Putin, Kremlin Raporu'nu yorumladı

ABD Hazine Bakanlığı'nın yayımladığı ve yaptırım uygulanabilecek 114 Rus politikacı ve 96 iş adamının bulunduğu 'Kremlin Raporu'nda yer almamasını yorumlayan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, alaycı bir ifadeyle "Kırgınım" dedi.

Kremlin Raporu'nu Rusya-ABD ilişkilerini zorlaştıran ve uluslararası ilişkilere zarar veren 'dostça olmayan bir belge' olarak nitelendiren Putin, listede isminin bulunmamasıyla ilgili salondakileri güldüren bir yanıt verdi. Putin, Sovyetler Birliği döneminin popüler filmlerinden 'Kafkasya Esiri veya Şurik'in Yeni Maceraları'nın bilindik repliği "Kırıldım, bak" ifadesini Kafkas aksanıyla söyledi.

ABD'nin eylemlerine karşın Rusya'nın 'İt ürür, kervan yürür' kuralına göre hareket etmesi gerektiğini söyleyen Putin şöyle devam etti:

"Biz her şeyden çok kendimizi düşünmeliyiz, ekonomi, tarım, ihracatın desteklenmesi, sağlık, eğitim ve savunma kapasitesini artırmakla uğraşmalıyız. O zaman, listeler hazırlamanın, kalkınmamızı engellemeye çalışmanın anlamsız olduğu bilinci ortaya çıkacaktır."

"Bizi Kuzey Kore ve İran'la aynı kefeye koyuyorlar"

ABD'nin Rusya'yı tehdit bakımından Kuzey Kore ve İran'la aynı kefeye koyduğuna da dikkat çeken Putin, bunun bir aptallık olduğunu söyledi. Rus lider, "Şu aptallığa bakın. Rusya'yı Kuzey Kore ve İran'la aynı kefeye koyuyorlar ve aynı zamanda da bizden Kuzey Kore sorununun çözümüne katılmamızı, İran konusunda neler yapılabileceğini düşünmemizi istiyorlar. Bu aptallık değil midir?" diye konuştu.

Putin, Rusya'nın 'Kremlin Raporu'na şimdilik yanıt vermeyeceğini ancak Rusya'dan sonsuza dek taviz vermesinin beklenmemesi gerektiğini de belirtti.

Putin, "İlişkileri sıfır seviyesine indirmek tamamen aptallık olur. Böyle bir listenin yayınlanmasını beklediğimizi saklamayacağım. İlişkilerimizi sıfır seviyesine indirecek ciddi karşı adımlar atmaya hazırdık ancak şimdilik bundan kaçınacağız" ifadelerini kullandı.

ABD'yle ilişkileri geliştirme niyetinde olduklarını söyleyen Putin, Rusya ve ABD halklarının buna ilgi gösterdiğini ve iki büyük nükleer devletin zamana uygun, birbirine saygılı ilişkiler geliştirdiğini gördüğünde tüm dünyanın rahat bir nefes alacağından emin olduğunu vurguladı.