Ana SayfaRöportajlarBunlarınki din kardeşliği değil---

Bunlarınki din kardeşliği değil

2 / 4
Bunlarınki din kardeşliği değil
09 Mart 2014 - 11:52 www.finansgundem.com

DİLLERİNDEN DÜŞÜRMEDİKLERİ DİNİ KULLANIYORLAR

”Başbakan’a sen kimsin ki!” diye soruyorsunuz… Korkmuyor musunuz?

-Hiç korkmuyorum. Ben haksızlık yapmaktan korkarım, ama hak ettikleri şeyleri söylediğimden eminim. Kaldı ki, feda geleneğine de inanırım. Açıktan meydan okuyorum başbakana, tıpkı Gezi olayları ile ilgili Meclis’te yaptığım bir konuşmanın sonunda söylediğim gibi, “Siz sandığınız kadar çok, biz sandığınız kadar az değiliz!” dedim. Başbakan, bugünlerde olduğu gibi o gün de kendinden olmayan, kendine benzetemediği insanlara sövüp sayıyor, kendi ölçüleriyle dindar bir nesil yetiştireceklerini söylüyordu. O zaman çıkıp şöyle söylemiştim:  “Şundan eminiz ki, biz onlara inat, fikri hür, vicdanı hür çocuklar, gençler yetiştirmeye devam edeceğiz! Güç karşısında eğilip bükülmeyen, güçlünün hizmetkârı ve uşağı olmayan, ruhu kuş gibi özgür, sorgulayan gençler… Zihnini tembihleyip, pasifize edeceğiniz eşyalar değil bizim çocuklarımız. Öyle kolay değil o iş! Vesayetin kibirli temsilcilerine, mütehakkimlerine inat, inanç, düşünce ve ifade özgürlüğünün gücünü ve önemini çocuklarımıza sonuna kadar anlatmaya ve bedeli ne olursa olsun bu değerleri savunmaya devam edeceğiz… Ve son olarak nesiller üstünde tahakküme meraklı bu Başbakan’a sormak istiyorum. Sen kimsin başbakan? Anne babalarının bile inancında, kimliğinde ve düşüncelerinde yetkisi sınırlı olan çocuklarımız üzerinde senin ne hakkın var ki, bizim adımıza genç nesiller üzerinde hak iddia ediyorsun! Sen kimsin Başbakan!” demiştim.

”Beni susturabilecek tek şey bilgi, o da sizde yok!” diyorsunuz…

-Evet. Bilginin en büyük güç olduğuna inanıyorum. Paradan, aşiretten, cemaatten de büyük bir güç. Zaten bende de bu saydıklarımdan yok. O gün Meclis’te beni susturmaya çalışıyorlardı. Hakaret etmeye başlamışlardı.  Özellikle hiç tanımadığım bir kadın milletvekili çok bağırıyordu. Ben de “Beni susturacak tek şey bilgidir, o da sizde yok hanımefendi” deyiverdim. Bilgi, meclisteki iktidar koltuklarında değil!

Sizce din araç mı? Her şey güç ve para mı?

-Evet. Hem de nasıl. Dillerinden hiç düşürmedikleri dini kullanıyorlar. Tüm dertlerinin para olduğu algısını değiştirmeleri artık zor. Zaten, evlerinde biriktirdikleri paralara da bakılırsa ya dolar ya Euro. Hiç öyle dinarlık gibi bir hevesleri olmadığı da görülüyor! Hani din kardeşliği söylemleri nerede? Belli ki kardeşlikleri sadece döviz kardeşliği. Hadi anladık Türk Lirası’nı sevmiyorlar. Demek ki kendi yönettikleri ekonomiye de güvenmiyorlar…

 

BU İŞ BİTMİŞTİR

Başbakan konusunda ‘algı’ ne kadar değişti? Siz, eskiden onun parayla bu kadar ilgisi olabileceğini düşünüyor muydunuz?

-Sokakta, otobüste, işyerinde herkes başbakanın paraları sıfırlama hevesini, oğluna verdiği talimatları konuşuyorsa artık bu iş bitmiştir. Eminim ki, büyük davaları olduğuna inandıkları ve bu yönüyle destekledikleri bir liderin, aslında gözünün mücahitlikte değil, müteahhitlikte olduğuna üzülen iyi niyetli insanlar da vardır. Onlar adına gerçekten büyük hayal kırıklığı. Ama benim için değil. Yaptıkları, yapacaklarının teminatıydı adeta. Parayla ilişkisini bilemem. Ama kötü kalpli olduğu, kendisi gibi düşünmeyen herkesi terörist, çapulcu, kemirgen, dış mihrak ilan etmesinden belliydi zaten. Bana göre en sevdiği tarihi karakter kendisi olan, kendini seçilmiş uhrevi bir kişi gibi gören, bazıları tarafından da öyle görülen ama aslında sıradan bir muhafazakârdı. Fakat asla demokrat değildi. Öyle olsaydı, kendine itiraz eden gençleri şefkatle anlamaya çalışırdı. Polise destan yazdırmazdı. Şeffaf olurdu, başı her sıkıştığında, rakiplerini ya da sevmediği insanları yok etmek istediğinde, “Alo Fatih, Alo Sadullah” filan diye telefonlara sarılmazdı.

Aydın Doğan davasındaki Sadullah Ergin’le konuşma, yargıya müdahale değil mi?

-Tam montaj filan diyecek zannediyorduk ki, Başbakan görüşme yaptığını kabul etti. Hatta “Bundan doğal ne olabilir!” dedi. Yani müdahaleden doğal ne olabilirmiş? Kabulüne göre, Başbakan’ın Adalet Bakanı tarafından bir davanın takibini istemesi, bir dosyanın Adalet Bakanı tarafından Başbakan’a sunulması, Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanı’na talimat vermek, bir davanın ilgililerini kastederek, “Bu konudaki şeyi bayağı hassas. Bunların mahkum olması lazım” demek bırakın yargıya müdahaleyi ceza talimatı vermek değildir de nedir? Pek çok siyasi davada, orduya kumpas, Ergenekon, Şike Davası’nda da aynı yöntemi kullanmadıkları ne malum. Bu kayıttan sonra artık herhangi bir davanın meşruiyeti kalmış mıdır? Bu ülkede, yargı eliyle seçim güvenliği sağlanabilir mi? Düşünün bu talimatlarla kaç masum cezaevlerine konuldu kim bilir? Ve kaç suçlu salıverildi kim bilir? Adalet dağıtmayı kömür dağıtmakla karıştırmış bunlar! Sadece kendilerini güçlendirmek ve aklamak için kullanıyorlar yargıyı. Biz biliyorduk ama bu kayıtlarla, adalet bu ülkede artık kimin mülkünün, hangi villaların temeli herkes öğrendi!

“HAKİM ALEVİ” NASIL BİR ŞEY?

-Bir tür bölücülük. Bölücülük sadece toprak mülkiyetçiliğiyle haritalarda filan olmuyor, “Ey Balkanlardan, Kafkaslardan gelenler defolun gidin, haddinizi bilin” demek de bölücülük, “Hakim Alevi” demek de bölücülük.   Çapulcu, ateist, dindar, benim türbanlı bacım demek de... Hepsi kutuplaşmayı derinleştirir ve tehlikelidir. Hep iddia edip durdukları gibi “Yaradılanı yaradandan ötürü” değil, mensubiyetinden ötürü sevdiklerinin de kanıtıdır.

ETİKETLER :
YORUMLAR (5)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Geo21 Mart 2014 09:05

    Bunların adaleti kendi menfaatleridir, menfaatlerine ,gelirlerine ,yiyiciliklerine bir dokunursun hemen adalet akıllarına gelir....Yoksa adalet kim CHP kim....

  • metin09 Mart 2014 21:17

    zamaniyla sende adalet dagitiyordun vah adalet sen kimlere kalmissin

  • tarih09 Mart 2014 21:16

    bir gün gelirde muhalefetinde kasetleri cıkarsa o zaman ne yapacaksınız

  • feriha09 Mart 2014 21:06

    alıştı artık milletimiz kasetlere artık tınnamıyor kimse inanmıyor ne kadar kaset cıksa nafile işe yaranıyor

  • reis09 Mart 2014 12:19

    vallahi adete chpnin içinde oldugu durumu anlatmış peki sarıgül aklandımı emine hanım soruyorum vatantaş olarak

BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster