BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiİSO 500’de karışık denklem----

İSO 500’de karışık denklem

İSO 500’de karışık denklem
29 Mayıs 2021 - 08:57 www.finansgundem.com

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2020” araştırması Kovid-19 salgını gölgesinde kaldığından detaylı analiz yapmak biraz sıkıntılı

Üretimden satış rakamlarının toplamına bakıldığında enflasyonla neredeyse aynı oranda büyüme gerçekleşmiş. Diğer ifadeyle çok az büyümüşüz.

Yıllık enflasyon yüzde 14,6 oranına karşılık İSO 500’ün büyüme oranı ise yüzde 15,3 olarak gerçekleşmiş. Bu veriler enflasyondan arındırılmış haliyle reel olarak yüzde 0,7 oranında bir artışa denk geliyor. Şüphesiz salgın şartlarında ayakta kalmak da başarıdır. Ama başka sıkıntılarımız da var. Ayrıca bu dönemde Ar-Ge yapan şirket sayısı azalmış, fakat Ar-Ge’ye ayrılan miktar artmış. Ancak çeşitlilik sağlanmamış, belli sektörlerle sınırlı kalınmış.

Şirketlerin gönüllü olarak katıldığı ankete dayalı İSO araştırması, kamunun ilgili birimlerince iyi incelenerek teşvik ve destekler için doğru bir yol haritası çıkarılmasında mutlaka değerlendirilmelidir. Çünkü halen daha düşük teknoloji yoğunluklu sanayi kurumlarımızla üretim yapıyoruz. Hâlbuki katma değer yüksek teknolojide, ancak İSO araştırması bu tarafta geri gittiğimize işaret ediyor. Yüksek teknolojinin payı 2019’de yüzde 6,9’dan 2021’de yüzde 6,4’e düşmüş. Bu neticeden hareketle Ar-Ge’ye nitelikli yaklaşmadığımız söylenebilir.

Bu dönemde kârlılıkta artış sağlanması, vergi öncesi dönem kârının yüzde 50,3 seviyesinde olması ise ilginç bir gelişme. Belki de bu araştırmada üzerinde durulması gereken hususlardan birisi bu… Diğeri ise yükselen döviz kuru. Fakat Kovid-19 salgını gibi önemli bir gerekçeyi her şeyin üzerini örtmede kullanılmasına göz yummamak lazım.

Rakamlara bir bakalım; 2019’da enflasyon oranı yüzde 11,84 seviyesinden yukarı doğru yükselişini devam ederek 2020’de yüzde 14,6’ya ulaştı. Döviz kurlarındaki artış enflasyonu da tetikledi. Dolar kuru 2019’da 5,95’ten 2020 sonunda 7,43 TL’ye sıçradı. Yaklaşık yüzde 30 oranında fakirleşmemize sebep oldu. Dolar kuru şu günlerde de 8,50 düzeyinde. Daha fazla fakirleşiyoruz. Bu durumu; yoksullaştığımızı ve paramızın değersizliğini geçen hafta Amerika’da geçirdiğim birkaç gün daha derinden hissettim.

İSO 500 araştırmasında yabancı sermayeli şirketlerin konumundan da ders çıkarılması gerekiyor. 2020’de yabancı sermayeli şirket sayısı bir önceki yıla göre 7 adet azalarak 110’a inmiş. Yabancı şirketler Türkiye’yi terk etmiş. Bunun gerekçelerine de elbette değinmek gerekiyor. Çünkü hem yabancı şirket sayısı azalmış hem de yabancı sermaye paylı şirketlerin temel göstergeler içindeki payları da küçülmüş.

Kısacası “salgın sürecindeyiz” söylemiyle izah edilemeyecek, geçiştirilemeyecek günler yaşıyoruz. Kovid-19 sürecinin dışında ekonomiye, üretime, verimliliğe, yatırımlara odaklanılarak sorunların ayrıştırılması, denklemin doğru kurgulanması lazım...
(Güntay Şimşek /Habertürk)

İSO Türkiye İhracat İklimi Endeksi martta 54,7 oldu

İSO Türkiye İhracat İklimi endeksi yükseldi

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)