Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Geçtiğimiz gün Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek Twitter’da şöyle bir mesaj paylaştı; “IMF verilerine göre, satın alma gücü paritesi ile Türkiye’de kişi başı milli gelir 25.000 doların üzerinde. Dünyanın 13. büyük ekonomisi...”
İşte bu mesajdan sonra, bakanlardan gazetecilere bir “trollenme” durumu yaşandı. Şimşek’in söylediği veri nisan ayındaki bitmemiş yılın tahmini ve satın alma gücü paritesine (SAGP)göre kişi başı, verdiği sıralama ise yine SAGP cinsinden toplam milli gelirin. Bu da 2015’de neyse, 2016’da da aynı idi. 2017 tahmininde de sıra değişmiyor. İşte bu ‘bükülebilir’ mesajdaki tek kesin veri; Türkiye’nin satın alma gücü paritesine göre (SAGP) toplam milli gelirinin dünya sıralamasında 13. sırada olmasıydı. İşte, cari milli gelir sırası ile karıştırılarak herkesi “sevince boğan” ama 2015’den bu yana değişmeyen basamak bu.
YAPAY SEVİNÇ DALGASI
Bakan Şimşek’in bahsettiği, 25 bin doların üzerindeki kişi başı gelir, sadece IMF’nin 25 bin 776 dolarlık 2017 tahmini; gerçekleşmiş bir veri değil. Ayrıca bunun sırası da 13. değil; 57. sıra. Bunu baz alırsak aynı tahmin seti, cari kişi başı milli gelir 2017’de 10 bin doların altına düşecek diyor; 2016’ya göre 4 sıra düşerek 68’e düşeceğimizi de.
İkinci trollenme noktası da, 2023 hedeflerinde. 2011’de konulan hedef, 2 trilyon dolar cari milli gelirle küresel sıralamada ilk 10’da yer alınması, kişi başı milli gelirin de 25 bin dolar hedeflenmesiyle ilgili. Cari kur ve fiyatlarla hesaplanan milli gelire konulan hedeflerle, satın alma gücü paritesine göre gerçekleşen veriler karıştırılınca, yapay bir sevinç dalgası oluşmuş.
Aynı IMF verilerine göre; Türkiye’nin cari milli geliri 2016 için toplam 857 milyar dolar hesaplanırken, küresel sıralamada 17. ülke olarak kalmışız. Cari olarak bakıldığında, kişi başı milli gelir ise 2016 için 10 bin 742 dolar olarak hesaplanırken, küresel sıralamadaki yerimiz tam olarak 64. basamakta bulunuyor. Satın alma gücü paritesine göre ise toplamda 1 trilyon 988 milyar dolarla 13. sırada; 24 bin 912 dolarla 57. sırada. Cari ve SAGP iki ayrı kategori.
KAFEDEN PAYLAŞMIŞ
İşin asıl ilginç noktasına geliyoruz; Posta gazetesi Ankara Temsilcisi Hakan Çelik’in cnnturk.com.tr sitesindeki yazısından aktardığına göre; Şimşek bu mesajı, Vietnam gezisinde Başbakan Binali Yıldırım ve Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ’la birlikte çıktıkları yürüyüş sırasında verdikleri molada, bir kafeden paylaşmış. Çelik’in aktardıklarından anlıyoruz ki; bu bilgi sevinç yaratmış. Hatta Bakan Akdağ, “Hem sağlığımız için 14 bin adım attık, hem de ekonomiyle ilgili güzel haberler aldık” diyerek memnuniyetini dile getirmiş.
Sorun şurada ki; Türkiye 2015’te de zaten satın alma gücüne göre 13. sırada yer alıyordu. Yeni bir sıçrama, zıplama yok. Yine satın alma gücüne göre kişi başı milli gelirde; 2015 ve 2016’da hatta 2017 tahminlerinde de 57. sırada yer alıyor.
Türkiye’de milli gelirin hoplama-zıplama ya da sıçraması ancak son 10 yıldaki iki revizyonda mümkün olabildi. Son 10 yılda iki kez milli gelir revizyonu yapıldı. Hem yöntem değişikliği, hem de eksik ya da “hatalı ölçüm” nedeniyle yapılan iki revizyonla milli gelir; 2008 revizyonunda yüzde 32, 2016 revizyonuyla yüzde 19.7 olmak üzere birikimli olarak yüzde 58 arttı. Öyle görünüyor ki Şimşek’in aktardığı bu verilerden “2023 hedeflerine ulaştık” sonucu çıkaracak olan çok olacak!
Şimdi birileri çıkıp da, “siz yanlış anlamışsınız; biz cari gelirden bahsetmedik, satın alma gücüne göre demiştik” demez herhalde değil mi?
Sonuçta Şimşek o mesajıyla; en başta o yürüyüş grubundaki bakanları olmak üzere okuyan hatırı sayılır bir kitleyi, sonuçta sosyal medya deyimiyle “trollemiş” oldu.
Milli gelir trolü
SATIN ALMA GÜCÜ PARİTESİ (SAGP) NEDİR?
ÜLKELERİN mal ve hizmet fiyat seviyeleri ile döviz kurları farklı; milli gelirlerini reel olarak karşılaştırabilmek için ortak bir fiyat seviyesine ve döviz kuruna getirmek gerekiyor. Satın alma gücü paritesinin (SAGP) işlevi de bu.
Hesaplanan satın alma gücü paritesi; belli bir ülkede elde edilen gelirle o ülkede satın alınabilecek belli bir mal ve hizmet sepetinin, dünya ortalaması bir fiyattan değerini gösteriyor kabaca.
2016 için Türkiye’deki kişi başı milli gelir 10 bin 743 dolar. IMF’nin hesapladığı satın alma gücü paritesine göre kişi başı milli gelir ise 24 bin 912 dolar bulunmuş.
Bunun anlamı şöyle; Türkiye’de kazanılan 10 bin 743 dolarlık gelirle Türkiye’den satın alınabilecek mal ve hizmetin, dünya fiyat ortalamasından ederi 24 bin 912 dolar değerinde demek. Bunun nedeni de, ülkeler arası döviz kuru ve genel fiyat seviyelerindeki farklılık.
Asgari ücretli acindan ölüyor.yeter artık sizin yaptıklarınız. Ülkeyi mahvettiniz.zengin zenginlemiş banana. Gırtlağa kadar borcdayiz
Fakirler daha fakirliyor.ha ha ha. Nerde adalet.insaf ya. Elin adamı bırak asgariyi aylık 900 tl ye çalıştırıyor. Ne adaleti be kardeşim. O sevdiğim değer verdiğim cumhurbaşkanının gözümde hiç değeri kalmadı. Ülkeyi talan ettiler
Ak partinin dön dönemidir ve bitti. Yıllarca ak partiye oy vermiş birisi olarak ak parti bitmiştir benim içinde. Chp ile de olmaz bu iş. Yeni bi siyasi ihtiyaç var
Almanyanın, ingilterenin, japonyanın, israilin, güney korenin musul kerkükü mü var herkes ilim, irfan yapıyor, ülkesi içinde yeni nesillere nasıl iyi eğitim veririz, nasıl daha fazla hukuk, adalet ülkesi oluruz derdinde, gelişmiş ülkeler üretiyor, güçlü olan zayıfı sömürüyor. Bırakın şu bedavacı arap zihniyetini. Üretip güçlenseydin zaten musul kerkük 50 kere senindi. Ekonomi deyince alım gücüne ve yerli paranın değerine bakarım. Zengin daha zengin olmuş bu ekonomiyi göstermez. Orta kesim ve fakir kesimin durumu ne gerçek ekonomi budur.
şu musul ve kerkükü ah masada vermeyeydik...
ssk emeklisiyim açım. gırtlağıma gadar borçlandım.enflasyonum temel gıdada %30 siz veriyosunuz %10 maaş artışı.25000 dolar senin olsun. bana yıllık 10 bin dolar ver razıyım.
tatil sürelerimizde artış oldu yatarak paramı kazanıyoruz.
Borç/milli gelirimizi 2002 ile altın bazında kıyasladığımızda %1i aşkın daralma olduğunu görürsünüz. Yani son 15 yılda birçok ülke büyürken biz küçüldük. Tam bir fiyasko.
Finansgundem.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansgundem.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansgundem.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.