BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiKovid-19 enflasyonu bile değiştirdi----

Kovid-19 enflasyonu bile değiştirdi

Kovid-19 enflasyonu bile değiştirdi
01 Eylül 2020 - 08:52 www.finansgundem.com

Uzmanlar, pandemi nedeniyle gıda harcamalarının enflasyondaki ağırlığının arttığını, gerçek enflasyonun mevcut verilerden daha yüksek olabileceğini, bu nedenle hükümetlerin enflasyon sepetlerine revizyon yapması gerektiğini belirtiyor.

Pandemi süreci tüm dünyada tüketim alışkanlıklarını değiştirdi. Evden çalışmanın yaygınlaşmasıyla daha az ulaşım kullanıyor, daha az dışarda yiyor ve otel ve eğlence mekanlarına eskisine göre daha az gidiyoruz. Araştırmalar ve resmi veriler, gıdanın enflasyon sepetlerinde ağırlığının arttığını, ulaşım, yakıt, restoran, otel ve eğlence gibi harcamaların ise azaldığını gösteriyor. Ancak ülkelerin ulusal istatistik büroları enflasyon sepetlerinde henüz pandeminin yol açtığı bu denge değişiminin gerektirdiği revizyonları gerçekleştirmedi. Bu nedenle aralarında Harvard Business School’un da olduğu kuruluşlar ve uzmanlar enflasyonda değişen dengelerin verilere yansıması için sepetlerde Kovid-19 revizyonu gerektiğini belirtiyor.

Harvard: Gıdanın ağırlığı arttı, enflasyon aslında daha yüksek

Bu ani değişim, Harvard Business School tarafından yapılan yeni bir çalışmaya göre tüketici fiyat endekslerinin yanıltıcı olmasına neden olabilir. Çalışmanın yazarı Alberto Cavallo, resmi enflasyon sepet hesaplamalarında, örneğin ABD’de, mutfak alışverişinin yüzde 8’den az ağırlığı olduğunu, ulaşımın ise yüzde 15 kadar bir ağırlığı olduğunu belirtiyor. Ancak çalışma kapsamında tüketicilerin kredi kartları ve banka kartlarından toplanan verilere atıfta bulunarak Cavallo “gıdanın ağırlığının yüzde 11, ulaşımın ise yüzde 6 olmasının daha uygun olacağını” belirtiyor. Dolayısıyla Kovid-19 pandemisinde tüm sektörlerde fiyatlar düşerken tek yükselen kalem olan gıdanın resmi verilere yeterince yansımadığını belirten çalışma, hissedilen enflasyonun resmi rakamlara göre daha yüksek olduğunu ve daha pahalı olan gıdanın günlük bütçelerdeki yerinin arttığını ortaya koyuyor.

Kimse bir yere gitmiyor, ulaşımın ağırlığı azaldı

Öte yandan dünya genelinde evde daha fazla vakit geçirilmesi, ulaşımın enflasyon sepetindeki ağırlığını azaltıyor ve daha ucuz ulaşım, tecritteki tüketici için birşey ifade etmiyor. Bloomberg’deki bir analize göre de Kovid-19 nedeniyle tüm dünyada dışarı çıkmaktan eskisine göre daha fazla çekinen ve yer yer tecrit önlemleriyle zorunlu olarak evlerde kalan tüketicilerin gıda harcamalarının, toplam harcamalarındaki ağırlığı arttı.

ABD enflasyon sepeti en son aralıkta güncellendi

Bu nedenle uzmanlar hükümetlerin tüketici fiyatlarını şu anda doğru bir yöntemle hesaplamıyor olabileceğini ve enflasyon sepetlerinde bir Kovid-19 revizyonu yapılması gerektiğini belirtiyor. İngiltere merkezli mikroekonomik araştırmalar konusundaki öncü araştırma kuruluşlarından Institute for Fiscal Studies de (Mali Çalışmalar Enstitüsü) böyle düşünen kuruluşlar arasında. Bloomberg’de yer alan analiz de ABD Çalışma İstatistikleri Bürosu’nun en son enflasyon sepeti revizyonunun geçen Aralık ayında gerçekleştiğine ve bu nedenle Kovid-19 etkisinin henüz enflasyon verilerine doğru yansımadığına dikkat çekiyor.

Hangi ekonomi ne durumda?

ALMANYA'DA FİYATLAR DÖRT YILDIR İLK KEZ DÜŞTÜ

Almanya’da Kovid-19 krizine destek için uygulanan KDV indirimleri, ülkede tüketici fiyatlarının dört yıldır ilk kez düşmesine neden oldu. Almanya İstatistik Ofisi Destatis’in dün açıkladığı verilere göre harmonize fiyat endeksi ağustosta yıllık yüzde 0,1 düştü. Avrupa Merkez Bankası’nın enflasyon hedefi ise yüzde 2’nin hemen altı. ABD’de temmuzda tüketici fiyatları bir yıl öncesine göre yüzde 1 arttı. ABD Merkez Bankası’nın hedefi ise yüzde 2. Euro Bölgesi için bugün açıklanacak enflasyon verisi ise Commerzbank’tan faiz stratejisti Rainer Guntermann’a göre merkez bankalarının enflasyon hedeflerine ulaşmalarının ne kadar zor olduğuna işaret edecek. Euro Bölgesi’nde enflasyonun aylık bazda yüzde 0,2 düşmesi, bir önceki yılın aynı dönemine göre ise yüzde 0,4 yükselmesi bekleniyor.

ÇİN'İN ENFLASYON SEPETİ ‘DEVLET SIRRI'

Çin’de domuz eti ve taze sebze fiyatları kayda değer oranda artsa da manşet enflasyon yüzde 2,7’de. Çin Merkez Bankası’nın uzun vadeli hedefi ise yüzde 2,34. Her ülke enflasyon sepetindeki ağırlıkları resmi olarak açıklamıyor. Bu nedenle uzmanların Çin’deki enflasyonla ilgili öngörü yapmaları daha zor. Ancak Bloomberg Intelligence tahminlerine göre Çin Ulusal İstatistik Bürosu gıdaya enflasyon sepetinde yüzde 20 ağırlık verirken, ulaşım ve iletişimin ağırlığının yüzde 14,5 olduğu düşünülüyor.
‘Korkulması gereken enflasyon değil deflasyon’

Peterson Institute for International Economics’ten Kıdemli Ekonomist Olivier Blanchard ise korkulacak şeyin enflasyon değil deflasyon olduğuna, ancak bir ihtimal gelişmiş ekonomilerde yüksek enflasyon görülebileceğine işaret ediyor. Blanchard’ın bu yıl pandeminin pik yaptığı dönemde yayınlanan analizinde “Yüksek enflasyon muhtemelen olmayacak ancak gelişmiş ekonomilerde bu imkansız da değil" ifadeleri yer alıyor. Blanchard, "İşsizliğin sıradışı şekilde yüksek olması, tecrit önlemleri gevşese bile ücretlerin çok artmadığı, emtia fiyatlarının düştüğü ve petrol fiyatlarının çöküş yaşadığı bir dönem gördük. Bu senaryoda kaçınılması gereken en büyük zorluk ‘deflasyon’ olur" diyor.

‘Hükümet hataları hiperenflasyon yaratabilir'

Ancak Blanchard’a göre üç koşul ‘yanlış yüksek enflasyon’ yaratabilir. Buna küçük bir ihtimal veren Fransız ekonomist, borç/ GSYH oranında yüksek bir artış, faiz oranlarında çok büyük bir artış ve mali politikaların para politikalarından daha dominant olması koşulları bir araya geldiğinde enflasyonun artabileceğini de söylüyor. Özellikle popülist hükümetlerin borç yüklerinde bir artış yaşanmasının ardından ‘faizleri düşük tutarak, borç yükünü de azaltmaya çalışabileceğini’ belirterek, bunun ekonomiyi aşırı ısıtarak yüksek enflasyona, hatta hiper enflasyona bile neden olabileceğini belirtiyor. Blanchard bu senaryoda borcun reel değerinin düşürülmesi mümkün olsa da ekonominin ağır bedel ödeyebileceği uyarısı yapıyor.

Dışarıda yemek yiyenlerin sayısı azalıyor

Hafta sonu sokağa çıkma yasakları geri gelebilir!

Korona virüs ilaçlarının testleri için gerekli enzim Bartın'da üretildi: 3CLpro

Dolar yeni güne yatay seyirde başladı

Dolardaki zayıflık petrol fiyatlarını yükseltti

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)