Turist olarak 3 ay vizesiz gidebilecektik

Avrupa Adalet Divanı, Alman avukat Dr. Rolf Gutmann tarafından Leyla Ecem Demirkan adına açılan vize davasını reddetti. Böylece Avrupa'nın yüksek mahkemesi, ilk kez bu kadar net bir şekilde Türk vatandaşlarının Avrupa'ya vizesiz girme hakkının bulunmadığına hükmetmiş oldu.
Leyla Ecem Demirkan, 2007 yılında Almanya'daki üvey babasını ziyaret etmek istemiş, ancak Ankara'daki Alman Büyükelçiliği bu seyahat için vize vermemişti. Bunun üzerine Demirkan, olay mahkemeye taşımış, Berlin İdare Mahkemesi'nde Almanya'ya karşı dava açlıştı. Alman mahkemesi, 22 Ekim 2009'da Türklere vize muafiyeti olmadığına karar vererek, Demirkan'ı haksız bulmuştu. Bunun üzerine Leyla Ecem Demirkan da karara itiraz etmişti. İtiraz dilekçesini inceleyen Berlin Brandenburg Yüksek İdari Mahkemesi, davayı Avrupa Adalet Mahkemesi'ne göndermişti...
Geçen nisan ayında Avrupa Adalet Divanı'nın, davayla ilgili nihai olmayan tavsiye kararını açıkladığı ve olumsuz yanıt verdiği ortaya çıktı. Eğer mahkeme Leyla Ecem Demirkan'ı haklı bulsaydı, Türk vatandaşları AB ülkelerine 3 aya kadar vize almadan turistik amaçlı seyahat hakkı elde edebilecekti.
AVRUPA HUKUKUNA AYKIRI
Türk vatandaşları 1950’li yıllardan 1980 yılına kadar, bugün Avrupa Birliği üyesi olan ülkelerin çoğuna vizesiz girme hakkına sahipti.  Bu kazanılmış hakkın iki ana hukuki kaynağı bulunuyor. İlk ve öncelikli kaynak, Türkiye’nin yine 1950’li yıllarda Avrupa ülkeleriyle vizelerin kaldırılması hakkında çeşitli tarihlerde yaptığı ikili anlaşmalardı. Diğeri de Avrupa Konseyi’nin kişilerin serbest dolaşımı hakkında, hem Türkiye’yi hem AB’nin bugünkü bir kısım üyelerini içine alan 1957 tarihli anlaşmasıydı.
Bunlardan daha önemlisi ise 1963 tarihli Ankara Anlaşması ile 1973 tarihli Katma Protokol uyarınca karşılıklı yükümlülükleri içeren ve her iki taraf için de bağlayıcı olan Ortaklık Hukuku’ydu. Buna göre, Türklerin Avrupa ile ilgili kazanılmış hakları 1973 tarihinden öncekine göre daha kötüye götürülemeyecekti. Ancak 12 Eylül darbesinden sonra 'defakto' olarak uygulanmaya başlayan vize kararı, söz konusu Ortaklık Hukuku'na aykırı olarak hala gündemdeki yerini koruyor.