BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaYaşam-MagazinBezmialem Vakıf Üniversitesi'nde Dünya Böbrek Günü için sempozyum----

Bezmialem Vakıf Üniversitesi'nde Dünya Böbrek Günü için sempozyum

Bezmialem Vakıf Üniversitesi'nde Dünya Böbrek Günü için sempozyum
13 Mart 2023 - 12:52 www.finansgundem.com

Beklenmeyen Olaylar ve Böbrek Sağlığı konulu sempozyumda afetlerin kronik hastalıklar üzerindeki etkileri, kronik hastaların ve sağlık çalışanlarının afet sonrası yapmaları gerekenler ve deprem bölgelerinden izlenimler konulu sunumlar yapıldı

Bezmialem Vakıf Üniversitesi, Dünya Böbrek Günü nedeniyle, Beklenmeyen Olaylar ve Böbrek Sağlığı konulu bir etkinlik düzenledi. Üniversitenin İstanbul Vatan Caddesi'ndeki yerleşkesinde 9 Mart 2023 Perşembe günü gerçekleştirilen sempozyumda, Rektör Prof. Dr. Rümeyza Kazancıbaşı, Prof. Dr. Meltem Gürsu, Prof. Dr. Ferah Sönmez, Hemşire Binnur Palaska, Hemşire Canan Sayan, Doç. Dr. Ömer Celal Elçioğlu ve Hemşire Mustafa Peçen birer sunum gerçekleştirdi.

Rektör Prof. Dr. Kazancıoğlu, Asrın Felaketi olarak adlandırılan 6 Şubat'taki Kahramanmaraş depremlerinde hayatını kaybedenlere başsağlığı, tedavisi sürenlere ise şifa dilekleriyle konuşmasına başladı. Kazancıoğlu, "Bu depremden sonra tek yürek olduk. Bezmialem ailesi de tek yürek oldu, burada emek harcadı, sahada emek harcadı. Bu vesileyle her türlü katkıyı yapan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum" dedi.

2006 yılından bu yana her mart ayının ikinci perşembe gününün Dünya Böbrek Günü olarak kutlandığını hatırlatan Kazancıoğlu, kronik böbrek hastalığının çok hızlı ilerleyen bir problem olduğnuna dikkat çekmenin asıl amaçları olduğunu söyledi.

Dünyadaki nüfusun yüzde 10'unun kronik böbrek hastlığına yakalandığnı, bunun da sayı olarak 800 milyonu aştığını ifade eden Kazancıoğlu, böbrek hastalıklarından ölümlerin 1987 ile 2002 arasında yüzde 87 oranında arttığını, son 20 yılda ise bu artışın yüzde 90'ın üzerine çıktığını ifade etti. Kazancıoğlu, gelecek 20 yıla bakıldığında da kronik böbrek hastalığının en önemli ölüm nedeni olacağını söyledi.

Kazancıoğlu, kronik böbrek hastalığı için riskli grupları da, orta ve düşük ekonomik düzeyli ülkelerden olmak, değişik ırktan olmak hipertansiyon ve diyabet hastası olmak diye sıraladı.

Uluslararası kuruluşların bir araya gelerek o yılki etkinliğin temasını belirlediğini belirten Kazancıoğlu, bu yılki etkinliğin temasını Beklenen ya da Beklenmeyen Olağanüstü Durumlarda Böbrek Hastalarının Durumu olarak belirlenmesinin de ilginç olduğunu belirten Kazancıoğlu, Bezmialem Üniversitesi olarak her yıl düzenledikleri etkinlikler kapsamında 2020 yılında Afetlerde Böbrek Hastalıkları diye gündem yaptıklarını hatırlattı.

Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) afet takip skalası olduğunu hatırlatan Kazancıoğlu, bu skalaya bakıldığında ortalama her yıl dünya genelinde 347 afetin meydana geldiği ve bu afetlerden 195 milyon kişinin etkilendiğini. 60 binden fazla ölümün gerçekleştiğini, 154 milyon dolar ortalama yıllık ekonomik kaybın oluştuğu bilgilerini aktardı.

Kazancıoğlu, “Böbreklerinizin kıymetini bilin, böbreklerinizin sağlığını koruyun” diyerek konuşmasını tamamladı.

"Tedavi kesintiye uğratılmamalı"

Prof. Dr. Meltem Gürsu da Nefrolog Gözüyle Afet Sonrası Öneriler başlığıyla bir sunum gerçekleştirdi. Sıkça meydana gelen afetlere karşı hazırlıklı olunması gerektiğini belirten Gürsu, afetlerin etkilediği hastalıkları, kardiyovasküler hastalıklar, diyabet, kronik solunum hastalıkları ve kronik böbrek hastalıkları olarak sıraladı.

Afetler sonrasında en fazla etkilenenlerin kronik hastalar olduğunu belirten Gürsu, afetlerin kronik hastalıklara en büyük etkisinin tedavinin kesintiye uğraması olduğunu ifade etti. Gürsu bunun nedenini de ilaç tedavisinin sürdürülememesi veya ihtiyaç olan cihaza ulaşılamaması, hastaneye ulaşımın zorlaşması olarak belirterek bunun da hastalık oluşumunu ve ölümleri artırdığını söyledi.

Afet sonrası kronik hastalıkları olanlara tıbbi olarak yapılması gerekenlere dikkat çeken Gürsu, mevcut ilaç tedavisinin kesintiye uğratılmamasına dikkat edilmesi gerektiğini ifade etti. 

Gürsu, hem kronik hastaların hem de sağlık çalışanlarının afet sonrası ne yapılacağını bilmelerinin önemine işaret ederek, “Her hasta hastalığını bilmeli. Hastalığını bildiren bir künye taşıması çok önemli. Böbrek hastaları biraz daha zor durumda. Böbrek hastaları içinde diyaliz hastaları daha da zor durumda olabilir” dedi. Gürsu, diyaliz hastalarının hemen başka bölgelere nakledilmesi gerektiğini, nakledilmesine gerek olmayanlar için de altyapının hazırlanması gerektiğine işaret etti. 

Gürsu, diyaliz sırasında afet olması durumunda ve sonrasında yapılması gerekenleri de anlattı. Gürsu, diyaliz hastalarının bağlı oldukları merkezin depremde hasar görmesi olasılığına karşı hastaların yakın bölgedeki merkezlere ulaşım için de hazırlıklı olmaları gerektiğini söyledi.

Gürsu, afet nedeniyle günlerce diyalize giremeyen hastaların beslenmelerine de dikkat etmeleri gerektiğini, sıvı alımını asgariye düşürmeleri ve potasyum tüketmemeleri gerektiğini ifade etti. Gürsu, diyaliz hastalarının gerektiğinde kullanmak üzere potasyum düşürücü ilaçları mutlaka bulundurmaları gerektiğini söyledi.

Afet Sonrası Öneriler

Prof. Dr. Ferah Sönmez de, Çocuk Nefroloji Uzmanı Gözüyle Afet Sonrası Öneriler başlığında bir sunum yaptı.

Hemşire Binnur Palaska, Afet Sonrası İlk Müdahale, Hemşire Canan Sayan Afet Sonrası Öneriler başlıklarıyla birer sunum yaptı.

Doç. Dr. Ömer Celal Elçioğlu ve Hemşire Mustafa Peçen, Deprem Bölgesinden İzlenimler başlıklı sunumu gerçekleştirdi.

 

 

 

 

 

 

 

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)