BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkKredi faizlerinde düşüş mümkün mü?----

Kredi faizlerinde düşüş mümkün mü?

Kredi faizlerinde düşüş mümkün mü?
11 Nisan 2016 - 10:50 www.finansgundem.com

TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici bankacılık sektörüne ve piyasaya yönelik beklentilerini açıkladı

Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde finans dünyasının ana gündem maddelerinin bazıları, son dönemde yaşanan iflas ertelemeleri, sektörün kârlılık rasyoları, ticari kredilerde artış eğilimi gibi konular oldu.

TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici, zirvede Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ile özel görüşme fırsatı da buldu. Leblebici, Bakan Şimşek ile kısa bir görüşmelerinin olduğunu, burada da tenis konusunun gündeme geldiğini ifade etti. 18-24 Nisan tarihleri arasında TEB BNP Paribas İstanbul Cup düzenlenecek. Ümit Leblebici, tenise ilgisi bilinen Mehmet Şimşek'i turnuvaya davet ettiğini söyledi. Leblebici, sektöre yönelik ise muhafazakâr beklentilerde bulundu. İşte Leblebici'nin o açıklamaları;

KÂRLILIK

2015 yılında bankacılık sektörü iyi bir dönem geçirmedi. 2016 yılında da sektör açısından çok parlak bir dönem beklemiyorum. Belirsizlikler var. Regülasyonlar devam ediyor. 2015'te ne yaşadıysak, 2016 yılında da benzerini yaşayacağız. Kârlılıklarda çok büyük artışlar olmaz. TEB açısından ise 2015 yılı, 2014 sonunda aldığımız bazı kararlarla bankacılık sektörüne göre daha iyi geçti. 2016 yılında da odak noktamız verimlilik olacak. Daha farklı bir bankacılık yapmaya çalışıyoruz. Girişim bankacılığı, melek yatırımcılık çalışmalarımız var. 2016 yılında kadın bankacılığına yönelik çalışmalara ağırlık vereceğiz. Bu alanda yeni lansman yaptık, buradaki işleri gündeme taşımak istiyoruz. 20l6'da sektörün ne kadar büyüyeceğine bakıyoruz. Sektör 20l6'de yüzde 15-20 arası büyür. Biz de sektöre paralel kredi büyümesi yakalarız.

İFLAS ERTELEMELER

İflas erteleme sadece bankacılık sektörünün sorunu değil. İflas ertelemeler iyi niyetle alınmış kararlar olmasına rağmen bazı aksamalar var. iflas erteleme sadece bankaları değil, diğer ticari alacaklıları da etkiliyor. Bunun yeni bir düzenlemeye ihtiyacı olabilir. Konuyla ilgili bazı çalışmalar da var. Hepimiz çalışıp bir değer yaratıyoruz. Bu değer ekonomik sistemimiz. Bunun için hiçbir kurumumuzun kötü olması, kimsenin işine gelmez.

TİCARİ KREDİLER ARTIYOR

Son dönemde bireyselde yüzde 7-8'lerde, ticari kredilerde yüzde 15 civarında artış eğilimi var. Bu trendin 2016 yılında da devam etmesini bekliyoruz. Bireyselde üç yıl önce bazı düzenlemeler geldi ve kredilerde büyüme hızı yavaşladı. Doğru bir karardı. Çünkü cari açık fazlaydı, dış tüketime geçmiştik. Yeni düzenlemelerde tüketici kredilerine tekrar bir esneklik kazandırılması hedefleniyor. Ülkenin çok hızlı büyüdüğü yerlerde makro ihtiyati tedbirleri almak doğru. Daralmaya başladığı yerlerde de bu tedbirleri gevşetmek doğru. Yeni kanunda gelire göre düzenlemeler yapılacak.

TAHSİLİ GECİKMİŞ ALACAKLAR

2016 yılında tahsili gecikmiş alacak oranlarında bir miktar artış var. Buna korkulacak bir şey olarak bakmamak lazım. Bazı sektörlerde yaşanan sıkıntılar var. Turizm, mikro işletmeler buna örnek gösterilebilir. Bunun bankacılık sektörüne yansıması doğal olarak olacaktır. Bu Türkiye için sistematik bir risk değil. Yaşanan artışlar marjinal. Bu oranı bankalar rahatlıkla yönetebilir. Yine 2015 yılında sermaye kârlılık oranları ne ise 2016 yılında da benzeri olacaktır. Daha verimli hale gelmediğimiz sürece, regaülasyonlarda yeni bir değişiklik olmadığı sürece, sermaye kârlılıkları artmaz.

KREDİ FAİZ ORANLARI

Kredi faiz oranlarında düşüş sadece enflasyonla bağlantılı bir süreç değil. Mevduat tarafı da var. Bankalar mevduat toplayıp, bunu kredi olarak dağıtıyorlar. Sıkı para politikasında, likiditenin pahalı olduğu bir yerde, şu anda mevduatın aşağı gelmesini beklemememiz lazım. Bu durumda enflasyondan bağımsız olarak kredi faizleri aşağı gelir. Ancak likidite hala bu kadar sıkı kalacaksa, o zaman bunun gelmesi, Merkez Bankası faiz indirse de gecikmeyle olur. MB'nin Faiz indirdiği yerde hala likiditeye bir bedel ödemek zorunda kalıyoruz. Likidite daha fazla sisteme gelirse, mevduat tarafında düşüş olur, onun da krediye yansımasını görürüz. Kredi faizlerinde aşağı yönlü hareketler olur. Ancak bunun hızlı olmasını beklemiyoruz. (EKONOMİST DERGİSİ)

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • BİROL DİZDAR11 Nisan 2016 12:29

    Özel sektör bono ve tahvilleri şirketlerin iflas ertelemeleriyle tehlike saçıyor. iflas erteleyen şirketlerin yatırım fonları içinde bonolar varsa ve bu yatırım fonlarını tasarruf sahipleri almışsa , iflas ertelemesi nedeniyle bonoları değerlerinin sıfır değerlendirmesine tabi olmaları halinde zarara uğrayacaklardır. Yatırım fonu sahipleri portföy şirketinin fonunu almışlar içinde hangi değerlerin bulunduğunu nereden bilsinler bunu portföy şirketi bilir .Fonları portföylerine alırken denetleyen ve bu çalışmayı yapan bir fon heyeti kurmak mecburiyetindedirler. o nedenle uğranılan zararı da portföy Yönetim şirketlerinin karşılaması gerekir.