BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiTarihi günde faiz itirafı!----

Tarihi günde faiz itirafı!

Tarihi günde faiz itirafı!
14 Mayıs 2013 - 08:16 www.finansgundem.com

Merkez Bankası Eski Başkanı ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Durmuş Yılmaz IMF tarihini anlattı

Bugün Türkiye ekonomi tarihinde önemli bir dönüm noktasını yaşıyor. 1961 yılından bugüne kadar Uluslararası Para Fonu IMF ile inişli çıkışlı, kimi zaman kesintileri uğrayan ikili anlaşmaya dayanan ilişki sona eriyor. Türkiye IMF'e olan son 450 milyon dolarlık borcunu bugün ödüyor ve borcunu sıfırlıyor. Bu önemli günde, IMF ile yakın tarihin en önemli pazarlıklarına tanıklık etmiş bu görüşmeleri ilk elden sürdürmüş Merkez Bankası Eski Başkanı ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Durmuş Yılmaz önemli açıklamalarda bulundu.
WSJ Türkçe'den Kerim Karakaya'nın haberine göre, Yılmaz IMF ile ilgili yakın tarihteki en önemli anısını ilk kez açıkladı. Durmuş Yılmaz, 2006 Mayıs-Haziran dalgalanması sırasında faizleri 4 puan artırmak zorunda kaldıklarını, bu kararı almalarında IMF'nin döviz satışına muhalefet etmesinin etkili olduğunu söyledi.
"2006 Mayıs-Haziran dalgalanmasında bazı yabancı fonlar Türkiye'den çıkmak istediler. Bu fonlar Türkiye'yi tanımıyan veya yeni tanıyan fonlardı. Onlar ne faiz verirseniz verin çıkmak istiyorlardı." diyen Yılmaz, " O dönemde biz Merkez Bankası olarak yüksek faiz artırımı yerine döviz satmak istedik. Böylelikle maliyetlerimiz azaltmak söz konusu olacaktı. Ama IMF rezerv biriktirmemizi ve Faiz artırmamızı istiyordu. Bu nedenle faizleri 4 puan artırmak zorunda kaldık" diye konuştu.
Yılmaz'a göre IMF ile anlaşma yapmanın anlamı kuruluşu ekonomi yönetimine ortak etmekten ibaret. Dünyanın krize girdiği bir dönemde Merkez Bankası Başkanlığı yapan Durmuş Yılmaz; IMF'nin genel politikasının da ekonomiyi genellikle faiz oranlarıyla oynayark yönetilmesi yönünde olduğunu da hatırlatıyor ve ekliyor:
"Umarım bundan sonra kendi ekonomimizi kendimiz doğru yönetiriz ve IMF'ye muhtaç kalmayız. Eski alışkanlıklardan kurtuluruz.'
2006 Mayıs-Haziran aylarında küresel piyasalarda sert dalgalanmalar yaşanmış, gelişmekte olan ülkelerden hızlı fon çıkışı yaşanırken, dolar küresel piyasalarda değer kazanmıştı.
Küresel piyasalardaki gelişmeleri izleyen Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, Mayıs 2006 sonunda yaptığı toplantıda faizleri artırmamış ancak spekülatif atakların artması nedeniyle 7 Haziran'da olağanüstü bir toplantı yapmak zorunda kalmıştı. Banka, 7 Haziran'daki toplantıda faizleri 125 baz puan artırma kararı aldı. Dolardaki hızlı yükselişi önlemek isten Merkez Bankası 13 Haziran'da piyasalara doğrudan müdahale etme kararı aldı. 20 Haziran'da toplanıp, son gelişmeleri değerlendiren Merkez Bankası faizleri sabit bırakma kararı almış, ancak piyasalardaki oynaklığın yeniden artması ile önce dövize müdahale etmiş, para çıkışının devam etmesi sebebiyle 25 Haziran'da faizleri 225 baz puan daha artırma kararı almıştı.
Merkez Bankası böylece, olağanüstü toplantılar ile politika faizini 1 ay içinde 4 puan artırmıştı.
IMF ile 1961 yılından bu yana 19 stand-by anlaşması yapıldığını hatırlatan Yılmaz, bunlardan önemli dersler çıkarılması gerektiğini belirterek, "IMF ile 18 anlaşma yapıp bir daha IMF'ye gitmişiz. Bize bundan sonra düşen ekonomimizi iyi yönetip, IMF'ye muhtaç duruma düşmemektir. Çünkü IMF, ekonomi yönetimimize ortak oluyor" diye konuştu. Yılmaz, IMF'nin politikalarının bazen ülkenin genel menfaatleri ile uyuşmayabileceğini kaydetti.
Türkiye'nin kendisini idare etme iradesine sahip olduğunu kanıtladığını söyleyen Yılmaz, bunun devam etmesi için popülizmden uzak durulması gerektiğini belirtti. Yılmaz, "Popülizm kötü bir hastalıktır. Bunu ortadan kaldırdık. Ama toprağın ne kadar altına gömdüğümüzü iyi düşünmeliyiz. Eski alışkanlıklarımız depreşir ve ekonomi yönetimine hakim olursa, eski kötü alışkanlıklar da nükseder" uyarısında bulundu.
Durmuş Yılmaz, 2006 Mart ayında göreve başladıktan sadece birkaç ay sonra küresel dalgalanma karşısında ilk sınavını vermişti. Yılmaz, görevini Nisan 2011'de Erdem Başçı'ya devretti. Bu tarihten itibaren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ekonomi danışmanlığını yapıyor.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)