BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiSanayi üretiminde enerji fiyatlarının etkisi!----

Sanayi üretiminde enerji fiyatlarının etkisi!

Sanayi üretiminde enerji fiyatlarının etkisi!
12 Kasım 2021 - 14:11 www.finansgundem.com

İnfo Yatırım sanayi verisi analizinde enerji fiyatları öne çıkarken, İş Yatırım büyüme tahminlerini güncelledi. Ekonomist Haluk Bürümcekçi, “Bu yıl için yüzde 9,3 olan büyüme tahminimizi korurken, risklerin hafif yukarıya döndüğünü düşünmekteyiz" dedi.

Sanayi üretim endeksi eylülde yıllık bazda beklentilerin altında kalsa da üçüncü çeyreğin tamamında gücünü korurken, ekonomistler öncü veriler ışığında yılın tamamına yönelik büyüme üzerindeki yukarı yönlü risklerin arttığını belirtiyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, sanayi üretim endeksi eylülde aylık yüzde 1,5 azalmasına karşın yıllık bazda yüzde 8,9 artış kaydetti. Arındırılmamış sanayi üretim endeksi de eylülde yıllık yüzde 8,8 artarak arka arkaya yükselişini 2'inci aya taşıdı.

AA Finans'ın anketine katılan ekonomistler, eylülde bir önceki yılın aynı dönemine göre takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksinin yüzde 10,34 ve arındırılmamış sanayi üretim endeksinin yüzde 8,03 artacağını öngörüyordu.

Sanayi üretimi Eylül'de geriledi

AYLIK DARALMADA ENERJİ ETKİSİ

İnfo Yatırım tarafından hazırlanan sanayi üretimi veri analizinde, “Eylül ayında düzeltilmiş sanayi üretimi %10,0 olan beklentilerin altında yıllık %8,9 oranında yükseliş kaydetti. Aylık bazda değişim ise Eylül ayında ağustos ayına kıyasla %1,5 geriledi. Takvim etkisinden arındırılmamış rakam sanayi üretiminde yıllık %19,9 oranında artışa işaret etti” denilirken, sanayi tarafında toparlanma ivmesinin yıllık bazda devam ettiğine dikkat çekildi. Enerji fiyatlarındaki yükselişin ise aylık bazda daralmadan etkili olduğu da vurgulandı. Analizin devamı şu şekilde:

"Sanayinin alt sektörleri yıllık bazda incelendiğinde, Eylül ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre %7,9, imalat sanayi sektörü endeksi %9,7 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi %1,0 arttı” .

Aylık bazda ise madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre %2,2 artarken, imalat sanayi sektörü endeksi %1,6 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi %3,2 azaldı.

Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi tarafına bakıldığında bu yılın 3. çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine kıyasla %10,8 yükseldi. Bir önceki çeyreğe göre ise takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretimi %1,6 artış gösterdi

Sanayi tarafında güçlü toparlanma ivmesi yıllık bazda devam ediyor. Geçtiğimiz yılın Mart ayında korona virüs pandemisinden dolayı 76,1 seviyesine indikten sonra, gerek para politikasındaki duruş, gerek mali teşviklerle alınan ekonomik tedbirler gerekse de normalleşme adımları ile birlikte üretim faaliyetlerinin başlaması sanayi üretimi pozitif etkilendi. Geçtiğimiz aya göre azalmanın sebebi olarak ise enerji maliyetlerindeki yükselişin olduğunu gözlemliyoruz."

TEDARİK SORUNLARI ÜRETİMİ BASKILAMAYA BAŞLIYOR

İş Yatırım Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen ve Ekonomist Dağlar Özkan tarafından hazırlanan sanayi üretimi veri analizi, “Tedarik sorunları üretimi baskılamaya başlıyor” başlığı ile “Sanayi üretimi rakamları tedarik sorunu nedeniyle daralmaya işaret ediyor. Mevsimsellikten arındırılmış sanayi üretim endeksi Eylül ayında %1,5 daraldı. Yıllık artış %8,9 (Ağustos: %14, Temmuz: %10) ile halen güçlü. Açıklanan sonuçlar ekonominin yılın son çeyreğinde çeyrekten çeyreğe daralabileceğine işaret ediyor. Ancak güçlü dış talep ve düşük faizler üretimi desteklemeye devam edecek” deniliyor.

Kaynak: TÜİK, İSO, IHS Markit

Analizin devamı şu şekilde:

Aylık rakamlar üretimde genele yaygın bir daralmaya işaret ediyor. Ara malından (%-1,1), enerjiye (%-3,0), sermaye malından (%-5,0), dayanıksız tüketim malına (%-0,4) uzanan bir yavaşlama söz konusu. Dayanıklı tüketim malları (%5,5) mobilya ve elektrikli teçhizat desteğiyle pozitif ayrışıyor.

Sektörler itibariyle bakıldığında yat, gemi ve SİHA’ları içeren diğer ulaşım araçları grubu (%9,9), eczacılık (%6,2), mobilya (%3,2), elektrikli teçhizat (%2,4), metalik olmayan mineraller (%2,1) ve içecek (%1,3) büyümesini sürdürüyor.

Tedarik sorunlarının en yoğun yaşandığı motorlu kara taşıtları (%-14,5) ve bilgisayar-elektronik (%-9,4) üretiminde sert bir daralma görülüyor. Makine ekipman kurulumu (%-3,7), fabrikasyon metal (%-2,9), kauçuk-plastik (%-2,5), ana metal (%-2,1), tekstil (%-1,8) ve gıda (%-1,0) daralan diğer önemli sektörler.

Sanayi üretimindeki aylık daralmanın Ekim ayında sertleşmesini bekliyoruz. Ekim ayı PMI verileri son beş ayda ilk kez üretimde daralmaya işaret ediyor. Ara malı temininde sorunlar, teslimatta gecikmeler, emtia fiyatlarındaki oynaklık ve Türk lirasındaki sert değer kaybı üretimi baskılayacak. Sektörel PMI göstergelerine göre giyim ve gıda dışındaki tüm alt gruplarda aylık daralma görülüyor. Ağaç-mobilya, metalik olmayan mineraller ve elektronik sektörleri daralmanın en sert olduğu gruplar.

Kaynak: İSO, IHS Markit

BÜYÜME TAHMİNİNDE DEĞİŞİKLİK

İş Yatırım analizinde ekim ayı sonrasında da arz kaynaklı sorunların devam edebileceği belirtilirken, merkez bankası para politikası, kredi, maliye ve gelir politikalarına da dikkat çekilerek büyüme tahminleri güncellendi. Analiz şu şekilde:

"Arz kaynaklı sorunlar nedeniyle üretimdeki yavaşlama Ekim ötesinde de sürebilir. Ancak dış talep koşulları büyümeyi desteklemeye devam ediyor. Avrupa ve ABD büyümesi hız kesse de halen gücünü koruyor. Ekim ayında ihracatın 20,8 milyar dolar ile rekor tazelemesi ve yeni ihracat siparişlerinin artmaya devam etmesi dış talebin destekleyici olmaya devam edeceğini gösteriyor.

Sanayi üretim verileri ile beraber yayımlanan Eylül ayı hizmet ve ticaret ciro endeksleri %9,0’luk 2021 GSYİH büyüme tahminimiz üzerinde yukarı yönlü riskler olduğuna işaret ediyor. Tahminimizi %9,5’e çekiyoruz. Bu tahmin yılın son çeyreğinde (arz sorunları ve ücretli kesimin düşen alım gücünden kaynaklanan) çeyrekten çeyreğe %2,5 daralma öngörüsü içeriyor."

TCMB’nin gevşeyen para politikası ve seçim döngüsünde genişleyici kredi, maliye ve gelir politikalarına yönelik sinyallerin artmasıyla 2022 büyüme tahminimizi %4,0’ten %4,5’e çekiyoruz.

TOPARLANMA ZAMAN ZAMAN DALGALI BİR SEYİRLE DEVAM EDİYOR

Veriye ilişkin değerlendirmelerde bulunan AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, trend açısından daha net görüntü verdiğini düşündükleri takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksinin üç aylık hareketli ortalamasının yıllık değişiminin, salgının ilk dalgasının yaşandığı Mayıs 2020'de yüzde eksi 17,1 ile dip noktasını gördüğünü anımsatarak, daha sonra gözlenen toparlanmanın zaman zaman dalgalı bir seyirle devam ettiğini söyledi.

Endeksteki toparlanmanın bu yıla girişte güçlendiğini, haziranda ise yüzde 41,2 artışla tarihindeki en yüksek değerine ulaştığını aktaran Bürümcekçi, söz konusu değişimin 3. çeyrek sonunda daha normal artış seviyelerine yavaşladığını ifade etti.

Bürümcekçi, üçüncü çeyrekte sanayi üretimindeki artışın yüzde 9 olduğuna işaret ederek, "Eylül gerçekleşmesi sonrası üçüncü çeyreğin tamamında yüzde 9'luk üretim artışı kaydedilmiş durumda. Bunun ise milli gelir için yüzde 7 civarında artışa işaret ettiği söylenebilir. Son çeyreğin ilk ayı olan ekim için ise öncü göstergeler güç kaybının ılımlı bir şekilde devam ettiğine işaret etmişti. Başta turizm olmak üzere hizmet sektörlerinde belirgin toparlanma izlenirken, dış talepte de toparlanma sürdü. Dolayısıyla, genel olarak üçüncü çeyrekte milli gelir artışı çeyrekten çeyreğe yine pozitif olabilir." diye konuştu.

"BÜYÜME TAHMİNİMİZ ÜZERİNDEKİ RİSKLER YUKARI DÖNDÜ"

Haluk Bürümcekçi, büyümeyi; para politikasındaki gevşeme ve dış talebin yukarı, kredi hacmindeki sınırlı artış, yüksek enflasyon ve finansal koşulların ise aşağı yönde etkilediğini dile getirdi.

Gerek sanayi üretimi endeksinde gerekse milli gelir serisinde gelinen tarihi yüksek seviyelerin, yılın kalan döneminde bir ivme kaybı olsa bile büyümenin 2020'nin aynı dönemine göre yine gücünü koruyacağını gösterdiğine vurgu yapan Bürümcekçi, şunları kaydetti:

İkinci çeyrek gerçekleşmesi sonrası dönemde çeyrekten çeyreğe değişimlerin yatay olduğu bir senaryoda bile 2021 yılı milli gelir büyümesi yüzde 8,6 olarak gerçekleşmekte. Oysa ki üçüncü çeyrekte sanayi üretiminin çeyrekten çeyreğe yüzde 1,6 daha artış kaydettiği görülüyor. Buna ek olarak, son dönemde para politikasının hızlı bir gevşeme sürecine girmesi ve dış talebin canlı küresel ekonomik aktivite nedeniyle güçlü seyretmeye devam etmesi büyüme eğilimine destek vermektedir. Buna karşılık, bankacılık kredi hacmi trend artışının sınırlı kalması ve fiyat artışlarının yüksekliği iç talep üzerinde aşağı yönde etkide bulunmaya başlamış gibi görünse de kredi faizlerinde gerileme sonrası kredi hacminin yönünü tekrar yukarı çevirmesi ve finansal koşulların halen gevşek görünmesi, iç talebin belirgin yavaşlaması riskinin azaldığını düşündürmektedir. Bu yıl için yüzde 9,3 olan büyüme tahminimizi korurken, tahminimiz üzerindeki risklerin hafif yukarıya döndüğünü düşünmekteyiz.

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)