BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemBilecik: Vergi artışları imajı kötü etkiler----

Bilecik: Vergi artışları imajı kötü etkiler

Bilecik: Vergi artışları imajı kötü etkiler
06 Ekim 2017 - 11:09 www.finansgundem.com

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, vergi artışlarının bireysel ve ticari hayatı baskılayacağını, Türkiye'nin yatırım ortamına yönelik imajını negatif etkileyeceğini söyledi

Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, "Fortune 500 Türkiye 10. Yıl Ödül Töreni"nde ekonominin görünümüne dair değerlendirmelerde bulundu.

Ülke ekonomisinin bu yılın ilk yarısındaki büyüme rakamlarının herkesi memnun ettiğini dile getiren Bilecik, şunları kaydetti:
"Ancak memnun olmanın yetmediği, göz kamaştırmamız gereken bir dönemdeyiz. Bunun sırrı da büyüme performansının sürdürülebilir, kaliteli ve sağlıklı bir kompozisyona sahip olmasından geçiyor. Yılın ilk yarısında ekonomiye çok önemli bir ivme verildi. Şimdi bu kazanılmış zamanı kalıcı ve sağlıklı reformları yapmak için kullanmamız gerekiyor. İktisadi olarak alınmış kararlar yeteri kadar etki etmez. Ekonominin yeni yol haritasından en belirgin pozitif etkiyi demokrasi, hukuk sistemi, temel hak ve özgürlük alanlarında kaydedilecek gelişmeler yapacaktır. Ayrıca reformların başarısı için Türkiye'nin uluslararası saygınlığını, çekim gücünü ve marka değerini yükseltecek iletişim stratejisine de ihtiyacımız var."

"Artık normalleşmemiz gerekiyor"

Bilecik, son dönemde Türkiye ekonomisinin en büyük kazanımının mali disiplin olduğunu vurgulayarak, "Mali disiplini kaybedebileceğimiz bir yola kesinlikle girmememiz gerekir." dedi.

Son yıllarda ülkenin çok talihsiz olaylar yaşadığına değinen Bilecik, "Artık bunları geride bırakmamız ve normalleşmemiz gerekiyor. Bu doğrultuda özellikle yatırımcılara normalleşme sinyallerinin verilmesinin önemli olduğunu vurguluyoruz. Güvenlik ve özgürlükler normalleşmeye dönük olarak birbirini tamamlayan öncelikler. Gerçek anlamda kalkınmak istiyorsak ekonominin yanı sıra yargı, vergi, eğitim ve güvenlik dahil olmak üzere kurumlarımızı güçlendirmeliyiz." değerlendirmesinde bulundu.

"Vergi artışları bireysel ve ticari hayatı baskılar"

Bilecik, son dönemde mali politikaların özellikle dış ticaret açığı, dış borç ve konjonktürel tehditleri göğüslemeye yönelik savunma harcamaları gibi gerekçelerle vergi artışları odağında şekillendiğini belirterek, "Elbette devlet ve toplum arasında güvenlik, eğitim ve sağlık gibi temel ihtiyaçların karşılanması için uygulanan toplumsal sözleşmelerin en önemli ödevi şüphesiz vergidir. Ancak vergi artışları bireysel ve ticari hayatı baskılar. Nihayetinde devletin bütçesi artsa da ekonomik büyümeyi sağlamaz." yorumunu yaptı.

"Vergi artışları Türkiye'nin imajını negatif etkileyecektir"
Bilecik, finansal kurumlar için kurumlar vergisinin yüzde 20'den yüzde 22'ye çıkarılmasının dış dünyada dikkati çektiğini aktararak, "Tüm dünyada yatırım çekmek amacıyla vergi indirimine gidilirken Türkiye'de böyle bir artış yapılmasının çok eleştiri alacağımız bir gelişme olacağını düşünüyoruz. Ağırlıklı olarak yabancı sermayenin olduğu sektörde bu tip ani vergi artışları Türkiye'nin yatırım ortamına yönelik imajını da negatif etkileyecektir." diye konuştu.

Türkiye hikayesi yaratmalıyız

Organizasyon kapsamında, "Türkiye Ekonomisinin Geleceği, Riskler ve Fırsatlar" başlıklı bir panel düzenlendi. Panelde konuşan Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Mehmet Göçmen, şunları kaydetti:
"Dünyada kartların yeniden karıldığı, bütün değer zincirlerinin tekrar oluşturulduğu bir dönemdeyiz. Bu yeni dönem bize fırsatlar sunuyor. Bunu kendi işlerimizi daha ileri götürmek ve yeni bir rekabet gücü oluşturabilmek için kullanabiliriz. Yasal yapı, mevzuat, rekabetin tekrar tanımlanması, teknolojinin kullanılması, kurumsal yönetişim modellerinin gelişmesi ve yetenek yönetiminin stratejik bir araç olarak kullanılmasıyla fark oluşturacağız. Şu anda yeteneklerimize dünyadan talep var. Bu dönemde bir Türkiye hikayesi yaratmalıyız. Bu hikayeyi her türlü büyüklükte ekonomik aktörlerin ve sosyal katmanların benimseyerek hayata geçirecekleri yeni bir süreci başlatmalıyız."

Mevcut kompozisyonla yukarı gitme şansımız yok

Zorlu Holding CEO'su Ömer Yüngül ise Türkiye'nin kişi başı milli gelirde iyi bir noktaya gelse de burada takılıp kaldığını ifade ederek, "Yeni bir hikaye lazım. Eğer buradan yukarı gideceksek bu hikayeye teknoloji, dijitalleşme ve inovasyonu koymalıyız. Mevcut kompozisyonla daha fazla yukarı gitme şansımız yok. Onun için teknolojiyi tabana yaymalıyız." görüşlerini aktardı.

İstihdam için gereken üretim ile mezunlar birbiriyle uyuşmuyor

Limak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir de yeni nesil insan kaynağının öncekilere benzemediğini belirterek, "Galiba hepimizin Z kuşağı ile ilgili eğitim alması gerekiyor. En büyük değişiklik eğitimde olacak. İstihdam için gereken üretim ile mezunlar birbiriyle uyuşmuyor. Özel sektör, devlet ve üniversiteler neye ihtiyaç olduğu, ne üretileceği ve istihdama nasıl katkıda bulunulabileceği konusunu beraber hesaplamak durumunda." ifadelerini kullandı.

Akıllı şehir teknolojileriyle 3 milyar lira tasarruf sağlamak mümkün

Türk Telekom'un Satış ve Müşteri Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Ümit Önal da şirket olarak altyapılarından aldıkları gücü, geliştirdikleri yeni teknoloji ve projeler ile akıllı geleceği inşa etmekte kullandıklarını söyledi. Türkiye'nin dijital dönüşümünü gerçekleştirme vizyonundan hareketle nüfusun yüzde 98'ine internet hizmeti götürdüklerini ve kurumlara tüm iletişim ve teknoloji çözümlerini uçtan uca sunduklarını anlatan Önal, Fortune 500 listesinde yer alan şirketlerin tamamına bilgi ve iletişim teknolojileri hizmeti verdiklerini aktardı.

Önal, akıllı geleceğe dair geliştirdikleri ticari çözümlerin başında akıllı şehirlerin geldiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Şehirleri daha güvenli ve verimli hale getirirken, enerji kullanımını azaltmak, çevresel bilinci geliştirmek ve yaşam kalitesini artırmak için insanları ve şehir altyapısını birbirine bağlıyoruz. Türk Telekom, akıllı şehir uygulamalarını ilk olarak Karaman'da, ardından Antalya'da ve son olarak da Kars'ta hayata geçirdi. Bugün Türk Telekom teknolojileriyle donatılmış akıllı şehirlerde, trafikte bekleme yüzde 25 kısalıyor ve kaza oranı azalıyor. Diğer yandan su ve elektrik tasarruf oranı yüzde 30'a ulaşıyor. Hatta, Türk Telekom'un akıllı şehir teknolojileriyle yılda ülke genelinde 3 milyar lira tasarruf sağlamak mümkün hale geliyor."

YORUMLAR (3)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Dar gelirli06 Ekim 2017 11:52

    Vergi muafiyetleri, teşvikleri adı altında Doğru dürüst vergimi veriyorsunuz, birde şikayet ediyorsunuz. Asıl yükü biz sabit gelirli insanların sırtında, ÖTV, KDV hep bizden alınıyor. Maaşımızda her ay peşin alınan gelir vergisi, utanmadan sıkılmadan birde karşı çıkıyorsunuz. Gelişmiş ülkelerdeki Servet Beyannamesi ve Nerede buldun yasası çıkarsa göreyim o zaman vergiyi görürsünüz.

  • Alpertunga06 Ekim 2017 11:32

    İmaj mı kaldı Efendi.Nerde yaşıyorsun?

  • Emekci06 Ekim 2017 11:26

    Vergiyi ödeyenler sesini çıkaracak. Ben ne bi evim icin vergi veriyorum, ne skk primi yatiriyorum. İstanbuldaki evim kirada, parasini elden aliyorum, vergi yok. İzmirdeki ev sahibime elden veriyorum, vergi yok. Ticaretim komple kayıt dışı. Bir tek benzin, internet, mtv için vergi veriyorum. Gelir vergisi benimle alakalı değil.