Terör saldırıları olmasaydı, daha başarılı olurduk

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye'deki terör saldırılarına ilişkin, "Eğer biz Türk'üyle, Kürt'üyle, Alevi'siyle, Sunni'siyle, Zaza'sıyla, Türkmen'iyle, Azeri'siyle, Boşnak'ıyla, Ermeni'siyle, Rum'uyla, Musevi'siyle, Hristiyan'ıyla hep beraber el ele olursak, ülke olarak kol kola, omuz omuza olursak bunlar güneşin vurduğu kar gibi eriyip gidecek" dedi.

Sırbistan ve Bosna Hersek'teki iki günlük temaslarını tamamlayan Zeybekci, AA ve TRT muhabirlerinin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

1 Kasım'da yapılacak genel seçimle birlikte, Türkiye'de bir buçuk yıl içerisinde dördüncü kez seçim yapılacağını anımsatan Zeybekci, "Türkiye ekonomisi bundan hiç etkilenmedi dersek, bu yanlış olur. Çünkü ekonomi, seçimlerden tedirgin olur. Seçimler geçsin diye bir beklenti içine girer veyahut spekülatif amaçlı niyeti olanlar, seçimleri manipülasyon aracı olarak kullanarak da buralardan rant sağlamaya çalışır" ifadesini kullandı.

Bakan Zeybekci, bir buçuk yıl içerisinde dördüncü kez seçime gidecek olmasına rağmen Türkiye'nin dünyada en hızlı büyüyen 7. ülke olduğuna işaret ederek, Türkiye'nin cari açığını 2014 yılı ve 2015 yılının ilk 8 aylık döneminde yüzde 42 iyileştirdiğini ve bütçe açığında ise dünyadaki en iyi ülkelerden biri haline geldiğini vurguladı.

Türkiye'nin gerek bankacılık sektöründeki sermaye yeterlilik oranları, gerekse kamu borçlarının milli gelire oranı açısından bakıldığında, disiplinini hiç bozmadan dünyadaki en takdir edilen ülkelerden biri haline geldiğini söyleyen Zeybekci, sözlerine şöyle devam etti:

"Etrafımızdaki ateş çemberine rağmen, Rusya ve Ukrayna'dan Irak ve Suriye'ye ve Türkiye'deki terör eylemlerine kadar ki biz bunları kasıtlı olarak, bilerek ve istenerek Türkiye'nin dengelerine yapılan saldırılar olarak biz bunları görüyoruz, tüm bunlara rağmen Türkiye, ekonomik anlamda çok başarılı bir dönem geçiriyor. Olmasaydı ne olurdu? Haziran seçimleri net bir şekilde tamamlanmış olsaydı ve siyasi istikrar devam etseydi, Suriye ve Irak böyle olmasaydı, Türkiye'nin istikrarını bozmak için yapılan terör saldırıları olmasaydı, çok daha başarılı olurduk."

Zeybekci, 1 Kasım'daki seçimlerin ardından Türkiye'nin kaybettiği tüm zamanı ve kaybettiği tüm rakamları hızlı bir şekilde toparlayarak yeniden kalkınma şahlanışlarına ve ihracattaki yüzde 12,5'lik artışlara doğru yöneleceğini ifade etti.

TERÖR EYLEMLERİ
Bakan Zeybekci, terör eylemlerinin sonlandırılmasıyla ilgili operasyonların milletin sağlıklı vücuduna musallat olan bir hastalıktan kurtulmak için yapılan bir ameliyat olduğunu vurgulayarak, "Bu hastalıktan kurtulana kadar bu operasyonlar devam edecek. Yarıda bırakılamayacak bir iş bu artık" dedi.

Terör eylemlerine derinlemesine bakıldığında, 12 Eylül'den önce de Türk milletinin başına sarılan ASALA'nın ve sağ-sol kavgalarıyla gençlerin birbirini öldürmesinin, Türkiye'nin medeniyet yolculuğunda kendi iç sorunlarıyla uğraşması için hazırlanmış tuzaklar olduğunu belirten Zeybekci, şunları kaydetti:

"Maraş katliamını yapan bunlar, Sivas katliamını yapan bunlar, Başbağlar katliamını yapan aynı zihniyet, Diyarbakır mitingine yapılan saldırı da aynısı, Suruç da aynı, Ankara saldırısı da aynı. Bunlar, bu milletin zenginliğini oluşturan farklılıkların birleşim noktalarına kasten yapılan saldırılardır ki oralarda kırılma yaşansın, buralar aktif fay hatları haline gelsin ve Türkiye sarsılsın. Ankara saldırısı da direkt bu milletin kalbine yapılan bir saldırıdır. Saldırının dumanları yükselmeye ve kanlar akmaya devam ederken, yaralı insanlar orada dururken bir sendikanın başkanı feryat figan 'saldırgan polisti' diye bağırıyor. Tek bir amacı vardı. İnsanları aşırı tepkiye geçirerek bu milleti yanlış yönlendirmek."

Zeybekci, bu tür provokasyonlara gelmedikleri için Türk milletini saygıyla selamladığını belirterek, "Bu hastalıklara karşı, gerek bölücü terör örgütünün yaptığı, gerekse onun türevi olan diğer saldırıların tek bir ilacı var, birlik ve beraberlik. Eğer biz Türk'üyle, Kürt'üyle, Alevi'siyle, Sunni'siyle, Zaza'sıyla, Türkmen'iyle, Azeri'siyle, Boşnak'ıyla, Ermeni'siyle, Rum'uyla, Musevi'siyle, Hristiyan'ıyla hep beraber el ele olursak, ülke olarak kol kola, omuz omuza olursak bunlar güneşin vurduğu kar gibi eriyip gidecek. Asıl ilaç budur. Asıl tedavi, birlik, beraberlik ve kardeşliğimizdir" şeklinde konuştu.