BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiDer Spiegel’in Türkiye’yle derdi ne?----

Der Spiegel’in Türkiye’yle derdi ne?

Der Spiegel’in Türkiye’yle derdi ne?
22 Ağustos 2013 - 11:52 www.finansgundem.com

Alman dergisi, Gezi olayları ve Erdoğan-Gülen cemaati geriliminin ardından yabancı sermayeyle ilgili de ağır eleştiri içeren bir haber yayınladı...

Gelişen ülke piyasalarıyla birlikte Türkiye’de de gerilim tırmanmaya başladı. Konuya dair dikkat çeken değerlendirmelerde dış basında her gün kendine yer bulmaya başladı.
Alman Der Spiegel’de yer alan makalede, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi huzursuzluk yaşanan dönemde, finans piyasalarını günah keçisi olarak gösterdiği yer aldı. Bankalara ve sanayi şirketlerine yapılan denetimler ve gözdağı ile yabancı yatırımcıyı korkuttuğunun altı çizildi.
Gazeteport’ta yer alan habere göre, Der Spiegel’e ismini ve çalıştığı yerin açıklanmaması şartı ile röportaj vermeyi kabul eden bir piyasa oyuncusunun açıklamalarına da yer verildi. Konuşmaya başlarken Umut takma adlı kişinin cep telefonun bataryasını çıkarttığına dikkat çekilirken, hükümet korkusu ile bu önlemin alındığı bilgisi yer aldı. Yatırım bankası çalışanı olan Umut piyasalarda cadı avının sürdüğünü dile getirirken, son iki ayda Türkiye’de yaşanan protesto gösterileri sonrasında hükümetin sert önlemler aldığına değindi.
Faiz lobisi gerekçesi ile traderların zor şartlarda işlem yaptığı yer alan makalede; e-postaların, telefon görüşmelerinin kayıtlarının alındığı belirtildi. Bu uygulamanın Deutsche Bank, Credit Suisse ve Citigroup gibi büyük yabancı kuruluşları da kapsadığına değinildi. Yabancı müşteriler ve bankaların ilişkilerinin gözden geçirildiği kaydedilirken, alım satım tavsiyelerinin artık çekinilerek yapıldığı dile getirildi.
Standart Bank Gelişen Ülkeler Baş Stratejisti Tim Ash’ın konuya dair yaptığı açıklamada piyasalardaki rasyonalitenin günah keçisi arayışı ile kaybolduğuna dikkat çekti. Koç Grubu’na yapılan denetimlerin de gündeme getirildiği makalede, son açıklamalar ve atılan adımlar ile yatırımcıların süreci sorgulamaya başladığı kaydedildi.
2003-2012 tarihleri arasında yabancı yatırımcının 400 milyar dolarlık pompaladığı Türkiye piyasasında önceki 20 yıllık dönemde bu rakam 35 milyar dolar civarında kalmıştı. Türkiye’nin büyüme politikasının dolar ve euro karşısında TL’ye yakıt olduğu kaydedildi.
Büyük özelleştirme hamleleri ve dış finansman ile Türkiye’nin ekonomik bir mucize imza attığı belirtilen Der Spiegel makalesinde finans sektörüne için atılan yeni adımların politik intihar olarak nitelendi. Küresel piyasaları derinden yaralayan krizden başarı çıkan Türkiye’nin yeni bir krizin eşiğinde olabileceği uyarısı yapıldı. 
YORUMLAR (5)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • rumuzsuz24 Ağustos 2013 02:30

    m.karaya , 2003-2912 yılları arasında hangi büyük proje

  • Mutlu 23 Ağustos 2013 21:50

    Haberi iyi okuyun.Övgü de var.Yabancı sermayeyi de yerli sermayeyi de ürkütmemek gerekir.Kendi ayağımıza kurşun sıkmayalım.Kaybeden biz oluruz.

  • Erman22 Ağustos 2013 16:14

    Sorun şuki bu sene bizimkiler Antalyada helgaları iyice sevmemişler. seneye telafi ederiz.

  • süleyman22 Ağustos 2013 12:30

    umut uşak olmayı bırak burası senin paşalarının at koşturacağı bir ülke değil. ya adam gibi işinizi yapın ya da hesabını verin.

  • m. kara22 Ağustos 2013 12:15

    almanya türkiyeyi küstahça eleştirebilir. çünki türkiye son yıllarda ülkeyi gelişen ekonomiler düzeyine getiren projeler yapıyor veya yapmaya çalışıyor. bu projeler alman ekonomisinide etkilediğinden gezi ve taksim olaylarına destek veriyor. inşallah hevesleri kursaklarında kalır. bunları sevindirmemek için birlik ve berabelik içinde hareket edelim