BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemOto tamirciliğinden ATO Başkanlığına...----

Oto tamirciliğinden ATO Başkanlığına...

Oto tamirciliğinden ATO Başkanlığına...
14 Şubat 2017 - 13:06 www.finansgundem.com

ATO Başkanı Gürsel Baran, Oda'yı üyesine sadece belge veren bir yapıdan çıkaracağını söyledi. "İstiyoruz ki ATO tüccarın nefesi, Ankara'nın sesi olsun" diyen Baran, üyelere dış ticaret konusunda destek vereceklerini açıkladı.

Türkiye'nin en büyük odalarından biri olan Ankara Ticaret Odası (ATO), 3 Aralık'ta ara seçime gitti. Dört dönem meclis üyeliği yapan Gürsel Baran'ın listesi eski yönetimden kalan süreyi tamamlamak üzere kazandı. Ekip arkadaşlarının birleştirici yapısı, pozitif enerjisiyle, her kesime hitap edebilecek bir isim olarak ifade ettikleri Baran, "Ankara'ya çok borcumuz var" diyerek işe hızlı başladı. Önümüzdeki kısa vadede 10 yıllık çalışacaklarını söyleyen Baran, ATO'yu şehrin ekonomisine yön veren, üyelerini geliştiren, dış pazarlara taşıyan, girişimcilerine destek veren bir oda olarak görmek istediklerini ifade etti. ATO'yu üyesine sadece belge veren bir yapıdan çıkaracaklarını belirten Baran, "İstiyoruz ki, ATO tüccarın nefesi, Ankara'nın sesi olsun" dedi.

İlk parasını 13 yaşında eski gazete satarak kazanan, 1981’den bu yana inşaat ve boya malzemeleri sektöründe faaliyet gösteren Baran ile çocukluğundan iş hayatına, ATO seçimlerinden hedeflerine birçok konuyu Ekonomist Dergisi'nden Hülya Genç Sertkaya'ya anlattı.

Sizi, işinizi ve projelerinizi anlatabilir misiniz?

196ü'da Siirt'te doğdum. Dört kardeşiz. Babam memur, annem ev hanımıydı. 1962'de babamın Ankara'ya tayini çıktı. Ankara'da ekonomik açıdan çok zor günler geçirdik. Ev kira, dört çocuk, anne ev hanımı olunca tek maaşla geçinmek zor oldu. Ek iş bulan babam, 19 Mayıs Stadı'nda hafta sonu bilet kesmeye başladı. Ben 13-14 yaşındayım. Kardeşimle birlikte biz de stadyuma gidip, eski gazete satmaya başladık. O zamanlar betonlara oturmak istemeyen gazete satın alıyordu. Maç sonrasında ise gazeteleri topluyorduk. Annem buruşan, ıslanan gazeteleri kurutup, ütülüyordu. Babam günlük 20 TL kazanırken, biz kardeşimle 100 TL kazanıyorduk.

Nerede okuyacağımıza babamız karar verirdi. Ortaokulu bitirdikten sonra bana sanat okulu okumamı söyledi. Sınavına girdim ama kazanamadım. Ceza olarak beni bir sene oto tamircisinin yanına verdi. Ertesi sene sınav zamanı babam, "Şimdi seni sınava girmek için Siirt'e gönderiyorum, kazanıp bir yıl orada okuyacaksın" dedi.

Okuldan uzak kaldığım ve oto tamircisinde çalıştığım o bir yıldan önemli dersler çıkardım. Ankara'ya okul birincisi olarak döndüm. Notlarım yüksek olunca, sanat okulu yerine Ulus Teknik Lisesi'ne geçtim. Lisede okurken, kardeşimle babamın arkadaşının Posta Caddesi'ndeki işyerinde çalıştık.

Kendi işinizi nasıl kurdunuz?

Ticareti her zaman çok sevdim. Hep ticaretle uğraşmak istiyordum. Lise bitince askere gidene kadar babamın arkadaşının yanında iki yıl daha çalıştım. Terhisime üç ay kala babam emekli oldu. Babamın tek hayali emekli maaşıyla ev almaktı. 5-6 ay dolaştı ancak ev alamadı. Babam, "Madem ev alamıyorum, siz işinizi kurun" diyerek emekli ikramiyesini bize verdi. İlk işimize Posta Caddesi'nde izole bant bayiliği alarak başladık. Ardından YIBA Çarşısı'na geçtik. Burada, Marshall Boya'nın toptancı bayiliğini aldık. Kardeşimle kurduğumuz Dost Boya'da Marshall Boya'nın Ankara'da dağıtımını halen yapıyoruz. ECA markasıyla yapı sektöründe faaliyet gösteren Elmor A.Ş.'nin dağıtımını da yapıyoruz. Yapı kimyasalları satıyoruz. Şirkette kardeşim finansman işlerine bakar, ben pazarlamaya. Pazarlamayı çok severim. "Kampanya yapalım, satışa çıkalım, daha çok satalım" isterim. Ayrıca, üç ortağından biri olduğum Alkimtaş firmasıyla ise Alman BASF firmasının yapı malzemelerinin İç Anadolu, Doğu Anadolu, Doğu ve Batı Karadeniz Bölgeleri'nde dağıtımını üstleniyoruz.

Başkanlık döneminde işlerinizi emanet ettiğiniz biri olacak mı?

Her gün iki saat iş yerine uğramaya çalışıyorum. Dost Boya'da işimizi şu anda kardeşim yürütüyor. İki oğlum da işin içinde, 15-16 çalışanımız var. Her yıl olduğu gibi bu yıl da satış, karlılık hedeflerini belirledik. Bunları gerçekleştirdiğimizde mutlu oluyoruz. Gündemimizde yeni bir bayilik yok. Birkaç yıl önce Elmor bayiliğini aldık. Alkimtaş'ta ise üç ortağız. Orada yetkilendirme yaptığımız bir müdürümüz var. Ortaklarımızdan biri. Yaklaşık 15-16 kişinin istihdam edildiği Alkimtaş'ta bu yıl satışları en az yüzde 20 artırma hedefimiz var.

"Adaylık" teklifi nasıl ve kimden geldi?

Biz burada iyi bir ekibiz. 1999'dan beri aynı ekiple birlikte çalışıyoruz. İlk teklif, seçimden iki ay önce geldi. Şu anda ATO Başkan Yardımcısı olan Mustafa Deryal ve bazı arkadaşlar bana "Sen aday ol. Kazanma şansımız olur" dediler. ATO Başkanlığı aklımın ucundan dahi geçmemişti. "Böyle bir teklifi kabul etmem mümkün değil" diyerek, geri çevirdim. Mevzu orada kapandı. Yaptığımız toplantılarda, rakibimiz güçlü olduğu için, karşısına çıkacak ismi yıpratılmaması için hemen açıklamama kararı aldık. Seçimlere bir hafta kala Mustafa Deryal Bey'in aday olacağını düşünüyorduk. Son hafta telefonlar, istişareler ve görüşmeler sonrasında bana "Aday siz olacaksınız" dediler.

Öncelikli hedefleriniz neler?

Üç ayaklı bir çalışma yöntemi izleyeceğiz. Birincisi üyeye yönelik hizmet. Bu hizmetin kalitesini yükselteceğiz, ikincisi, Ankara'nın ekonomik ve sosyal gelişiminde pay sahibi olmak. Üçüncüsü de Türkiye'nin 2023 ve 2071 hedeflerine ulaşması için üzerimize düşeni yapmak. Üyelerimize yönelik ilk çalışmamızı "nefes kredisi" ile yaptık. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin öncülük ettiği nefes kredisine 100 milyon TL ile en büyük katkıyı sağladık. Üst sınırı 100 bin TL olarak belirlediğimiz kredilerden 20 bin üyemizin yararlanmasını bekliyoruz. Odamızın bilişim altyapısını geliştiriyoruz. Odaya gelmeden e-belge alınmasını sağlayacağız. Arşivimizi dijital ortama taşıyacağız. Meslek komitelerimizin etkin çalışmasına destek olacağız.

Dış ticaret konusunda üyelerimize destek vereceğiz. Örneğin, yurtdışından misafiri olan üyemiz, misafirini ATO'da ağırlayabilecek, gerektiğinde tercüman hizmeti alacak. Ankara Ticaret Kongresi düzenleyeceğiz. Fuar alanı konusunda Başbakan Binali Yıldırım çalışma talimatı verdi. Biz de Ankara'yı bir an önce uluslararası fuar alanına kavuşturacağız. Yöresel ürünlerimizin korunması yönünde, 28-29 Nisan'da Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi gerçekleştireceğiz. "Ankara simidi, Ankara tavası, Ankara döneri, Ankara armudu, Ankara keçisi tiftiği, Ankara Erkeç pastırması" için coğrafi işaret tescil çalışması başlattık.

2017 odalarda seçim yılı. Yeniden aday olmayı düşünüyor musunuz?

2017, odamız ve ülke genelindeki tüm odalar için seçim yılı. 9 ay süremiz var. Henüz bir karar vermedim. 9 ay sonra ne düşünürüm bilmiyorum. Kısmet diyelim.

Fenerbahçe taraftarı

Sporu seven ATO Başkanı Gürsel Baran, sıkı bir Fenerbahçe taraftarı. Birkaç yıl öncesine kadar Fenerbahçe'nin maçlarını kaçırmayan, takımın aldığı yenilgiler sonrasında iki gün kendine gelemeyen Baran, üç oğlu ve eşinin de Fenerbahçeli olduğunu söylüyor. Eşiyle tanıştıkları gün küçük çaplı bir "Fenerbahçe krizi" yaşadıklarını da gülerek anlatıyor. Akrabaların aracılığıyla tanıştığı eşiyle Kızılay'da bir pastanede buluştuklarını belirten Baran, sohbet sırasında sözün "tutulan takıma" geldiğini vurguluyor. Eşinin Beşiktaşlı olduğunu öğrenince "Beşiktaşlı olmaz" diyerek masayı terk etmeye kalktığını söyleyen Baran, eşinin "Ben de Fenerbahçeli olurum o zaman" demesi üzerine krizin tatlıya bağlandığını ifade ediyor. Baran, anahtarlık ve tespih koleksiyonu yapıyor. İş yerindeki odasında koleksiyonlarını iki dolapta sergileyen Baran, ayrıca "anı" biriktiriyor. 50'ye yakın yurtdışı ziyareti sonrasında, o ülkeleri hatırlatacak ürünler alan ve biriktiren Baran, onları da bu dolapta sergiliyor.

Çocuklarına kıyamamış

Baran'ın üç oğlu var. İkisiyle Dost Boya'da birlikte çalışıyor. En büyük oğlu Çankaya Üniversitesinde iç mimarlık, ortanca oğlu Bilkent Üniversitesinde işletme okumuş. En küçük oğlu ise Gazi Üniversitesi İşletme Fakültesinde okuyor. Kendisi okurken çalışmış ama oğullarının okurken çalışmasına kıyamamış. 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)