Çalışma saatleri düştü, verimlilik arttı

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

İzlanda’da uzun zamandır devam eden hafta boyunca daha az çalışma denemeleri büyük bir başarıya ulaştı. CNBC’nin haberine göre projenin etkilerini analiz eden rapor Haziran 2021’e kadar İzlanda’nın 196 bin 700 kişilik çalışan nüfusundan yaklaşık 170 bin 200 sendika üyesinin artık daha kısa çalışma saati içeren sözleşmeler kapsamında olduğunu ortaya koydu. Söz konusu rakamlar ülkedeki işçilerin %86’sının daha kısa çalışma süresi içeren sözleşmelere imza attığını gösteriyor. Raporda çalışanlara ofiste bulunulması durumunda daha kısa çalışma süresi sunulması için pazarlık imkanı gibi yeni mekanizmaların da oluştuğu belirtiliyor.

İzlanda merkezli düşünce kuruluları Anathomy ve Alda tarafından Pazar günü yayınlanan raporda ülke çağında 2015 ile 2019 yılları arasında büyük çaplı bir deneme sürecinin yapıldığı bildirildi. Çalışma birçok kişi için çalışma saatlerinin haftalık 40 saatten 35 ila 36 saate indirilmesini içeriyordu. 2 bin 500 işçinin katıldığı denemeler, düşünce kuruluşu tarafından İzlanda'nın başkenti Reykjavik ve ülkenin ulusal hükümetinde başlatıldı.

Denemeler, saat 9 akşam 5 vardiyası yapan çalışanların yanı sıra standart dışı vardiya düzenlerinde olan çalışanları da içeriyordu. Çalışanlar, ofis, anaokulu, sosyal hizmet sağlayıcıları ve hastaneler gibi çeşitli işyerlerinden seçildi.

Araştırma raporlarının analizleri çalışma saatlerinin azaltılmasıyla ülkedeki üretkenliğin korunduğu veya arttığı sonucuna varıldı. Çalışmaların ardından İzlandalı sendikalar ve konfederasyonlar ülke genelindeki on binlerce üyenin çalışma saatlerinde kalıcı indirimler yapılmasını sağladı.

Autonomy Araştırma Direktörü Will Stronge, çalışmanın "kamu sektöründe daha kısa bir çalışma süresinin dünyanın şimdiye kadarki en büyük denemesi olduğunu ve tüm kriterlerde ezici bir başarı sağlandığını" gösterdiğini söyledi.

Sonuçlar refah, performans ve iş-yaşam dengesi gibi göstergeler üzerinden değerlendirildi. Bulgular, insanların ev işlerini yapmaya ve kendilerine daha fazla zaman ayırmasını sağladığını bu sayede çalışan nüfusun refah ve iş-yaşam dengesinin iyileştiğini gösteriyor. Raporda ayrıca, erkeklerin denemelerin başlamasıyla birlikte gündelik yaşamda daha fazla sorumluluk üstlendiklerine ve bunun da evdeki stresi azaltmaya yardımcı olduğuna dikkat çekildi.

Autonomy ve Alda raporlarında, 'dört günlük’ iş süresi veya benzeri planların mevcut araştırmalar sonucu elde edilen kanıtlar ışığında işçiler, örgütler ve siyasiler için giderek daha önemli hale gelebileceği belirtildi. Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre İspanya haftada dört günlük çalışma süresi denemelerine başlamaya hazırlanıyor. Japonya, Yeni Zelanda ve Finlandiya gibi ülkeler de bu tür uygulamalara ilgi gösteren ülkeler arasında.

ABD'de açık iş sayısı mayısta rekor tazeledi

Dev bankaların ofise dönüş planı

Çalışma hayatındaki dönüşümle, şehir merkezleri değişiyor