BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaFinans KulisDavutoğlu'nun ekonomi yaklaşımı nasıl?----

Davutoğlu'nun ekonomi yaklaşımı nasıl?

Davutoğlu'nun ekonomi yaklaşımı nasıl?
28 Ekim 2014 - 10:21 www.finansgundem.com

Sabah yazarı Okan Müderrisoğlu, bugünkü köşesinde Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ekonomi yaklaşımını kaleme aldı

Başbakan Davutoğlu, 15-16 Kasım'da Avustralya'nın Brisbane kentinde düzenlenecek "G 20 Zirvesi"ne özel olarak hazırlanıyor.  Başbakan, G 20 zeminini Türkiye ekonomisi için yeni bir sıçrama tahtasına dönüştürmeyi düşünüyor.

Sabah yazarı Okan Müderrisoğlu, Ahmet Davutoğlu'na Kayseri ve Kahramanmaraş    ziyaretlerinde eşlik etti. Müderrisoğlu bu ziyaretlerdeki gözlemlerini köşesinde aktardı. Ahmet Davutoğlu'nun ekonomi yaklaşımı nasıl? İşte o yazı;

Hafta sonu Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Kayseri ve Kahramanmaraş'ta idik.
Yoğun diplomatik ve siyasi gündemine karşın Başbakan'ın "ekonomi" ile yakından ilgilendiğini fark ettik.

Başbakan Davutoğlu, 15-16 Kasım'da Avustralya'nın Brisbane kentinde düzenlenecek "G 20 Zirvesi"ne özel olarak hazırlanıyor. G 20 dönem başkanlığı aralık ayından itibaren Türkiye'ye geçecek.
Başbakan, G 20 zeminini Türkiye ekonomisi için yeni bir sıçrama tahtasına dönüştürmeyi düşünüyor. Edindiğim izlenim şu:
2003-2014 döneminde tüm risklere karşın ekonomide "başarı öyküsü" yazan Türkiye, G 20 dönem başkanlığında da "iz bırakmak" istiyor.
Yani, geçmişin başarılarını anlatmak yerine "Yeni Türkiye'nin, Yeni Dünya" için yol haritası çizmesini hedefliyor.
Başbakan, daha hükümetin kuruluşunda başlıklarını duyurduğu "25 Dönüşüm Programı"nı hem Türk hem de uluslararası kamuoyuna mal etmeyi, küresel ortak payda bulmayı amaçlıyor.
Gelişmiş, gelişmekte olan tüm ekonomilerin temel problemleri için "Türkiye Reçetesi" sunulmasını arzuluyor.
"İş ve yatırım ortamının iyileştirilmesi, iş gücü piyasasında reform, kamu gelirlerinin kalitesinin artırılması, enerji verimliliği, ar-ge, rekabetçilik, nitelikli eğitim- nitelikli insan, kalkınma için uluslararası işbirliği modelleri, suyun kullanımında yeni yaklaşımlar, ailenin önemi ve nüfus politikaları..." Bu ve daha birçok alanda Türkiye'nin dünyaya söyleyecek çok sözü bulunuyor.

***

Başbakan'ın mesai sarf ettiği bir diğer konu da "makro ekonomik istikrar!"
Davutoğlu, sanılanın aksine "ekonomiye hâkim" bir isim. Akademik hayatının ilk yıllarında uluslararası ekonomi politiği üzerine odaklandığını anlattı uzun uzun.
Başbakan, önümüzdeki hafta Merkez Bankası'ndan brifing alacak. Gerek Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı gerekse Para Politikası Kurulu'ndaki bazı üyeler Davutoğlu'nun üniversiteden veya Londra'dan tanıdığı bürokratlar.
Bu nedenle Başbakan'ın, merkez bankacıların dilinden anladığına kuşku yok.
Görünen o ki, Merkez Bankası yöneticileri de yakında Başbakan'ın dilini öğrenecekler.
Zira Başbakan Davutoğlu da ekonominin "faiz politikalarına" sığdırılamayacağı kanaatinde. Hatta ekonomiyi "faiz-enflasyon kuvözüne" alan popüler araçları yetersiz bulduğu da söylenebilir.
Görünen o ki, "Bütçe, dış ticaret, istihdam ve tarım politikaları" ile "para politikası" arasında yeni bir denge kurulacak. Kısa vadeli faizlerin seyrini aşağı yönlü etkileyecek fırsat penceresi açılacak.

NOT: Merkez Bankası'nın, "munzam karşılıklara faiz ödemesi" kararı ile yapacağı transferin, hangi bankalara, ne kadar avantaj sağlayacağı, mevduat faizinde yarış başlatmanın kur üzerindeki baskıyı azaltıp azaltmayacağı siyaset koridorlarında yakından izleniyor. Şeffaflık ve hesap verebilirlik adına Merkez Bankası'nı zorlu bir süreç bekliyor!
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)