BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaLeasing-FaktoringKısa vadeli indirim olacaksa olmasın! ----

Kısa vadeli indirim olacaksa olmasın!

Kısa vadeli indirim olacaksa olmasın!
18 Nisan 2011 - 15:22 www.finansgundem.com

FİDER Başkanı Bülent Taşar, "Leasingde KDV indirimi kısa süreli olacaksa olmasın. Yapılan düzenlemeler AB standartlarında ve uzun vadeli olmalı" diyor

Sigma Danışmanlık tarafından düzenlenen Kiralama ve Tüketici Finansmanı Zirvesi'nde sorularımızı yanıtlayan Finansal Kiralama Derneği (FİDER) Başkanı Bülent Taşar, leasing sektöründe indirilmesi beklenen KDV oranlarından sektörün büyüme beklentilerine kadar tüm gelişmeleri FİNANSGUNDEM.COM’a değerlendirdi…

BERRİN UYANIK BEKAR/FİNANSGUNDEM.COM

Leasing sektöründe KDV oranlarının yükseltilmesinin uzun zamandır sektör yöneticilerinin tepkisine sebep olduğu biliniyor. KDV oranlarının tekrar indirilmesi için yoğun kulis çalışması yapan sektör temsilcileri bu taleplerine olumlu bir yanıt alamamışlardı. Önce Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun (BDDK) kapısını çalan sektör yöneticileri daha sonra bu taleplerini hükümetin ekonomi kurmaylarına da iletmişlerdi. Son olarak Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in leasing sektörüne vergi indirimi geleceğine ilişkin açıklamalar yapması sektör yöneticilerini tekrar umutlandırdı. Nitekim seçim sürecine giren hükümetin sektörün beklentilerine cevap verecek düzenlemeyi yapacağına dair umutlar artıyor. Leasingde halen yüzde 10 ve 18 olarak uygulanan KDV oranlarının yeniden yüzde 5’e düşürülmesi öngörülüyor. Bu indirimden başlangıçta sadece leasing ile iş makinelerini kiralayanların faydalanması bekleniyor. FİDER Başkanı Bülent Taşar ile Leasing sektörünü ve gündemdeki KDV indirimini konuştuk… 

FİNANSGÜNDEM: İsterseniz leasingdeki KDV indirim beklentileriyle başlayalım. İndirim olacak mı?
BÜLENT TAŞAR: Sektörün uzun süredir beklendiği KDV indiriminin neden yapılmadığıyla ilgili bir bilgim yok. Sadece Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e bir konuşması sırasında bir soru sorulmuş. Maliye Bakanımız da bir 'indirimi düşünebiliriz' demiş. Fakat daha sonra böyle bir indirime dair net bir cevap vermedi. O yüzden yapılıp yapılmayacağı ile ilgili bir bilgimiz yok. Ancak şöyle bir şey yaşandı; bu bilgiden sonra borsa çıktı ve maliye bakanı ‘böyle dedik ama bu kısa vadede değil’ diyerek biraz geri adım atar gibi oldu. O yüzden çok net bir bilgimiz yok.

KDV indirimi olursa nasıl bir indirim olacak. Beklenti nedir?
Dört farklı KDV oranı uygulaması var. Birincisi yüzde “0”, bu oran teşvik vergisinde uygulanıyor. İkincisi belirli likit fonlarda uygulanan yüzde 1 KDV oranı. Ayrıca yüzde 8 ve yüzde 18’lik oranlar uygulanıyor. Şu anda yüzde 5 olacak deniyor ama bunlar bana beklenti gibi geliyor. Çünkü böyle olursa KDV oranlarında beşinci bir kategori yaratırsınız. O yüzden bir indirim olacaksa ve leasing sektöründen bahsediyorsak zaten belirli gruplarda yüzde 8 oranı var. Bence ya bütün mal gruplarında oranı yüzde 8’e indirmek ya da bütün ürünlerde 1’e indirmek düşünülebilir. O yüzden yüzde 5 ya da 3 olacağını zannetmiyorum.

Bu uygulama için ne tür engeller var?
Sektörün önünde çok fazla engel yok. Sistemin başlangıcından itibaren KDV bu oranlarda olsaydı problem olarak görmeyecektik. Sürdürülebilirlik kavramını oturtmamız lazım. Bence katma değer vergisinin düşük ya da yüksek olması bir engel değil. Ama süre içinde artırılıp indirilmesi engel. Çünkü kendinizi hazırlıyorsunuz, bir sabah kalktığınızda KDV oranları değişmiş. O yüzden bence sektördeki yapılan şeylere engel değil ancak vergi uygulamalarını artık Avrupa standartlarında yapıyor olmamız lazım. Sektörün yaşadığı problemleri ben engel olarak görmüyorum. Bunları uzun vadede problem olarak yaşamamak için ne yapacağımızı düşünmemiz lazım. Mesela katma değer vergisi ile ilgili olarak dört tane bilinen yanlış var. Bir tanesi leasing sektörü sübvanse ediliyor zannediliyor. Ama böyle değil, aslında düşük KDV oranları ile bizim üzerimizden KOBİ'ler sübvanse ediliyor. İkincisi suistimal var deniliyor. Bence bu da doğru değil. İstatistikler var, yüzde 1 bile suistimal varsa rakamlara bakalım derim, çünkü bu istatistikler BDDK’da da var. Firma bazında sözleşme bazında rakamlar var. Kim suistimal ediyorsa kulağından tutun atın. Biz de memnun oluruz. Bu genel laflardan ziyade istatistiklere bakmak lazım. Yüzde 99 suistimal yok. Üçüncüsü ise KDV yok oluyor zannediliyor. Katma değer vergisi kurumlarda yok olmaz. Mahsup edilir, ancak tüketiciye geldiği zaman bunun bedelini tüketici öder, çünkü tüketici açısından masraftır.
O yüzden tüketici katma değer vergisi aracılığıyla vergisinin yüzde 18 ile 1 arasında parasını geri alıyor. Türkiye cumhuriyetinin kasasından para çıkıyor gibi söyleniyor ama öyle değil. Maliye parasını biraz daha geç alıyor. Baştan KDV’yi alacağını 36 ay eşit taksitle ve faizsiz alıyor. Enflasyonun çok düşük olduğu bir yerde reel olarak parasını almış oluyor. ‘KDV gitti leasing sektörü bitti’ deniyor. Hayır, bizim sektörün üzerinden KOBİ’lerin imkanları gitmiştir. Leasing sektörünün böyle bir artı ve eksisi yok. Ama leasing sektörünün KDV’si normal seviyeye gelmiştir. Yani piyasada yanlış algılama oldu.

KDV oranları sektör üzerinde etkili değil mi?
Leasing sektöründe KDV yükseldi gibi oldu ama aslında leasing sektörü üzerinden KOBİ’lere verilen KDV normal oranlarına getirildi. Burada önemli yanılgılar var. Eğer katma değer vergisi ile ilgili yeni bir düzenleme yapılacaksa bu bizim için yapılacak bir düzenleme değil. Bunun altını özellikle çizmek istiyorum. Bu KOBİ’ler için yapılacak bir düzenlemedir. Hükümetin bunu politik olarak düşünüp, yapıp yapmama kararını alması lazım. Kısacası bu düzenlemeler KOBİ’ler içindir ve yapılmalıdır. Ben politikacı olsam yapardım. Çünkü Türkiye’nin ve dünyanın en büyük problemi nedir? İstihdam. İstihdam yaratmak için üretmeniz gerekir. Üretmek için yatırım finansmanı, orta ve uzun vadeli kaynak lazım.
Türkiye’de üretimin yüzde 90’ını KOBİ’ler yaptığına göre, bu işletmelerde de para ve sermaye kısıtlı olduğuna göre KOBİ’leri leasing dışında bir finansmana yönlendiriyorsunuz. Onlar da 3 ay vadeli para bulup 5 yıllık yatırımı finanse ediliyorlar. Halbuki 5 yıllık leasing alıp 5 yıllık yaparsa nakit akışı riski ile karşı karşıya kalmazlar. O yüzden de bence KDV indirim yapılmalı.

Sektör nasıl bir düzenleme bekliyor?
Bunun istihdama çok büyük faydası olur. Ama yapılacak KDV düzenlemesi sürdürülebilir olmalı. Bir yıl yaptık 2 yıl sonra tekrar yükselteceklerse hiç dokunmasınlar. Sektör o zaman allak bullak oluyor. Sektörün cirosu 8 milyardan 2 milyara iniyor. Piyasa yanlış algılıyor. O yüzden yeni yapılacak düzenlemenin uzun vadeli yapılması lazım. Ondan sonra da tekrar bir düzenleme yapılacaksa 5–10 yıl sonra bunu leasing sektörü ile ilişkilendirerek, Avrupa standartlarına uygun bir şekilde yapmak lazım. Ayrıca böyle bir şey düşünülüyorsa ve yapılacaksa hemen yapmak gerekiyor. Çünkü halka açık şirketlerimiz var ve çok spekülatif durumlar ortaya çıkabilir. Kısacası ya hemen yapmak lazım ya da yapılmayacaksa da yapılmayacak deyip kesip atmak lazım. Eğer bir ya da iki yıl için bir düzenleme yapacaklarsa hiç yapmasınlar daha iyi, sektörü mahvederler. Üçüncüsü ise düzenlemeleri geriye dönük sözleşmelere uygulamamak lazım. Örneğin yüzde 18’den leasing sözleşmesi yaptınız ve KDV oranı yüzde 1’e düştü diyelim. Bu yüzde 1’e düşme bundan sonraki yapılan leasing sözleşmelerine uygulanmalı. Daha önceki leasing sözleşmelerinin KDV’sine uygulanmamalı. Çünkü yüzde 1 ile yüzde 18’i karşılayacaksınız. Bu da bizim sektör açısından son derece büyük zararlara neden olur. O yüzden bütün bunlar yapılacaksa yapılmalı. Peki, böyle bir şey var mı ya da haber var mı? Şimdilik yok. Sadece bakanımızın söylemiş olduğu bir söz üzerine böyle bir şey oluştu. Ama olsa iyi mi derseniz bence olmalı. Çünkü bu ülkede istihdam yaratılması lazım. Orta vadeli KOBİ’ler için yatırım finansmanı lazım. Biz de buna aracılık ediyoruz.
Dolayısıyla KDV’yi yüzde 1’e çekip önümüzdeki 10 yıl içinde ciddi bir şekilde KOBİ finansmanıyla yatırım yapılmasını ve buradan istihdam yaratılmasına destek vermiş oluruz. Sonuçta reel ekonomi, kimseye ‘al bu parayı istediğin gibi harca’ demiyoruz. Gidip satıcısına ödüyoruz. Her şey kayda alınıyor. Leasing, kayıt içine almanın, faturalı hayata geçmenin en önemli enstrümanlarından biridir. Leasingi başka hiçbir yatırım finansmanı ile karşılaştırmayın. Tüketici finansmanı tüketimi artırır. Faktoring kısa vadelidir. Banka kredisi kısa vadelidir. Yatırım, istihdam gibi makro ekonomik değerleri ilgilendiren en önemli finans unsuru leasingdir. Elbette bu enstrümanların hepsi önemli ancak bunların arasında makro ekonomiye en büyük hizmeti yapan, reel ekonomiye destek veren finansman türü leasingdir. Bunun altını tekrar çizmek istiyorum. Bu yüzden leasing sektörüne sahip çıkılması gerekir.

Leasing sektörü geçen yıl ne kadar büyüdü?
Sektör, geçen sene yüzde 46 büyüdü. Bu yıl en az yüzde 30 oranında büyüyeceğini düşünüyorum. Elbette yeni düzenleme olmazsa bu büyümeden bahsedilebilir. Yani KDV’yi düşürürlerse sektör yüzde 100 de büyüyebilir. Mecliste bulunan kanun tek başına sektörü 2011 yılında ilave olarak yüzde 10 büyütür, ama bir de bunun arkasına vergi gelirse bizim üzerimizden KOBİ’lere gidecek kaynak artacağı için iki sene içinde 2007 senesindeki 8 milyarı yakalarız gibi geliyor.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)