Mısır'dan Türkiye'ye rest

Mısır Dışişleri Bakanlığı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın El Ezher Üniversitesi Şeyhi Ahmed et-Tayyip’e yönelik eleştirilerinin ardından, Türkiye’nin Kahire Büyükelçiliği’ne rest çekti. Büyükelçilikte yeni göreve gelen 3 diplomata, diplomatik pasaport izni verilmediği ve diplomatların Türkiye’ye geri döneceği öğrenildi.
‘Tarih bunları lanetler’
Başbakan’ın, “El Ezher şeyhinin darbe ve darbecilerin yanında olduğunu görünce büyük hüsrana uğradım. Tarih bunları lanetler” sözleri, Mısır’daki darbe yönetiminin tepkisini çekti. Mısır Dışişleri Bakanı Nebil Fehmi’nin, Başbakan Erdoğan’ı eleştiren, “Türkiye’nin mevcut koşulları kabul edebileceğimizin ötesinde. Bazı ülkeler, Mısır hükümetine karşı ideolojik bir tutum içerisine girdi. Özellikle de Türkiye” açıklamasının ardından, Mısır Dışişleri Bakanlığı harekete geçti.
İçişlerine müdahale
Büyükelçisini Mısır’dan çeken Türkiye’nin işlemleri yürütebilmek için Kahire Büyükelçiliği’nde çalışan kişi sayısını artırma talebi, Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından reddedildi. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, “Türk yetkililerinin, son süreçte Mısır’ın iç işlerine müdahale etmesine, dini sembol ve kurumlarına yönelik olumsuz yönde açıklama yapmasına tepki olarak, Türkiye’nin Kahire Büyükelçiliği’nde çalışan kişi sayısının artırılması yönünde bize ulaşan talepler reddedilmiştir” denildi.
Alınan bilgiye göre, 4 diplomatın görev yaptığı Kahire Büyükelçiliği’nde bu sene görevlendirilen 3 yeni diplomata, diplomatik pasaport izni çıkmadı. Mısır Dışişleri Bakanlığı’nın vetosu nedeniyle, büyükelçilikte yeni görevlendirilen 1 ikinci katip ile 2 yeni müsteşarın, Türkiye’ye geri döneceği öğrenildi.
Kopma noktası
Mısır’daki bazı çevreler tarafından “gurur kırıcı” olarak tanımlanan Erdoğan’ın Ezher Şeyhi’ni eleştiren sözlerine benzer söylemlerin devam etmesi halinde, Mısır Dışişleri Bakanlığı’nın iki ülke ilişkilerinin “kopma noktasına” geleceği konusunda uyarıda bulunduğu öğrenildi. Kahire Büyükelçiliği’nce yürütülen işlerin de Mısır’ın içişlerine karıştığı gerekçesiyle Türkiye’yi “cezalandırma” maksadıyla kasıtlı olarak yavaşlatıldığı iddia edildi.