BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiMB Fed'in manevralarını nasıl karşılayacak----

MB Fed'in manevralarını nasıl karşılayacak

MB Fed'in manevralarını nasıl karşılayacak
16 Haziran 2017 - 05:54 www.finansgundem.com

Hürriyet yazarı Uğur Gürses, "10 Haziran 2017 Fed sıkılaşırken Merkez durdu" başlığını kullandığı yazısında, Amerikan Merkez Bankası Fed'in ve TCMB'nin faiz kararlarını değerlendirdi. İşte Gürses'in o yazısı:

Merkez Bankası 5 aydır faizleri değiştirmeden ama ‘geçici’ bir pencerede yüksek tuttuğu faizlere dokunmadı dün. Açıklamada özetle şunu söylüyor; iktisadi faaliyette toparlanma güçleniyor ama enflasyonda “gıda fiyatlarında beklenen kısmi düzeltmeninin sınırlayıcı etkisine rağmen” enflasyonun bulunduğu yüksek seviye fiyatlama davranışına ilişkin risk oluşturuyor. Bu yüzden sıkı para politikası duruşu korunacak.

Merkez Bankası gevşetme öncesinde mi temkinli, yoksa Fed’in önceki gün açıkladığı bilanço daraltma planının getireceği dalgaya ‘bekle gör’ temkininde mi? Anlaşılmıyor.

İşin doğrusu şu; Merkez Bankası enflasyon hangi seviyeye kadar düşerse sıkı para politikası duruşunu gevşeteceğini bize söylemiyor. “Enflasyonda belirgin bir iyileşme sağlanana kadar” ne demek? Yıllık yüzde 12’den yüzde 8’e gerilemesi mi? Bu geçmişte de öyleydi. Enflasyon hedefi yüzde 5 olan Merkez Bankası, geçmişte de çekirdek enflasyon yüzde 9.50’den yüzde 7’ye kadar inerken faiz indiriyordu. Bu bazı temel kabul edip, sonra da gıda fiyatlarındaki dalgalanma ile enflasyonun çift haneye vurmasıyla, enflasyonda gıda fiyatlarındaki artışı öne çıkarıyordu.

Asıl hikayeyi, bir yandan önceki gün faiz artıran Fed ilan etti. Fed gümbür gümbür geliyor; bilanço küçültmeye başlayacak. Olasılıkla eylül ayında başlanacak. Ne mi olacak? Fed faizi yıl sonuna kadar en az bir 0.25 puan daha artıracak görünüyor. Ama en ‘acı plan’, Fed’in bilanço küçültme planını beklenenden önce ortaya sermesi oldu.

Asıl bizim gibi hem ödemeler dengesinde döviz açığı olan, finansmanını da kısa vadeli girişlerle yapan, son 10 yılda yüksek döviz borcu yığan özel kesimi olan bir ülke için böyle bir yüksek bir enflasyonla Fed’in eylül manevrasını karşılamak “Alice harikalar diyarında” dedirtiyor.

Fed şundan önemli; 4.5 trilyon dolara ulaşan bilançosunu küçültme planına bu yıl başlayacak. Bilançosundaki kağıtları ilk üç ayda aylık 10’ar milyar dolar azaltarak başlayacak, bu azaltılan tutara her üç ayda 10’ar milyar dolar eklenerek aylık 50 milyar dolara ulaşana kadar devam edecek. Bir yılda 300 milyar dolarlık kağıt azaltacak demek. Yani Fed eylülden itibaren bir yıllık sürede piyasadan 300 milyar dolar likidite çekecek. İzleyen 12 ayda ise bu 600 milyar dolara çıkacak. Herhangi bir değişiklik olmazsa iki yılda Fed’in 4.5 trilyon dolarlık kağıt portföyünden yaklaşık 900 milyar dolar azalacak. Fed bilançosunun uzun vadede 1-1.5 trilyon dolara gerileyeceği varsayılırsa ilk bir yılda, azaltılacak miktar kabaca varlıkların yüzde 10’u demek. Özetle, aşırı düzeydeki küresel likidite bolluğu katlı biçimde azalacak.

Bizim gibi ülkeleri etkileyecek olan, faizden çok miktar daraltması olacak; zira uzun vadeli faizi de etkileyecek olan piyasadaki dolar likiditesindeki azalma olacak.

Merkez Bankası’nın bırakın ‘fırsatını bulduğunda’ Faiz indirmesi, bu gelecek tablosu içinde tersine dün faizleri yükseltmeye devam etmesi gerekiyordu.

Bugünkü faizleri bile yüksek bulup, potansiyel bir artışa da “faizleri artırırsak büyümeyi vururuz” diye düşünenlere de şunu anımsatmak gerekiyor; geçen yıl ilk çeyrekte Merkez Bankası’nın piyasaya verdiği paranın ortalama faizi yüzde 8.98’miş, bu yıl ilk çeyrekte yüzde 10.1 olmuş. Yani kabaca 1 puanlık bir artış olmuş. TÜİK sayılarına göre; geçen yıl ilk çeyrekte yüzde 0.7’lik bir hane halkı tüketimi artışı olurken, bu yıl hane halkı tüketimi yüzde 5.1 artmış. Oysa sorun enflasyonda; geçen yılın aynı dönemindeki toplam çekirdek enflasyon yüzde 0.7 iken, bu yıl 2.5 puanlık bir çekirdek enflasyon var.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)