Seçimlere yaklaştıkça Trump ve Biden arasında üslup sertleşiyor

3 Kasım'da yapılacak ABD Başkanlık seçimine doğru adaylar mevcut başkan Donald Trump ve Demokrat rakibi Joe Biden arasında üslup sertleşti. Bazı uzmanlar bu seçimlerin ülke tarihindeki en sert kampanyaya sahne olacağını belirtiyor.

Trump, Biden’la ilgili tartışmalı iddialar ortaya atarken, Biden da kendini savunmaya çalışıyor.

Bu seçim süreci daha öncekilerden oldukça farklı.

Korona virüsü salgını nedeniyle sokaklarda bir seçim havası yok ama bu sefer nerdeyse hiç olmadığı kadar sert ifadeler, komplo teorileri olarak nitelenen iddialar ve bölünmüş bir ülke söz konusu.

Özellikle Trump Demokrat Parti ve Biden’a yönelik suçlamalarının dozunu arttırıyor.

Başkan Trump, bir açıklamasında Biden’ı karanlık gölgelerin kontrol ettiğini söyledi. Biden’ın sürekli inkar etmesine rağmen Trump Demokrat Partili rakibinin gerçekte “sosyalist” olduğunu, polise kaynak aktarmayacağını ve sokaklara kaosun hakim olacağını iddia etti.

Trump sadece söylemini sertleştirmekle kalmıyor bazılarına göre açıklamalarıyla ülkede kutuplaşmayı da arttırıyor ve bunun seçimde kendisine yarayacağını düşünüyor.

Polis tarafından vurulan ve felç kalan siyah Jacob Blake’i bir kez bile dile getirmemesi, olayın meydana geldiği Kenosha ziyaretinde güvenlik güçlerine destek açıklamaları ve protestoculara yönelik sert sözlerine dikkat çekiliyor.

Ülkede ırk ayrımcılığının yine tartışıldığı bir dönemde kullandığı dil eleştirilmesine rağmen Trump konuşma tarzının ırklar arasında köprü olmada yardımcı olduğu düşüncesinde. Trump’a göre siyah toplum da suçun durması için polisin kendilerine yardımcı olmasını istiyor.

Trump’ın Biden’a ve Demokratlara yönelik sert açıklamaları, yapıcı olmamakla eleştirilen söylemlerinin önemli nedenlerinden biri anketlerde Demokrat rakibinin hala gerisinde olması.

Son yapılan anketlerde Biden Trump karşısında ülke genelinde önde ancak daha önce 12 puana kadar yükselen fark bugünlerde azalmış görünüyor.

Bazı kararsız eyaletlerde de iki isim arasında oy farkı anketlere göre daralıyor.

Uzmanlar buna, seçim tarihinin yaklaşmasıyla insanların konuyu daha ciddiye almaya başlamasını gerekçe olarak gösteriyor.

İşte böyle bir ortamda Biden daha çok savunmada gibi.

Salgın nedeniyle kısıtlı etkinliklerde Trump’ın kendisine yönelik iddia ve eleştirilerine yanıt vermeye çalışıyor. Biden geçen hafta Pittsburg’daki konuşmasında, “Başkan bize doğruyu söyleme becerisine sahip değil, gerçeklerle yüzleşme ve düzeltme becerisine sahip değil. Işık tutmak istemiyor, öfke üretmek istiyor. Kentlerimizdeki şiddeti körüklüyor. Alevlerle mücadele yerine alevleri körüklüyor” ifadelerini kullandı.

Biden, Corona virüsüyle mücadele konusunda Trump’ı eleştirmeyi de ihmal etmiyor. Son bir ankete göre Trump’ın bu konuda iyi iş çıkardığını düşünenlerin oranı sadece yüzde 39.

Bazı uzmanlara göre Trump ve ekibinin temel bir stratejisi var ve o strateji de Joe Biden’la ilgili.

Associated Press’in politika muhabiri Bill Barrow, “Trump ve ekibi çok açık şekilde temel bir strateji yürütüyor. Biden’ı Amerikan kimliğine aykırı biri olarak tanımlamaya çalışıyorlar” diyor.

Amerika’nın 46. Başkanı 3 Kasım akşamı belli olacak. Seçim sonucu sadece Amerika’yı değil, muhtemelen dünya siyasetini de etkileyecek. Amerika, ya Biden’ı seçerek eski normaline dönecek ya da Trump bir kez daha seçilerek bir 4 yıl daha başkanlık koltuğunda oturacak. Şu ana kadar ulusal ve uluslararası çerçevede aldığı birçok karar hem ülkede hem de dünyada birçok tartışmayı da beraberinde getirdi. Bazı çevreler ikinci dönem seçilmesi durumunda bunun ilk döneminkinden farklı olmayacağı düşüncesinde. Kısacası Amerika’nın rotasının ne olacağını görmek için 3 Kasım akşamını beklemek geekecek. (amerikaninsesi.com)