Küresel adaletsizlikten iklim değişikliğine büyümenin faturası

FINANSGUNDEM.COM DIŞ HABERLER SERVİSİ

Bank of America gibi birçok uluslararası bankanın stratejistleri yükseliş dönemine hazır olun diyor. İsviçre'nin Davos kentindeki Dünya Ekonomik Forumu’nun da dikkatini çeken bu yükseliş küreselleşmenin geleceği konusunda çekincelere de yol açması söz konusu. Bu soru işaretleri Davos'ta birkaç başlık altında toplandı.

Küreselleşmenin yayılmasıyla beraber artan kontrolsüz mal, insan ve para akışı sürekli olarak artıyor. Dünya ticaret örgütü verilerine göre finansal krizden bu yana 5. kez 2019 yılında uluslararası ticaretin büyüme rakamları piyasa genişlemesinin altında.

JPMorgan CEO’su Jamie Dimon ve BlackRock kurucusu Laurence Fink’in Davos’ta paydaşlarına ve çalışanlarına daha fazla ücret verip vermemelerini tartışacaklar. Bu durum aslında yükselen kapitalizme de işaret. Zira maaşlar şirket değerlerinin artmasıyla beraber yükselmiyor. Şirketler hisse senetleri piyasalarını ya da küresel ısınmanın etkileri üzerinden fiyatlandırma yapmayı tercih ediyor.

Dünya nüfusundaki artış da bir diğer tartışma konusu.1955'teb bu yana kadın başına çocuk oranı 5 çocuktan yarı yarıya düştü. Bununla beraber ortalama yaşam beklentisi 1900'de 31'ken şu anda 78 ve bu yüzyılın sonunda 83 olması bekleniyor. 2030 yılında dünya nüfusuna 1 milyar insanın daha eklenceği öngörülüyor 

Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir kalkınma hedeflerine göre 2030 yılı küresel eşitsizliğin giderilmesi için son tarih. 193 ülkenin imzaladığı bu hedefler yoksulluk, çevre temizliği ve refah paylaşımı konularını içeren 17 hedef ve 169 yol haritası ve 304 gösterge belirlemişti. Dünyanın en az kazananları dikkate alındığında %50 bir fiyat artışı söz konusu. Fakat Brooking Enstitüsü’nün açıkladığı veri korkutucu. 400 en zengin Amerikalısı dünyanın %3.26’lık servetine sahip.

Dünya iklim değişikliği riskiyle karşı karşıya. Nature dergisi kasım sayısı dünya liderlerini acil durum olarak nitelendirdikleri sorunlarla karşı siyasi ve ekonomik önlemler alınması gerektiği konusunda uyarıyor. Sona yaklaşıldığını söyledikleri makalelerinde müdahale etmek için artık sürenin kalıp kalmadığına emin olunmadığı ve sıfır emisyona ulaşılsa bile bunun etkilerinin 30 yılda görüleceği söyleniyor.

Emisyonun en büyük sebeplerinden birisi olan petrol tüketiminin artması. Bununla birlikte petrol talebi de artmaya devam ediyor. Dünyanın en büyük petrol üreticisi ve dünyanın en çok kazanan şirketi Suudi Aramco 2035’te diğer petrol kaynaklarının azalmasıyla petrol taleplerinin şu anki taleplere göre çok daha yükseğe çıkacağını belirtiyor.