BM, İsveç'i ırkçılıkla mücadeleye çağırdı

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konsey heyetinde, ırksal adalet ve eşitlik uzmanları, Tracie Keesee, Yvonne Mokgoro ve Juan Mendez; Stockholm, Malmö ve Lund'da çeşitli görüşmeler düzenledi.

Uzmanlar, İsveç'i sistematik ırkçılıkla mücadele" çabalarını hızlandırmaya ve polis ile azınlık grupları arasındaki güveni yeniden tesis edecek stratejilere odaklanmaya çağırdı.

Görüşmelerde, insanlara karşı ırk ayrımcılığı, sistematik ve yapısal ırkçılık, aşırı güç kullanımı ve diğer insan hakları ihlalleri alanlarında bilgiler toplandı.

Uzman heyet, Adalet Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Ulusal Suç Önleme Konseyi, Parlamento Ombudsmanlığı ve Eşitlik Ombudsmanlığı temsilcileri, İsveç Polis Otoritesi, Hapishane ve Veraset Hizmetleri üyeleri, İsveç Ulusal İnsan Hakları Kurumu üyeleri, sivil toplum temsilcileri, araştırmacılar, akademisyenler ve farklı toplulukların temsilcileri ile bir araya geldi.

Azınlıklara eşitsiz müdahale

Keesee, farklı renkten insanlarla yapılan toplantılarda, pek çok insanın kendi topluluklarının "polisle etkileşimleri" söz konusu olduğunda duyduğu endişeyi dile getirdiğini söyledi.

Polisin azınlık gruplara uyguladığı "eşit olmayan muameleye" dikkati çeken Keesee, güvenlik güçleriyle bu topluluk arasındaki "kopmuş ilişkinin" doğasını anlamaya başlanmasına ihtiyaç duyulduğunuvurguladı.

Keesee öte yandan İsveç Polisinin müdahaleye dayanmayan güvenlik tanımını genişletmesi gerektiğini ve çok kültürlü toplumu yansıtacak şekilde personelini çeşitlendirmesi gerektiğini vurguladı.

Azınlıklar ile güvenlik güçleri arasında gerçek bir güven yok

İsveç polisine birçok kez nefret suçu ve ırkçılık konusunda karşı çıkışlarıyla tanınan gazeteci, yazar ve insan hakları aktivisti Alexandra Pascalidou da azınlıklar ile güvenlik güçleri arasında "gerçek bir güven" olmadığını kaydetti.

Pascalidou, azınlıkların hiçbir önlem alınmayacağını düşündükleri için ırkçı saldırıları polise bildirmeye bile isteksiz olduklarını ifade etti ve "Biliyorsunuz, ne yazık ki haklılar, çünkü kendime yönelik tehditleri bildirdiğimde hiçbir şey olmadı" dedi.

Verdiği mücadele konusunda ölüm tehditleriyle de karşılaştığını anımsatan Pascalidou, "Kapımın önünde beni öldürmeye çalışan Naziler vardı" ifadesini kullandı.

Pascalidou, ırkçılığa karşı mücadelenin İsveç’in gündeminde olmadığını ancak BM'nin müdahalesinin tartışmayı başlatacağını umuyor.

Hapishane ziyaretleri

Heyet, Stockholm ve Malmö'deki polis gözaltı ve mahkeme öncesi gözaltı merkezlerini ziyaret ederken "hücre hapsine çok fazla başvurulduğu" konusunda endişelerini de dile getirdi.

Mendez ise İsveç'in artan çete suçları da dahil olmak üzere "meşru güvenlik sorunlarını" ve "gereksiz özgürlükten yoksun bırakma" üzerine odaklanan sorunlarının varlığına dikkati çekti.

Ayrıca, İsveç'i, mahkumlara BM Asgari Standart Kuralları olan "Nelson Mandela Kurallarına" tam uymaya ve gözaltı alternatiflerine ayrıcalık tanımaya çağırdı.

BM, uzmanlardan oluşan heyetin ön bulgularını İsveç hükümetiyle paylaştığı ve ileriki aylarda yayımlanacak bir rapor hazırlayarak İnsan Hakları Konseyi'ne sunacaklarını belirtti. 

BM: Çin'in ihlalleri İnsan Hakları Konseyi’nde ele alınsın

BM, Uygurlara dair insan hakları ihlalleri raporunu açıkladı

İsveç terörle mücadele yasa tasarısını oylayacak