BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaPiyasayı yabancıların tavrı belirleyecek----

Piyasayı yabancıların tavrı belirleyecek

Piyasayı yabancıların tavrı belirleyecek
30 Aralık 2013 - 11:46 www.finansgundem.com

Hürriyet yazası Erdal Sağlam 2014'e sayılı günler kala piyasalardaki son durumu yorumladı

Hürriyet ekonomi yazarı Erdal Sağlam bugünkü köşesinde yılın son günlerinde piyasanın son durumunu değerlendirdi. Geçtiğimiz hafta siyasi çalkalanmadan ötürü borsa düşmüş, dolar ise yükselmişti. Piyasada bu dönemde belirleyici rolü yerli oyuncular belirledi. Ama Noel tatilinin bitmesi ile yabancı oyuncular daha etkin rol oynayacak. Yabancı yatırımcıların nasıl davranacağı merak konusu...

İşte Erdal Sağlam'ın o yazısı;

Geçen hafta piyasada yaşananlarda, neredeyse tümüyle, iç piyasadaki oyuncular belirleyiciydi.
Özellikle döviz borcu olan şirketlerin panik halinde döviz almaya çalıştıkları görüldü ve sonuçta kurlar fırladı.

Bugün açılacak piyasalarda ise yabancıların tavrının belirleyici olması bekleniyor. Piyasa oyuncuları, Noel tatilinin de etkisiyle yabancıların fazla bir hareket yapmadıklarını, bugünden itibaren devreye girmesini beklediklerini söylediler. Yabancıların satışa geçmeleri halinde geçen hafta yaşananlardan bile daha sert hareketler, yani bozulmanın derinleşmesi ihtimali büyük.

Yabancı basında son günlerde çıkan haberler, Türkiye’nin risk algısının, son siyasi çatışma nedeniyle iyice arttığını ve hükümetin otoritesinin zedelendiği görüşlerini içeriyordu. Dolaysıyla bu haberler yabancıların Türkiye’den çıkış yapabileceklerinin de işaretlerini verir gibiydi.

Ancak bu çıkış hemen olur mu yoksa biraz beklenir de, daha sonra mı çıkış yapılır, orası pek kestirilemiyor. Eğer yabancılar tatil ve bilanço nedeniyle bir süre daha bekleme eğilimine girerler de kısa sürede iç siyasi çatışmalar durulursa, zarar azaltılabilir. Ancak siyasi çatışmanın arttığına , devlet krizinin sürdüğüne şahit olursak, birkaç gün içinde olmasa bile, yabancıların çıkışı kaçınılmaz hale gelecektir. Bu ihtimalin daha yüksek olduğu da açık.

Özetle; Türkiye’de siyasi istikrarın bozulduğu algısı, küresel likidite hareketi ile birleştiğinde, oluşan bu havanın ekonomiye faturasının ağır olacağı açık.
Şimdi piyasadaki herkes, devlet krizinin sürmesine rağmen, nasıl bir önlem alınıp da piyasaların sakinleştirilebileceğini tartışıyor. Piyasa oyuncularıyla konuştuğumuzda, bu konuda fazla bir umut olmadığını da gözlemledik.

FAİZ ARTIRILSA BİLE ARTIK GEÇ

Piyasadaki bazı oyuncuların “Acaba Merkez Bankası hafta sonunda Para Politikası Kurulu’nu toplar da, örneğin 4,5’luk faiz bantının alt sınırını kaldırıp faizde belirginleşme sağlar mı?” diye umut ettiğine bile şahit olduk. Ancak Merkez’in hükümete rağmen böyle bir karar alamayacağı kanısı da hakim.
Peki, bundan sonra Merkez Bankası alt sınırı kaldırıp faizi belirginleştirir ya da faizde çok yüksek artışlar yaparsa, bu paniğin önlenme ihtimali var mı? Bence ekonomi yönetimi ve Merkez Bankası bu şansını da yitirmiş durumda.

Bir bankacı “17 Aralık’ta başlayan krizin üzerinden bir hafta geçmiş, Merkez Bankası Başkanı 24 Aralık’ta 2014 yılı beklentilerini açıklıyor ve sanki hiç bir şey yokmuş gibi iyimser tahminler yapabiliyor” diyerek, Merkez Bankası’ndan piyasaların çok fazla umudu kalmadığının altını çizdi. Aynı bankacı “tabi ki siyasi çatışmayı önlemek Merkez’in işi değil ama temkinli durmak, bu siyasi kriz olmasaydı bile, küresel gelişmelere karşı parasal politikalarını hazırlıklı dizayn etmek, piyasalara gösterici olmak Merkez’in işiydi ama yapmadı” dedi.

FATURAYI YİNE HALK ÖDEYECEK

Bundan sonra ekonomide olacaklar konusunda sadece piyasalar değil, Ankara’daki bürokratlar, ekonomiyle ilgili politikacılar, hatta AKP’li yöneticiler bile tedirgin. Bazıları açıkça bazıları dolaylı, siyasi çatışmanın, Başbakanın tavrının, söylemlerinin ekonomiyle ilgili kurum ve şahıslar üzerinde yoğunlaşmasını, ekonomiyle ilgili spekülasyonların politik malzeme yapılmasını, Batı’ya karşı düşmanca tutum ve söylemin büyütülmesini ekonomi açısından pek de hayra alamet görmüyorlar. Yani aklı başında herkes tedirgin.

Kısacası; politikacılar yine dışa bağımlı bir ekonomi olduğumuzu unuttu, bol keseden hamaset yapıyor. Yine oy alacağım diye hesapsız popülizme kapılan politikacıların çıkaracağı faturayı, oy istenen halk ödeyecek.
 
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)