BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaAraştırmaİşyerinin 1 numaralı düşmanı ile tanışın----

İşyerinin 1 numaralı düşmanı ile tanışın

İşyerinin 1 numaralı düşmanı ile tanışın
07 Haziran 2010 - 02:36 www.finansgundem.com

Ofis hayatının rekabetinde öne geçmek dışında sizi daha fazla yoran ve zarar veren biri var

Eğer bu makaleyi oturarak okuyorsanız, şunu bilmenizde fayda var, hepimiz ortalama 9 saat neredeyse aynı pozisyonda oturuyoruz, durun ve kısa bir süreliğine de olsa konsantre olup vücudunuz dinleyin. Belinizde bir ağrı var mı? Kalçanızın alt tarafında az bir uyuşma? Biraz yorgun hissediyor musunuz? Bu belirtiler çok normal ve aslında hiç de iyi değil. Bunlar tam olarak şu anda yapmakta olduğunuz şeyden, oturmaktan dolayı kaynaklanıyor olabilirler. Çeşitli bilim dalları tarafından gerçekleştirilen araştırmalar ortak bir kanıda birleşiyor: oturmak halk sağlığı için risklidir ve söz konusu risk egzersiz ile giderilemez. Missouri Üniversitesi’nde mikrobiolojist olarak görev yapan Marc Hamilton, otruma mekanizmaları yürütümek ya da koşmaktan tamamen farklı olduğunu insanların anlaması gerekitiğini ifade ediyor. Anılan, çok oturmanın az egzersiz yapmaktan tamamen farklı olduğunu ve ikisinin vücuda tamamen farklı etkilerinin buluduğunu işaret ediyor. Science isimli bilim dergisinde 2005 yılında yayımlanan bir makalede, Mayo Klinikte obezite uzmanı olarak görev yapan James A.Levin; aynı diyeti uygulamalarına karşın bazı insanların nasıl hala kilolu kaldığına, buna karşın diğerlerinin zayıfladığına dikkat çekiyor. Levin, yaptıkları araştırma neticesinde obez insanların otrumaya yönelik doğal eğilimleri olduğunu ve bunun kilo verdiklerinde dahi sürdüğünü keşfettiklerini ifade ediyor. Anılan, insanların yütüme ve hareket etme yeteneği çevresinde 1,5 milyon yıllık bir evrimden geçtiğini; ve yaklaşık 150 yıl önce dünyanın yüzde 90’nın tarım ile uğraşmasına karşın kısa sayılabilecek bir zamanda sandalyelere mahkum olmamızın kendisini en çok etkileyen şey olduğunu belirtiyor. OTURMAYIN DOLAŞIN Oturma üzerine araştırma yapan birçok bilim insanı gibi Hamilton da işyerinde bir sandalye bulundurmuyor. Adı geçen, ayakta durarak ve sürekli hareket halinde olmanın, yorulmanıza engel olan ve düz bir postürü destekleyen özel kaslara kavuşmayı sağladığını belirtiyor. Hamilton, enzimler açısından son derece zengin olan söz konusu kasların sinir sistemi tarafından düşük eforlu aktiviteler için kullandığını ifade ediyor. Bu enzimlerden biri olan lipoproteinlipaz (lipoprotein lipase), kandaki yağı toplayarak bunu enerjiye dönüştürürken, aynı zamanda, kötü kollestrol olan LDL’yi iyi köllestrol olan HDL’ye çeviriyor. Oturduğunuzda ise söz konusu enzim aktivitesi yüzde 95 oranında azalarak yağın damarlarda birikmesine sebep oluyor. Birkaç saatlik oturma sonucunda iyi kollestol yüzde 20 oranında düşüyor. Eldeki verilerde bu bulguyu destekliyor. Etrafta gezinen yaşlılar, gezinmeyenlere oranla daha çok yaşıyorlar. Sıklıkla televizyon ve bilgisayar başında oturanların, kilo farkı gözetmeksizin, hipertansiyon, obezite, yüksek trigliserit, düşük HDL kollestrol ve yüksek kan şekeri değerlerine sahipler. Şu anda işyerinizde oturmakta olduğunuz sandalyeniz bu sorunlara katkı sağlamakta. California Üniversitesi Berkely’de görevli profesör Galen Cranz; insan omurgasının uzun süre oturur pozisyonda kalmasına uygun olmadığını ve omurganın S şeklinde olması gerektiğini vurguluyor. Buna karşın oturur vaziyette omurganın C şeklinde olduğunu ve bunun da vücut ağırlığının taşınması için uygun olmadığını ifade ediyor. Mantıklı düşünlüdüğünde C’nin üzerine ağır bir yük bindirildiğinde S’e oranla daha çabuk çökeceği unutulmamalıdır. Çok oturmak omurganın doğal S şeklini zamanla C’ye çevirerek, kasların zayıflamasına ve asli görevlerinden olan vücudu taşıma görevini yerine getirememeye başlıyor. Bu da ayakta durduğunuzda, vücudun diğer bölgelerine de problem yaratıyor. Mount Sinai Medikal Merkezi Nöroşuruji Bölümü Başkanı Dr.Andrew C. Hecht; ayaktayken vücut ağırlığının kalça, dizler ve bileklerle desteklendiğini, oturur vaziyette ise ağırlığın tamamı pelvis ve omurgaya bindiğini ifade ediyor. Bunu da omur disklerine büyük baskı yarattığını, en uygun oturma pozisyonunda dahi baskının çok ciddi oranda olduğunun çekilen MR’larda açıkca görüldüğünü ekliyor. ORTOPEDİK SANDALYE KURTARMIYOR 1970’lerde ABD’de çalışanların şikayetleri üzerine omurgayı destekleyen saldalyelerin üretimine başlanmasına karşın, bugün dahi üretilen ortopedik sandalyelerin omurgaya etkileri fazla değil. Oturmaya en iyi alternatif, tüneme olarak bilinen duruş. Bar sandalyesi benzeri sandalyelerde yarı oturur yarı ayakta pozisyonda, vücut ağırlığını daha çok bacaklara vererek omurgadaki S şekli korunmuş oluyor. ABD’nin önde gelen kuruluşlarından olan Best Buy ve Wal-Mart ve Salo Muhasebecilik bürolarını ziyaret eden James A. Levine, çalışanların görevleri başında mümkün olduğunca yürümeye teşvik ediyor. Bu sayede koşu bantlarını masaların altına monte ederek bunu gerçekleştirmeye çalışıyor. Levine; bu masaları deneyenlerin 2 hafta içerisinde yürüyerek çalışmaya alıştıklarını ve bunu herkesin denemesi gerektiğini ifade ediyor. (Gazeteport/Ekonomi)
ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)