BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiKüresel ekonominin resesyona sürüklendiğinin 5 kanıtı----

Küresel ekonominin resesyona sürüklendiğinin 5 kanıtı

Küresel ekonominin resesyona sürüklendiğinin 5 kanıtı
06 Ekim 2022 - 17:54 www.finansgundem.com

Resesyon sadece ABD’de değil tüm dünya ekonomilerinde en çok korkulan başlıkların başında geliyor. Bunun gerçekleşmeyeceğini düşünen uzmanlar olsa da genel kanı resesyonun kaçınılmaz olduğu yönünde.

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Birçok finans kurumu, dünyanın başka bir resesyona gireceğini öngörüyor. Yükselen enflasyon faiz oranlarında artışa yol açarken, dünyanın dört bir yanındaki şirketler, personel alım süreçlerini donduruyor. Salı günü, Birleşmiş Milletler, 2008'deki mali krizden ve 2020'deki Kovid-19 şokundan muhtemelen daha kötü olabilecek, yaklaşmakta olan bir küresel yavaşlama konusunda uyarıda bulunuyor.

Wionews’ten C. Krishnasai’nin haberine göre, BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), 2022 Ticaret ve Kalkınma Raporu’nda, dünyanın ‘bir durgunluğun eşiğinde’ olduğu ve gelişmekte olan Asya ülkelerinin bunun yükünü taşımak zorunda kalabileceği konusunda uyarıyor. Devam eden faiz artışları da dahil olmak üzere gelişmiş ekonomilerdeki para ve maliye politikalarının dünyayı küresel bir durgunluğa itebileceği görüşü gittikçe güçleniyor.

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, ekonomistler, resesyon tahminlerini doğrulayacak sayısız neden sunuyor. İşte dünya ekonomisinin bir resesyona sürüklendiğini gösteren beş temel gösterge…

Amerikan Doları

ABD Doları son birkaç aydır yükseliyor. Şu an dolar, son yirmi yılın zirvesinde bulunuyor ve uzmanlar doların değerinin önümüzdeki günlerde daha da güçleneceğine inanıyor.

Ancak doların gücünün değerindeki bu artış, dünya çapında bazı ekonomilerde ve piyasalarda kazananlar ve kaybedenler yaratıyor. Güçlü bir dolar Amerikalılar için iyiye işaret olsa da diğer ülkeler, özellikle de gelişmekte olan ülkeler büyük sorunlarla karşı karşıya kalıyor. ABD Doları’nın yükselişi, İngiliz Sterlini, euro, Çin Yuanı, Japonya Yeni, Hindistan Rupisi ve daha birçok para biriminin değerinde düşüşe yol açıyor. Sonuç olarak, bu ülkelerin gıda ve yakıt gibi temel maddeleri ithal etmesi daha pahalı hale geliyor. Buna karşılık, yükselen enflasyonla mücadele etmek ve kendi para birimlerinin değerini desteklemek amacıyla merkez bankaları, Faiz oranlarını yükseltmek zorunda kalıyor.

ABD ekonomisi bocalıyor

ABD ekonomisinin temel itici gücü olarak kabul edilen tüketim bir süredir en belirgin tartışma konusu olarak öne çıkıyor. Son zamanlarda ABD’de harcama miktarlarının büyük bir darbe aldığı gözleniyor. Nedeni ise Fed'in faiz artırımları.

Amerikan Merkez Bankası Fed, faiz oranlarını tarihi bir hız ve ivmeyle yükselterek, ipotek oranlarını on yıllardır görülen en yüksek seviyeye çıkarmış durumda. Fed’in enflasyonu düşürmek için faiz oranlarını artırması, borçlanma gücü kısa bir süreliğine düşen tüketiciler için kısa vadeli bir şok yaratıyor.

Corporate America, kemer sıkıyor

ABD'li tüketiciler sayesinde Kovid şoklarına rağmen 2020 yılında başarılı bir performans sergileyen ABD’nin tüm dünyaya yayılan kapitalizm ordusu, özellikle Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından son birkaç aydır sorun yaşıyor. Eylül ayı ortasında 200'den fazla ülkede faaliyet gösteren ve performansıyla piyasanın hangi yönde seyrettiğini belirleyen FedEx, karlılık görünümünü revize etmek zorunda kalabiliyor. FedEx, talebin yumuşadığı ve kazançların muhtemelen yüzde 40'tan fazla darbe alacağı konusunda uyarıda bulunuyor.

Ayrıca, geçen hafta Apple, zayıf talep sonrası iPhone 14 üretimini azaltma yoluna gittiğini açıklıyor. Bu hamle, Apple hisselerinde yüzde 4 oranında bir düşüşe neden oluyor.

Wall Street ayı piyasasından çıkamıyor

Wall Street, 2008'den bu yana en kötü yılını yaşıyor. Enflasyonun yükselmesiyle birlikte faiz oranlarını artırmaya başlayan Fed, bu hamlesiyle borsaya acımasız bir darbe indirmiş oldu.

S&P 500 endeksi, yıl boyunca yaklaşık yüzde 24 oranında düştü. Ayrıca, üç büyük ABD endeksi de ayı piyasasında ve en son zirvelerinden en az yüzde 20 düşüş yaşamış durumda. Benzer bir durum, merkez bankalarının Fed'in kendi para birimlerini desteklemek için faiz oranlarını artırmadaki liderliğini takip etmesiyle tahvil getirilerinin arttığı Avrupa'da da ortaya çıkıyor.

Savaş ve enflasyon

Rusya-Ukrayna savaşı ve bunun sonucunda ortaya çıkan yüksek enflasyon, en fazla zararı Birleşik Krallık ekonomisine vermiş gözüküyor. İngiltere, Kovid-19'dan bu yana yükselen fiyatlar ve Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin yarattığı enerji kriziyle mücadele ediyor.

Batı, Rus gazına yaptırım uyguladıktan sonra, enerji fiyatları belirgin şekilde yükselirken arz azalıyor. Yüzde 10'a dayanan enflasyon nedeniyle hayat pahalılığı boğuşan İngilizler, milyonlarca ev alıcısının aylık ipotek ödemelerini yüzlerce hatta binlerce sterlin artıran yüksek borçlanma maliyetleri konusunda da endişeleniyor.

Resesyon ne zaman vuracak?

Yaklaşan küresel durgunluk hakkında genel bir fikir birliği olsa da, birçok analist bunun 2023 yılında yaşanacağını tahmin ediyor. Ancak kimse bunun ne kadar şiddetli olacağını veya ne kadar süreceğini öngöremiyor.

Küresel ekonomide sinirler yeterince gerilmedi

 

Küresel ekonomi için risk olarak gösterilen Çin'de neler oluyor?

 

Küresel ekonomideki gizli tehlike

 

Küresel ekonomilerde faiz artışı dalgası

 

Küresel ekonomiyi ne bekliyor? Kasvet mi kıyamet mi?

 

'Dünyadaki kriz, küresel ekonomi düzenini altüst edecek'

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)