman, bugün tasarıda TPAO adının yer almamasının kendisini rahatsız etmediğini belirtti. Şişman, "Karada üretimin yüzde 35, denizde yüzde 45'inin ülke menfaatlerine kullanımı söz konusuydu, bugün zaten Bakanlar Kurulu'na bu yetki veriliyor. Bakanlar Kurulu olağanüstü hallerde istediği kararı alma hakkına sahip" dedi.
Diğer yandan, 18 ruhsat bölgesinden TPAO'nun 12, diğer şirketlerin 8 ruhsat alma hakkı bulunduğunu anlatan Şişman, buna karşın şirketlerin yan şirketler aracılığıyla istedikleri kadar ruhsat alabildiklerine işaret etti. Şişman, yeni kanunla herkesin istediği kadar ruhsat alabileceğini ifade ederek, "Rekabetçi bir ortam olacak. Bunda bizi rahatsız eden bir şey göremiyorum" diye konuştu.
"Memleket satılıyor" gibi hava yaratılmasını doğru bulmadığını belirten Şişman, şunları kaydetti:
"Neden olmayan bir şeyin kavgasını yaptığımızı anlamıyorum. Şu petrolü bir bulalım, üretelim. Bu ülke o kadar aciz değil. Kazakistan'ın vergileri nasıl revize ettiğini, menfaatlerini nasıl koruduğunu hep birlikte görüyoruz. Biz yapmaktan aciz bir ülke değiliz ki. Bizim hızla yatırıma ve potansiyeli ortaya çıkarmaya ihtiyacımız var, bu gerçekten kaçamayız. Bu insanlar yatırım yapmak için gelirlerse biz bu işi başarırız. Bir sondaj 250 milyon dolar, kim verecek bu parayı- Ortada hiçbir şey yok. Ortak olacaksınız. Biri gelecek sizinle çalışacak ki ortaya bir ürün koyabilesiniz."
Kanun tasarısının bürokrasiyi azalttığını ifade eden Şişman, yüzde 2'lik teminatın önemli olduğunu, bunun milyon dolarlık yatırımı zorunlu kıldığını belirtti.
Genel anlamıyla bakıldığında tasarıda rahatsız edici, sıkıntı çıkarıcı bir şey olmadığını dile getiren Şişman, uygulamada çıkabilecek sıkıntıların da revize edilebileceğini vurguladı.
TPAO'nun eleştirileri
Tasarıya ilişkin eleştirilerini de gündeme getiren Şişman, şöyle konuştu:
"Yerli yatırımcının biraz daha korunması gerekirdi. Kur farkı konusunda yabancı yatırımcı korunuyor ama yerli yatırımcı bu noktada biraz mağdur. Bunun giderilmesi lazım.
TPAO'nun mevcut keşifleri korunuyor müzayedeye çıkılmayacak ama bundan sonraki keşiflerinin de korunması lazım. Yapacağım keşiflere ilişkin haklarımın da korunmaya devam etmesi lazım. Benim üretim yaptığım hiçbir sahamın müzayedeye çıkmaması lazım."
TPAO'nun kanun tasarısının getirdiği rekabet ortamına uygun hareket edebilir hale getirilmesi gerektiğini vurgulayan Şişman, TPAO'nun mevcut denetim sistemi ve Kamu İhale Kurumu ile yürümesinin zor olduğunu söyledi. Şişman, şöyle devam etti:
"İsteyen gelsin biz rekabete hazırız. 5 bin çalışanı var TPAO'nun, şu anda yurt dışında master yapan 300'e yakın öğrencisi var. İnsan kaynağı, teknolojik altyapı noktasında sıkıntımız yok. 1-2 hukuki düzenlemeyle önümüz açıldıktan sonra rekabet noktasında hiç kimseden çekinmiyoruz. Herkesle Türkiye'de de başka yerde de başa çıkabiliriz."
"Kendimizi sorgulamalıyız"
TPAO açısından bakıldığında kendilerini biraz revize etmeleri gerektiğini dile getiren Şişman, devletin 10 yıldır önemli yatırım imkanları sağlandığını, geçen sene ayrılan kaynağın 1 milyar doları bulduğunu bildirdi. Şişman, şunları kaydetti:
"Karşılığını biz ne kadar verebildik bunu da sorgulamamız lazım. Bütün bu süreci de sorgulayarak önümüzdeki 10 yıl ve sonrası için güçlü, ölçülebilir ve sağlam bir yol haritası çıkartmaya çalışıyoruz. İnşallah birkaç ay içerisinde bu durum netleşecek ve sadece Türkiye'de değil, bölgede ve dünyanın diğer yerlerinde çok daha agresif bir Türkiye Petrolleri göreceksiniz."