Biden'ın "karanlık" yüzü

FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

50’ler tarzı giyimli, gülümseyen bir aile Amerikan rüyasını temsil ediyor. Reklam akarken görüntüler beliriyor: Bir haç. Bir erkek izci. Beyzbol. Yeni bir iş için yapılan vaatler, daha fazla üretim ve daha güçlü bir ekonomi.

Orkestradaki yaylılar önce yumuşak bir şekilde, kreşendoya yükseliyor, askeri bir helikopter Washington Anıtı’na doğru yükselirken neşeli sesler duyuluyor.

Bu Başkan Donald Trump’ı öven ucuz bir şovenizm değil. Başkan’ın demokrat rakibi Joe Biden’ı yücelten multi milyon dolarlık bir siyasi reklam kampanyası. Biden çoğu zaman acımasızca, polisi ve banliyöyü yasaklama eğilimde olan Marksist bir ateist olarak karikatürize ediliyor. Elbette, kendi evinin bodrum katından çıkamayacak kadar şaşkın ve “uykulu” olmadığı zamanlarda.

Estetik duruşundan öte, bu reklamda belki de en ilgi çekici olan şey parasını kimin ödediği.

Trump’ı alt etme çabasıyla, bu imaj düzeltme girişiminin arkasındaki demokrat Siyasal Eylem Komitesi (PAC), yatırımcıyı açıklamayı reddediyor. Bu, 2010 yılında yüksek mahkemenin bilinen Citizens United kararından hemen önce üretilen gizli para birimine karşı, Biden’ın siyasi grupların kara paranın ardına “saklanmayı” durdurmasına yönelik yaptığı çağrıya rağmen gerçekleşti.

Durum 2020’nin liberalleri için rahatsız edici bir gerçeklik tablosu çiziyor, zira bir önceki başkan yardımcısı, Perşembe günü partisinin başkan adaylığını kabul etmeye hazırlanıyor. Öyle görünüyor ki demokratlar temel bir değeri, Trump’ın üstesinden gelmek ve oluşturduğu varoluşsal tehdidi yok etmek için rehin vermeye oldukça gönüllü.

Bu seçim döngüsünde, anonim bağışçılar halihazırda birkaç Biden yanlısı siyasal eylem komitesine destek verdiler. Federal Seçim Komisyonu kayıtlarını inceleyen bir analize göre bu destek 45 milyon dolar değerinde kara paraya denk geliyor ve Trump’ı tek dönemlik bir başkan yapabilmek için, çoğunlukla televizyon reklamlarına destek verme, sosyal medya çalışmaları ve rakip analizleri için kullanılıyor. Bu Hillary Clinton yanlısı eylem komitelerinin 2016 seçim kampanyası süresince elde ettiği gelirin şimdiden yedi kat üzerinde. 2016 seçimleriyse, demokratların Trump karşısında ezilmesiyle sona ermişti.

“Pürizm için uygun bir zaman değil”

Insider’ın bu ay röportaj yaptığı Biden’ın en önemli destekçilerinden birçoğu, demokratların kazanmak için gereken her parayı harcaması gerektiği konusunda hemfikir. Bunlar takip edilemeyen, cumhuriyetçilerin genelde tercih ettiği şeffaf olmayan kaynaklar olsa bile. Bazı parti liderleri uzun kuyruklar ve oy pusulalarının posta yoluyla gönderilmesi gibi oy verme sürecinde yaşanabilecek olan engellerin, 77 yaşındaki Biden’ın adaylığını gölgelemesinden endişe ediyor.

Biden’ın baş danışmanlığını yapmış olan ve şimdiyse bir danışmanlık firması bulunan Moe Vela, “bu demokrasi kutsal ve varlığını tehlikeye atmak için fazla muhteşem” dedi. “Pürizm için uygun bir zaman değil.”

Eğer Biden başkanlık seçimlerini kazanırsa, sistemli bir kampanya finans sistemi gelmeli ve gelecektir de, deniyor.

Temsilciler meclisinde seçim kampanyalarının maddi konularıyla ilgili birçok yasaya destek veren demokrat Mark Takano, “maksimum şeffaflığa inanıyorum, ancak bu herkes için işlemeli, yalnızca demokratlar için değil” ifadesini kullandı. “Eğer demokratlar iktidara gelirse, bu şekilde hareket edecekler.”

Biden kampanyası Insider’ın Biden destekçisi bağışçıların kimliklerinin seçmene açıklanıp açıklanmaması gerektiği konusundaki sorusuna yanıt vermeyi reddetti. Ancak varsayımsal bir demokratik adayın temsilcisi, Biden’ın siyasi mali reformları genişletmeye kendini adamış olduğunu ifade etti. 

Rosemary Boeglin, e-posta yoluyla yaptığı bir görüşmede “kamu hizmetindeki tüm kariyeri boyunca, Biden paranın demokrasimizi çürüten etkisinden kurtulmamız ve seçimlerimizi kamuoyuna açık bir şekilde finanse etmemiz gerektiği konusunda tartışmasız bir tavır sergiledi” dedi. “Dört yıllık bir Donald Trump iktidarından sonra, modern tarihin gördüğü en çürümüş başkanlık yönetimini görmüşken, Amerikanlar haklı olarak mutsuz hissediyorlar. Başkan olarak, Joe Biden, kampanyaların mali sistemlerinde bir reforma gidecek ve böylelikle sistem güçlünün değil, halkın sesini yansıtacak.” 

Trump kampanyasıysa 2020 yılında gerçekleşen seçimlerin ardından kara para konusundaki yorum isteklerini geri çevirmişti.

Demokratlar Trump’ı alt etme arzusuyla kara paraya sarılıyor

Kağıt üzerinde, konu kara para olduğunda demokratlar ve cumhuriyetçiler arasında pek fark bulunmuyor. 

Bir çok cumhuriyetçi yüksek divanın Citizens United kararından bu yana kara para konusunda ılımlı. Cumhuryetçi Parti liderleri ve üyeleri de aynı şekilde bu konuda özür dilemeye niyetli değil. Savunma noktasıysa, anonim bağışların da dahil olduğu siyasi paranın, anayasa tarafından korunan ifade özgürlüğünün sağlayıcısı olması. 

Trump’ın kapsamlı yeniden seçilme çabası ve cumhuriyetçilerin kongredeki çabası gizemli nakitle örtülü durumda. Kurumlardan milyonlarca dolar toplayan destekçi organizasyonlar, muhafazakar sivil toplum örgütleri ve anonim bireyler de cabası.

Geçtiğimiz ay başkan New Jersey’deki golf kulübünde Trump için bağış toplamak için düzenlenen bir etkinliğe katıldı. Sahne siyaseten kullanılacak olan para için sürdürülen sonsuz yarışın nasıl olgunlaştığını gösteriyordu. 2011’de cumhuriyetçi adaylığını garantilemeden önce Mitt Romney, herhangi bir şekilde, herhangi bir siyasal eylem komitesiyle ilişki kuracağına hapse girmeyi tercih edeceğini açıkladı.

Bu meyanda demokratlar, hem gizli siyasi parayla savaştı, hem de yasa çıkarma yoluyla bu parayı -her ne kadar başarısız olsalar da- toparlamaya çalıştılar. Bunu bir çürüme etkeni olarak tanımlayarak, güçlülerin denetim olmaksızın siyaseti etkileme çabası olarak gösterdiler. Aynı zamanda muhafazakar kara para babalarını demokrasi karşıtı kötü adamlar olarak betimlediler.

“Yabancı hükumetlerden destek arayan bir adama karşı yarışıyoruz”

Biden’ı öven bu reklamı yaratan Unite the Country, 2020 seçimlerinde bağış yapan katılımcıların çoğunun isimlerini ve konumlarını açıkladı. Ancak bir tek ve en büyük katkı olan 3,5 milyon dolarlık bağış özel bir kişiden gelmiyor.

Bunun yerinde, Sixteen Thirty Fund isimli, kar amacı gütmeyen bir sosyal yardımlaşma kurumundan geliyor.

Sorun mu nerde? Washington merkezli by kurum, bağışçılarının kim olduğunu açıklamıyor. 2018’de en büyüğü 51,7 milyon dolar olmak üzere bağış yapıldı. Diğer 13 kişi 7 milyon bağış yaparken 17 kişi altı milyon dolar bağış yaptı. ABD Çalışma Bakanlığı’nın verileri bazı işçi derneklerinin Sixteen Thirty Fund’a 2018 ve 2019 yıllarında bağış yaptığını gösteriyor. Büyük bir bağışçı olan George Soros ise, 2013 yılında 772,000 milyon dolar bağışta bulunmuş. Diğer kara para grupları da katkı sağlamış. Ancak kağıt üzerindeki bilgiler buraya kadar devam ediyor. 

Bilyoner sanayici Charles Koch, Big Oil ve fosil yakıt gelirleriyle 2020 seçimlerine para yağdırırken “bir krize elleriniz arkada girmezsiniz, bu anlamsız” dedi Pete Maysmith. Kampanyaların başkan yardımcılığını yapan Maysmith, “gezegenimizin geleceğinden söz ediyoruz ve her gün mağdur olan fakir insanlardan bahsediyoruz” ifadesini ekledi.

Unite the Country CEO’su Steve Schale, kendi siyasal eylem komitesinin “kurallara uygun oynadığını” söyledi. Kurumunun bir tütün firmasından gelen parayı reddettiğini ancak genelde kişilerden ve gruplardan gelen yasal katkıları kabul ettiklerini zira “hedeflerinin bizimkilerle paralel olduğunu” açıkladı. 

Shale Trump hakkında, “Yabancı hükumetleren destek arayan bir adama karşı yarışıyoruz” dedi. “Kaynaklarımızın onu yenmesini istiyoruz.”

Soros’un parası mı?

Ve karşımızda Democracy isimli bir siyasal eylem komitesi var. Bu komite halihazırda 52 milyon dolar bağış topladı ve toplamaya da devam ediyor. Komite genel olarak topladığı bağışları reklam ve rekabet analizleri için harcamıyor. Bunun yerine bu alanlarda çalışan diğer komitelere maddi destek sağlıyor. Şimdiye kadar Biden taraftarı komitelere 10 milyon dolar aktardı, aynı zamanda milyonlarca dolar da demokratların meclise ve devlet kurumlarına seçilebilmesi için ayrıldı.

FEC verilerine göre bu komitenin iki bağışçısı var. Bu kişilerden biri Soros, bilyoner demokrat bağışçı. Diğeriyse Fund for Policy Reform isimli bir sosyal yardımlaşma kurumu.

Soros’un başkanlığını yaptığı Fund for Policy Reform 2018 yılında 750 milyon dolar değerinde bir katkı kabul etmiş. Bağışı yapan, IRS kayıtlarına göre bir “kişi”, ancak bu kişinin kimliği açıklanmıyor. 

Bu bağışı kimin yaptığına yönelik soru sorulduğunda, Soros’un temsilcisi Michael Vachon Insider’a, Soros’un başkanlık ettiği kurumun yegane bağışçısı olduğunu açıkladı. Sözlerine devam eden Vachon “Soros eşittir Fund for Policy Reform eşittir Democracy komitesi” dedi.

Kara para kabul eden demokrat komiteler, tarafsız Center for Responsive Politics’e göre, ulusal siyasette ilginç bir 10 yıllık trendi temsil ediyor. 2020 seçim sürecinde, aldığı bağışların yalnızca bir kısmını açıklayan, aday olmayan siyasal komiteler ve kar amacı gütmeyen kurumlar, siyasal komite harcamalarının %43’ünden fazlasına denk geliyor. 

Hal böyleyken, siyasi olarak aktif ancak bağışçılarını açıklamayan kar etmeyen gruplar tarafından yapılan harcamalar düşüşte. Bu gruplar artan bir şekilde, paralarını siyasal eylem komiteleri üzerinden filtreliyorlar.

Şeffaflığa zorlanana kadar şeffaflığın tarafında

Birçok Demokrat genellikle karanlık para konusunda iki konuda birleşiyor. Bunlardan birincisi onların Cumhuriyetçilerle savaşırken tek taraflı silahsızlandırılamayacağını belirtiyor. Argümanların ikincisi ise Demokratların halihazırda var olan kurallarla oynadıkları fakat bu kuralların yeterli oy desteğinin verdiği güçle hızlı bir şekilde değişebileceği yönünde.

Demokratik Kongre Kampanya Komitesi'ne başkanlık eden Eski New York Kongre Üyesi Steve Israel konuya ilişkin, "Donald Trump'ı görevden almak istiyorsanız, basabileceğiniz tüm düğmelere basarsınız, kullanabileceğiniz tüm araçları kullanırsınız" ifadelerini kullanıyor.

Fakat diğer birçok önde gelen Demokratlar, liberaller ve daha sıkı kampanya finans kurallarının savunucuları Business Insider’a bunun bir ikiyüzlülük olduğunu söylüyor.

Ayrıca bu çevreler Biden'ın lobicilerin parasını reddetmemesini hayal kırıklığı olarak nitelendiriyorlar ve Biden’ın kendisine fayda sağlayacak gizli paralara karşı belirgin bir şekilde konuşmadığını için üzüldüklerini söylüyorlar. Bu destekler sözde bağımsız süper politik hareket örgütlerinin ya paralarının geldiği yeri desteklemek için gönüllü destek açıklamaları yapmalarını ya da örgütlere parasal desteklerinin çekilmesini de içeriyor.

2018 Sundance Film Festivali'nin resmi seçkisi "Dark Money" belgeselinin yönetmenliğini ve yapımcılığını yapan Kimberly Reed, Demokratların gizli siyasi fonları alenen ve gururla reddederek elde edeceği siyasi avantajın gizli paranın kayıp değerinden daha ağır basacağını savundu. Reed, bunu yapmanın Biden'a "hayatımdaki en yozlaşmış yönetime karşı ahlaki açıdan yüksek bir zemin" vereceğini söyledi.

 Biden destekçisi New Jersey Meclis Üyesi Demokrat Andrew Zwicker’ın geçtiğimiz yıl imzalanan anti karanlık para yasa tasarısına ilişkin muhalif açıklamaları Seçmenleri Koruma Birliği'ni tedirgin etti.

Zwicker, Biden'ı milyonlarca dolar ile destekleyen çevreci grup LCV'nin eylemini, onu ve diğer siyasi açıdan aktif grupları daha şeffaf olmaya zorlama girişimine bağlıyor. Federal mahkeme ise Mart ayında eyaletin kara para yasa tasarısını bozdu.

Zwicker konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Herkes açıklama yapılması zorunlu kılınana kadar açılamadan yana hareket ediyor. Biraz cesaret gösterin. Zorbalar kürsüsünü kullanarak şeffaflık talep edin” ifadelerinde bulundu. Zwicker konuşmasının sonunda açıklamalarının Biden’ı desteklemek için yapıldığını da belirtti.

Meclise iş mi düşüyor ve Biden yönetimi mi geliyor?

Biden’ın destekçileri Ağustos ve Eylül aylarında aniden taktik değiştirerek siyasi harcamalarını şeffaf hale getirecekler mi?

Görüş bildiren tüm demokratlar bunun olma ihtimali neredeyse sıfır olduğunu belirtti.

Ancak aynı zamanda da Biden yönetiminin siyasal para reformunu ön plana alacağı konusunda hemfikirler. (Business Insider)

İmamoğlu'ndan Biden'ın açıklamalarına tepki

Trump: ABD Başkanı’nın Erdoğan’la başa çıkacak kapasitesi olmalı

ABD başkanlık seçimlerinde mektupla oy krizi