Sürdürülebilirlik yatırımlarında sonun başlangıcı mı?

8,1 trilyon dolarlık varlığı kontrol eden dev varlık yöneticisi Vanguard Karbon Sıfır Varlık Yönetimi girişiminden ayrıldı. Vanguard’ın bu hamlesi diğer varlık yöneticilerini de aynı yönde kararlar almaya teşvik edebilir

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Dünyanın en büyük varlık yönetimi firmalarından biri olan Vanguard’ın Karbon Sıfır Varlık Yöneticileri (NZAM) girişiminden çıkması çevresel, sosyal ve kurumsal (ESG) yatırım trendine büyük bir darbe vurdu. ESG uzmanları Vanguard’ın hamlesinin sürdürülebilir yatırım trendinde domino etkisi yaratacağından endişe ediyor.

Financial News’in haberine göre, 8,1 trilyon dolarlık varlığı kontrol eden dev firma 7 Aralık itibariyle NZAM’den ayrıldığını doğruladı. Birlikte 66 trilyon dolarlık varlığı yöneten girişimin iklim değişikliğine karşı mücadelede önemli bir rol oynaması bekleniyordu.

Morningstar Küresel Sürdürülebilirlik Araştırmaları Direktörü Hortense Bioy, konuyla ilgili açıklamasında "Bu haberin, ESG'nin kutuplaşmasının savunulamaz seviyelere ulaştığı ABD'de domino etkisini tetiklemesi muhtemel" ifadelerine yer verdi.

Vanguard 7 Aralık'ta yaptığı açıklamada yatırımcılara "netlik" sağlamak istediğini söyledi. Firma NZAM'ın "geniş ölçüde çeşitlendirilmiş endeks fonlarında net sıfır yaklaşımlarının uygulanabilirliği" konusunda kafa karışıklığına yol açtığını iddia etti. Vanguard’ın yönetimi altındaki varlıkların büyük bir kısmını söz geçen çeşitlendirilmiş endeks fonları oluşturuyor.

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre Vanguard ve ABD'li diğer büyük fon yöneticileri Cumhuriyetçilerin öncülük ettiği ESG karşıtı tepkiler karşısında zor durumda kaldı. Cumhuriyetçiler fon şirketlerini yatırımcıların getirileri pahasına yeşil politikaları takip etmekle suçluyor. Bu arada Demokratlar ise şirketlerin karbon emisyonlarını azaltma konusunda verdiği desteğin yeterince ileri gitmediğinden şikayet ediyor.

Morningstar’dan Bioy, Vanguard’ın anlaşmadan çekilmesinin ardından diğer imzacıların da bu yöntemi takip etmeye kalkışabileceğini söyledi.

Araştırma direktörü, “Vanguard çoğunlukla ABD'li perakende yatırımcılara hizmet veriyor. Ancak diğer varlık yöneticilerinin müşterisi olan varlık sahipleri arasında karbon sıfır taahhüdünde bulunanlar da var. Sürecin en zorlu kısmı da burası. Cumhuriyetçi eyaletlerin Net Sıfır taahhütleri nedeniyle varlık yöneticilerini boykot etmeleri ne kadar kolay olacaksa, yatırımcıların net sıfır taahhütlerini geri çeken yöneticilerden varlıklarını çekmelerinin de aynı derecede kolay olacağını hayal edebiliriz" ifadelerine yer verdi.

Bioy, Vanguard'ın anlaşmadan çıkışının iklim değişikliğiyle mücadele için benzer endüstri girişimleri içerisinde de etkileri olduğunu da sözlerine ekledi.

BlackRock yatırımcıları isyan etti: İkiyüzlü CEO

 

SEC’ten dev ABD bankasına ESG cezası

 

Avrupa’da ESG fonlarına talep yarı yarıya düştü