BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaLeasing-FaktoringŞİMSEK, NEDEN LEASİNGCİLERİ DİNLEMİYOR?----

ŞİMSEK, NEDEN LEASİNGCİLERİ DİNLEMİYOR?

ŞİMSEK, NEDEN LEASİNGCİLERİ DİNLEMİYOR?
12 Haziran 2009 - 08:44 www.finansgundem.com

Mehmet Şimşek, 'leasing'cileri dinlemekten neden kaçıyor. Referans Gazetesi'nden Noyan Doğan'ın yazısı...

Finansal kiralamada sadece iki sene içinde işlem hacmi 8 milyar dolardan 2 milyar dolara indi. Koskaca bir sektör göz göre göre eriyor. Sektör temsilcileri yeni Maliye Bakanı ile her gün görüşme talep ediyor ama sonuç alamıyor. FİDER Başkanı Bülent Taşar, 'Çare kalmadı, artık gidip kapılarında yatacağız' diyor. Size, bir sektörün rakamsal verilerini vereceğim. Bakalım hangi sektör olduğunu anlayabilecek misiniz? Bu sektörde 2007 yılındaki işlem hacmi 8.2 milyar dolar olmuş. 2008 yılına gelindiğinde ise 5.3 milyar dolara inmiş. Bu yılın ilk üç ayında ise 416 milyon dolarlık işlem yapılmış. Oranlayacak olursak, 2009'un sonunda bu sektördeki işlem hacmi, taş çatlasın 2 milyar dolar olur. Düşünün.. Sadece iki sene gibi bir sürede 8 milyar dolardan 2 milyar dolara gerileyen bir işlem hacmi.. Tahmin edeceğiniz gibi bunun krizle de direkt alakası yok. Bu sektörün hangi sektör olduğunu anlayabildiniz mi? Hemen söyleyeyim: Leasing yani, finansal kiralama sektörü. Malumunuz 2007 yılının sonunda; gece yatıp, sabah kalkıldı ve leasing yoluyla yapılan işlemlerde yüzde 1 olan KDV oranı; ticari araçlarda yüzde 8'e, diğer makine ve teçhizatta da yüzde 18'e çıkarıldı. Gerekçe ise tencere, tava, koltuk, perdenin bile leasing yoluyla alındığı ve dolayısıyla da ciddi bir KDV kaybı yaşandığı. İşte o tarihten bugüne kadar geçen sürede de koskoca bir sektör, göz göre eriyor. Neredeyse de yok olma noktasına gelecek. Geçenlerde Finansal Kiralama Derneği Başkanı ve Siemens Leasing Genel Müdürü Bülent Taşar ile sohbet ettik. Asıl zararı KOBİ'lere oldu Rakamlar sektörün içinde bulunduğu durumu ortaya koyuyor da benim asıl merak ettiğim, finansal kiralama aracılığı ile yatırımlarını finanse eden kesimin bu arada geçen sürede nasıl bir pozisyon aldığı... "Eski Maliye Bakanı'nın, ‘Perdeye, koltuğa para verilmiş' tespitine ben katılmıyorum. Biz rakamlarla konuşuyoruz. Ve rakamlar, bizim yüzde 95 sanayi sektörünü desteklediğimizi gösteriyor. Bunun da ağırlığı üretim ve iş makineleri" diyerek söze başlıyor Bülent Taşar ve KDV avantajının kalktığı günden bu yana leasing'i kullanamayan kesimlerin bankadan veya başka kanallardan kendilerini finanse edemediğini vurguluyor. Taşar, "Bu işten en büyük zararı yatırımını bizim aracılığımızla finanse eden ama başka taraftan borçlanamayan, KOBİ denilen küçük ve orta ölçekli şirketler görmüştür" diyor. Bülent Taşar, leasing sektörünün iş hacminin 8 milyar dolar olduğunu ve bunun genel ekonomi içinde çok küçük bir rakam gibi gözüktüğünü belirterek "Ama toplam sabit yatırımların yüzde 8'ini yapıyoruz. Üstelik tüketici kredisi değil, yatırım finansmanına yönelik orta ve uzun vadeli bir plan" şeklinde konuşuyor. Maliyeti 150 milyon dolar Sohbetimiz sırasında Bülent Taşar, ilginç bir tespitte de bulunuyor: "KDV artırımına gidildiğinde dendi ki, leasing şirketleri aracılığı ile yapılan işlemlerde KDV yok oluyor. Böyle bir şey mümkün mü? KDV ancak tüketicilerde yok olur. Kurumlar arasında ise bilançolarda taşınır. Diyelim ki, bu işten Maliye'nin kaybı yüzde 1 ile 18 arasındadır. Sektörün toplam işlem hacmi 8 milyar dolar. Maliye'de kaybolan, 8 milyar doların yüzde 18'lik KDV'sinin, 1.5 yıla denk gelen faiz kaybıdır. Bu da yaklaşık 150 milyon dolar ediyor. Biz bunun hesabını yaptık. Türkiye Cumhuriyeti Maliyesi, 150 milyon doları, reel sektörü 8 milyar dolar finanse eden bir sektör adına göz ardı edebilmeli diye düşünüyorum." Peki, leasing'ciler bu sorunlarını ve sektörün durumunu kamu yönetimine anlatabildi mi? Bülent Taşar, yeni Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'ten randevu talep ettiklerini ancak bir türlü bir araya gelemediklerini söylüyor. Kapılarında yatacağız "Çok yoğunuz dediler ama her dakika randevu talebimizi yeniliyoruz" diyor Taşar ve bu sene sonuna kadar bakanla konuşmayı umduklarını belirterek şöyle devam ediyor: "Valla artık görüşene kadar kapılarında yatacağız. Başka çaremiz yok." Bu noktada kritik soru şu: Sektör temsilcileri dertlerini Mehmet Şimşek'e anlatamazlarsa sektörün düzelmesi adına bir şey de yapılmazsa ne olacak? Bülent Taşar, bu konuyu aslında konuşmak bile istemiyor. Bugün için leasing sektöründe; 2004, 2005 ve 2006 yılından yazılmış sözleşmeler ve sözleşmelerden gelen gelirler olduğuna değinen Taşar, asıl sorunun içinde bulunduğumuz yıl yaşanacağını ifade ediyor. Sorunu da şöyle özetliyor: "2009 ile başlayan süreçte hem iş hacmi olarak hem karlılık açısından ciddi sıkıntılar yaşanacak. O yüzden ben 2009 yılı ile beraber sektörde, eleman çıkarmalar, şirket kapanmaları bekliyorum." Aslında lafı fazla uzatmaya gerek yok. Koca bir sektör, akşam yatıp sabah kalkıp, kimse ile konuşmadan, kimsenin görüşü alınmadan yapılan düzenleme yüzünden iki yıl gibi kısa bir sürede eridi gitti. Şimdi de bakıyoruz... Krizde KOBİ'lere destekten bahsedilip, teşvik paketleri açılıyor. Sizin anlayacağınız bir taraftan KOBİ'lere destek olalım diyoruz ama kaynak bulamıyoruz; diğer taraftan ise bu şirketlerin en çok kullandıkları finansal kiralama sektörünü göz göre göre batırıyoruz.
ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)