Arınç- Gökçek kavgasına son nokta!

Türk-İş Konfederasyonu ziyaretinde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Bülent Arınç - Melih Gökçek polemiğiyle ilgili olarak "Herkes kendi görevini yapmalıdır ve o görevin doğurmadığı alanlara girmemelidir. Bu konuda kimsenin ayrıcalığı yoktur" dedi.

KARŞILIĞI OLMAYAN SÖZLER VERİLİYOR

Türkiye'de sendikal haklar konusunda karşılığı olmayan sözlerin verildiğini, bu sözler sonucunda sosyal sigortalar konusunda ciddi açıklar oluştuğunu belirten Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP'nin her bayramda bir maaş sözünün böyle bir açıklama olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu'nun popülist vaadler yaptığını belirten Davutoğlu, "Kılıçdaroğlu, şimdiden sahip olmadığı bir mirası, oluşmasında hiçbir katkısı olmayan bir mirası şimdiden yemek peşinde. Ama milletimiz ona bu imkanı vermez. Ak Parti iktidarında birikmiş olan kaynağı tüketmek istiyorlar" dedi.

EMEKÇİLERİN DÜNYASINA YABANCI DEĞİLİZ

İki farklı zihniyetin olduğunu, bu zihniyetlerden birinin kısa dönemli olduğunu, bir de Türkiye'nin önündeki yüzyılları planlayan bir zihniyet olduğunu belirten Davutoğlu, "İşte biz bu uzun süreli düşünen zihniyetiz. Sembolik olarak 1 Mayıs'ın yeniden bayram olarak ilan edilmesinin ne kadar minnetle karşılandığını biliyoruz. Biz emekçilerin dünyasına hiçbir zaman yabancı olmamış bir iktidarız" diye konuştu.

NEREDEN GELECEK BU PARA?

Toplu sözleşme sürecinin de başladığını hatırlatan Davutoğlu, 210 bin kamu çalışanı için çalışmalara hız verildiğini, hükümeti kurar kurmaz iş güvenliği çalışmalarının meclis takvimi içinde tamamlandığını belirterek, "Önümüzdeki günlerde meclisten çıkacak. İş kazasında hayatını kaybedenlerin muhatabı devlettir, hükümettir. Emeklilerimizle ilgili bazı çalışmalar yürütüyoruz. Kamuoyunu bilgilendireceğiz ama bütün attığımız adımların Türkiye'nin genel dengelerini ve bütün kesimlerin hak ve adalet içinde faydalanması önemli. Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı şeyler hayata geçse 25 milyar dolar harcanacak. Nereden gelecek bu para?"

Kadın çalışanlar için aile sorumlulukları ile profesyonel iş sorumluluğu arasındaki gerilimi azaltmayı istediklerini belirten Davutoğlu, Türk-İş'le çok yakın diyalogda olacaklarını söyledi.

KIDEM TAZMİNATI İÇİN AÇIKLAMA

Kıdem tazminatı konusunda özel bir düzenleme olmadığını belirten Davutoğlu, işçilerin hukukunu zedelemeden bu hukukun ele alınacağını belirterek, "Ortada bir pasta varsa herkes payını alır. Ortada pasta yoksa herkes birbirinin pastasına bakar. Bazı ekonomik kriz çeken komşu ülkelerimizde olduğu gibi. Ortadaki çorbayı büyütmek, o tasa herkes hakkını alacak. Ama eğer ortada bir tas çorba yoksa, işte o zaman ülkeler kaosla karşı karşıya kalırlar. Kıdem tazminatı ile ilgili Türkiye'nin imkanlarını da gözeterek kararlar alacağız.

ARKA ARKAYA PAKETLER GELECEK

Gazeteciler, istihdam teşviklerine ait görüşmelerin tamamlandığını belirterek, getirilecek düzenlemeleri sordu.

Arka arkaya paketler açıklandığını belirten Davutoğlu, çalışanlarla, tarım sektörü, esnaf kesimiyle ilgili paketler açıklandığını belirterek, "Toplum kesiminin her biriyle ilgili aslında iyi düzenlemeler yaptık. Dünya ekonomisi bir dalgalanma içinde. Kurlardaki dalgalanmalar bütün ekonomilere etkiler yapıyor. Türkiye ekonomisi bu etkiyi absorbe edecek bir güçlük sergiliyor. Ama mutlaka istihdam ve üretimi arttırıcı tedbirler almamız gerekiyor. Ciddi bir üretimi arttırma ve istihdamı geliştirme.

ARINÇ-GÖKÇEK TARTIŞMASI

AK Parti çok sağlam kurallara kavuşturulmuş bir parti. Ak Parti 12 yıl içinde Sayın Cumhurbaşkanının ilk genel başkan olduktan sonra çok sağlam kurallara kavuşmuştur. Burada yapılması gereken en son şey, iki açıklamayı kastediyorum, bizim dışımızda kamuoyuyla paylaşılmasıdır. Sağlam bir yapıya ve her türlü eleştiriye açık bir parti yapısına sahip olmamız dolayısıyla bütün bu konuşmaları önce parti içinde konuşmamız gerekiyor. Gerekirse saatlerce dinlerim, ama böyle bir zeminde tartışılmamış bir konunun kamuoyu nezdinde paylaşılmasını doğru bulmuyorum. Herkes kendi görevini yapmalıdır ve o görevin doğurmadığı alanlara girmemelidir. Bu konuda kimsenin ayrıcalığı yoktur. Ola ki farklı görüşler gündeme gelir, ama kimse yerleşik kurulları bypass ederek kendi şahsi görüşlerinin parti nezdinde tartışılmasını doğru bulmam. Bunu sayın Arınç’la da görüştüm, akşam da yoğunluğum dolayısıyla görüşememiştim, Sayın Gökçek'e gerekenleri söyledim. Gerektiğinde ilkesel bir tutum gerektiği hallerde en yakın arkadaşımla en açık bir şekilde konuşarak ele almayı en doğru yol ve yöntem olarak biliyorum. Sayın Gökçek'e tartışmanın başlaması ve sonrasıyla ilgil kanaatlerimi ilettim. Kendileri de kanaatlerini paylaşacaktır. Ama bu konuda ilkesel olarak yaklaşımımızın doğru olduğunu ifade ettiler. Bu tartışma bence kapanmıştır. Kendi parti anlayışımız içinde her türlü görüşün serdedilmesi konusunda. Bundan sonra ortaya çıkacak başka tartışmalar için de parti disiplin kurallarını gerekirse işletiriz. Seçim sathı mahallinde partimizin yıpratılmasına izin vermeyiz.