BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiBBVA: Küresel büyüme artıyor----

BBVA: Küresel büyüme artıyor

BBVA: Küresel büyüme artıyor
17 Şubat 2015 - 14:37 www.finansgundem.com

Ünlü İspanyol bankasının raporuna göre ABD-Euro Bölgesi rekabeti yaşanacak…

AYÇA KARACA - FINANSGUNDEM.COM

İspanyol Bankası BBVA tarafından hazırlanan “Küresel Ekonomik Görünüm -2015 1. Çeyrek” başlıklı raporda 2015 ve 2016 yıllarında küresel büyümenin daha yüksek olacağı ancak ılımlı ve düzensiz gerçekleşeceği belirtiliyor.
 
Raporda 2014’ün başladığından iyi bittiği ve dünya ekonomisinin ABD’nin toparlanması ve petrol fiyatlarındaki hızlı düşüşün itici etkisiyle %3’ten fazla büyüdüğü kaydediliyor. Küresel büyümedeki gelişmenin 2015 ve 2016’da da devam edeceği ve ortalama olarak %3,5 oranını aşacağı öngörülüyor. Ancak emtia fiyatlarındaki düşmenin asimetrik etkisi ve gelişmiş  ülkelerdeki para politikalarındaki ayrışma nedeniyle büyüme hızında bölgelere göre önemli farklılıklar görülmesi de bekleniyor.
 
 Petrol fiyatlarındaki düşmenin ithalatçı ülkeler için pozitif etkisi olduğu ekonomik aktiviteleri arttırıp enflasyonist baskıları indireceği, petrol ihracatçısı ülkelerin gelirlerinde ise azalma yaratacağı belirtiliyor. Ancak, her ekonominin kendi karakteristik özelliklerine gore değişik sonuçlar çıkabileceği de öngörülüyor. Örneğin ithalatçı  Euro Bölgesi’nde halen çok düşük olan enflasyon üzerindeki aşağı yönlü baskılar  deflasyonist bir döngüye girilme olasılığını arttırıyor. Bu riskten kaçınmak amacıyla Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) enflasyon beklentileri fiyat istikrarıyla uyumlu hale gelene dek  kamu ve özel sektör tahvillerini almaya yönelik bir varlık alım programını Mart’ta başlatacağı belirtiliyor. Bu önlemlerin euro’nun değer kaybetmesi yoluyla büyümeyi arttırması ve daha yüksek getiri umudundaki finansal akımları yönlendirmesi böylece  tüketimi ve yatırımları yeniden canlandırması bekleniyor. Tek bir otoritenin denetimi gerçekleştirmesi öngörülen Bankacılık Birliği’nin de bazı bankaların daha sağlam bilançolara sahip olarak sermaye maliyetlerini düşürmesi yoluyla kredi arzını destekleyeceği öngörülüyor.

GELİŞEN ÜLKELER İÇİN TEHDİT
 
Raporda ABD’nin Euro Bölgesi’nden hızlı büyüdüğü ve enflasyonun rahatsız edici derecede düşük olmadığı vurgulanarak Fed’in 2015’te faiz oranlarında artış uygulamak için yeterli manevra alanı bulunduğu kaydediliyor. ABD’de büyümenin 2015 ve 2016’da %3’e yakın olması, işsizliğin %5 düzeyinde gerçekleşmesi ve enflasyonun da petrol fiyatlarındaki düşüşün etkisiyle ortalama %2’nin altında olması bekleniyor. Dinamik bir ekonomi ve kontrol altındaki enflasyon beklentileri ortamında Fed’in faiz artışına 2015’in ortasında başlayacağı ancak bu artışın diğer genişlemeci uygulamalara göre daha yavaş bir seyir izleyeceği öngörülüyor.
 
Rapora göre, Fed’in para politikasını normalleştirmesi ABD ekonomisinin güçlendiğinin göstergesi iken gelişen ülkelere de bir tehdit oluşturuyor. Bu ülkeler düşen petrol fiyatlarının ve azalan iç talebin etkilerini gidermek için yeni politikalar uygulamak zorunda kalıyor. Daha fazla dış tasarruf ihtiyacı duyan ülkelerin Fed’den ayrışmak yoluyla kendi kapasitelerini test edeceği, ayrıca para birimlerinin değer kaybetmesi ile karşı karşıya kalacağı belirtiliyor. Dalgalı küresel ortamda, bu ülkelerin Fed’in 2006’dan beri ilk Faiz artışını gerçekleştirecek olmasının yarattığı belirsizlik nedeniyle makro ekonomik istikrarlarını dengelemelerinin çok güç olduğu vurgulanıyor.
 
Raporda, küresel büyüme senaryosunun ılımlı bir şekilde pozitif olduğu kaydediliyor. Küresel büyümenin %3’ten fazla olacağı ancak gelişmiş ülkelerde gelişmenin yavaş olacağı, gelişen ülkelerin de düşen petrol fiyatları ve Çin’in büyüme modelindeki değişiklik ile baş etmek zorunda oldukları ifade ediliyor. Bu kapsamda risklerin de hala aşağı yönlü olduğu belirtiliyor. Hem uygulamaya konulan parasal genişleme programlarının etkili olup olmayacağına hem de gelişen ülkelerin karşı yönde  politikalar uygulayacak kapasitede  bulunup bulunmadığına dair belirsizlikler olduğu   kaydediliyor.
 
UZLAŞMAYLA ÇÖZÜLEBİLİR
 
Euro Bölgesi’nde de arz yönlü reformların, mali konsolidasyonun ve ECB’nin büyümeyi desteklemesi politikalarının en uygun bir şekilde nasıl bir arada uygulanabileceğine dair artan bir tartışma bulunduğu ifade ediliyor. Yunanistan meselesinde olduğu gibi yeniden yapılandırılmış kamu borcunun ödenmesi konusundaki fikir ayrılıklarının uzlaşamazlığa döndüğü ve çözülmesi gerektiği belirtiliyor. Bu tartışmaların parasal birliğin politik ve mali birlik olmadan  kırılganlığını gösterdiği ve diğer birliklerin de yakın zamanda kurulmasının da beklenmediği öngörülüyor. BBVA raporda bu konunun uzlaşmayla çözüleceğini ve Euro Bölgesi’nde sistemik bir krize yol açmayacağını öngörüyor Ancak uzlaşma süreci uzarsa bu durumun Avrupa’daki kalkınmayı olumsuz etkileyebileceğini öne sürüyor.
 
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)