BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemKılıçdaroğlu: YSK baskılara boyun eğmemeli----

Kılıçdaroğlu: YSK baskılara boyun eğmemeli

Kılıçdaroğlu: YSK baskılara boyun eğmemeli
10 Nisan 2019 - 14:19 www.finansgundem.com

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin genel merkezinde İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile bir araya geldi. Yaklaşık yarım saat süren görüşmenin ardından Kılıçdaroğlu ve Akşener ortak basın açıklaması yaptı.

Kılıçdaroğlu, partisinin genel merkezinde İYİ Parti Genel Başkanı  Meral Akşener ile bir araya geldi. Görüşmenin ardından iki lider, basın  mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Türkiye'nin çok yoğun ve ağır bir gündemi bulunduğunu dile getiren  Kılıçdaroğlu, iç ve dış politikada, eğitimde, ekonomide sorunlar varken  Türkiye'nin İstanbul seçimlerine kilitlendiğini, bunun çok acı bir olay olduğunu  söyledi.

İnsanların sandıklara gittiğini, oylarını kullandığını, seçimin  yapıldığını daha sonra itirazların gereğinin yerine getirildiğini hatırlatan  Kılıçdaroğlu, "Şimdi geriye dönüp biz bu seçimi nasıl iptal ettirebiliriz, bunun  arayışı içindeler. Demokrasiden uzaklaşıyoruz. Demokrasi kültürünü katlediyoruz.  Bir kişinin talebine göre devleti şekillendirmeye, bir kişinin talebine göre  seçimi sonuçlandırmaya ve sonuçlandırırken de onun beklentilerine uygun kararlar çıkarmaya çalışıyoruz. Vahim bir tablo. Bütün dünyanın izlediği vahim bir tablo."  diye konuştu.

"YSK BASKILARA BOYUN EĞMEMELİ"

Kılıçdaroğlu, bugün tekrar toplanan YSK'yi 7 madde için göreve  çağıracağını, bu maddelerin demokrasi tarihinin önemli maddeleri olacağını  savunarak, şu ifadeleri kullandı:

"Birinci maddemiz şu, YSK'ye çağrı yapıyorum. YSK, yasalara ve daha  önce benzer olaylar karşısında aldığı kararlara uymak zorundadır. İkinci maddemiz  YSK, seçimde kaybedenlerin devletin gücünü kullanarak ürettikleri yasa dışı  gerekçeleri reddetmek zorundadır. Üçüncü madde YSK, iktidar sahiplerinin YSK  üzerinde kurdukları baskılara boyun eğmemek zorundadır.

Dördüncü madde YSK, demokrasi değil seçimsiz Türkiye isteyen iktidar  sahiplerine 'dur' demek zorundadır. Beşinci madde 'YSK, hukukun üstünlüğü mü  yoksa iktidar sahibi üstünlerin hukuku mu', buna açık ve net cevap vermek  zorundadır.

Altıncı madde YSK'da hakimler mi var yoksa iktidar sahiplerinin  taşeronlaştırmak istediği kişiler mi var? Bunu demokrasiden yana kararlılığıyla  göstermek zorundadır.

Yedinci madde özetle YSK, iktidar sahiplerinin güçlerini kullanarak  demokrasiye karşı kurulan kumpası bozmak zorundadır. Bu YSK'nin tarihsel  görevidir. YSK alacağı bir kararla ya Türkiye'yi aydınlığa çıkaracaktır veya  Türkiye'yi kaosa sürükleyecektir. Biz aydınlıktan, beraberlikten, huzurdan,  birlikte yaşamaktan, demokrasiden, hukukun üstünlüğünden yanayız. Üstünlerin  hukukundan yana değiliz."

Kılıçdaroğlu, tarihsel bir sorumluluğu bulunan YSK'nin bu aşamada  alacağı kararla Türkiye'de demokrasinin önünü açacağını, bunu hatırlatmanın  görevleri olduğunu belirtti.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 31 Mart  seçimlerinin ardından İstanbul'daki itirazlara ilişkin, "Temel problem şu, eğer sandık güvenliğini sağlayamamışsanız suçlusu sizsiniz." dedi. 

İstanbul'daki seçimlerin, Türkiye'nin sonu belli olmayan bir problemi  haline geldiğini belirten Akşener, "Ekonomi berbatken, kriz derinleşirken  ekonomiyi düzeltmek yerine, İstanbul sorunu yaratarak ekonomideki gidişatı örtmek  mi istiyorsunuz? Bu işi beceremiyorsanız biz Millet İttifakı'nda yer alan siyasi  partilerin genel başkanları olarak size ekonomi konusunda yol göstermeye,  yardımcı olmaya hazırız." diye konuştu.

Diğer taraftan Türkiye'nin dış politikayla ilgili birçok sorunu  bulunduğunu ifade eden Akşener, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin S-400'ler başta olmak üzere, pek çok sorunu varken,  İstanbul seçimiyle ilgili bu şekilde bir tavrın ve bir problemin bilerek  yaratılmış olmasını acaba yine dış politikada Türkiye'nin itibarını koruyacak,  Türkiye'nin çıkarlarını koruyacak bir tavrı koyamamanın getirdiği ve milletimizin  gözünü buradan ayırmak için İstanbul seçimlerinin bugün Türkiye'nin önemli bir  problemi haline gelmesi mi söz konusudur? Buradan Sayın Erdoğan'a yine  sesleniyorum, partilerimiz adına Sayın Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener olarak bu  konuda da size yardımcı olmaya hazırız.

17 yıldır iktidarsınız, 17 yıldır devlet memurları tayinleri, işe  alımları sizin elinizde. Bu ülkede 17 yıldır seçim yapılıyor ve iddianız hep  'Türkiye'de sandık güvenliği muhteşem' oldu. AK Parti kazandığında sandık  güvenliği muhteşem ama AK Parti karşısında bir başka siyasi partinin adayı  kazandığı zamanda hile var. Temel problem şu, eğer sandık güvenliğini  sağlayamamışsanız suçlusu sizsiniz. Bostan korkuluğu muydunuz?"

Büyükçekmece'deki seçim sonuçlarına ilişkin açıklama da yapan Akşener,  "İkamet zorunluluğu olan yasadaki zorunluluğu kaldıran biz miyiz? Siz  kaldırdınız. Eğer İstanbul seçimlerinde Sayın Binali Yıldırım 15 bin oyla, bin  oyla ya da 2 oyla kazanmış olsaydı, bugün biz bunları konuşuyor olacak mıydık?"  ifadesini kullandı.

"MİLLET İRADESİNE SAYGI"

"Milletin adamı olarak yola çıkıp ve vesayetle mücadele ettiğini iddia  edip, her Mersin'e gittiğinde Arslan köylü kadınları gözleri yaşararak anlatan  Sayın Erdoğan, sizi millete şikayet ediyorum. 'Milli irade' diye diye gelip bugün  milli iradeye büyük bir saygısızlık tavrı içinde olmak, milletin adamı olma  yerine tek adam vesayetini kurma çabasıdır." değerlendirmesinde bulunan Akşener,  seçimlerin ardından yapılan itirazları da eleştirerek, konuşmasına şöyle devam  etti:

"Sayın Erdoğan'a sormak isterim. Kendisi dedi ki '24 ilçede oy aldık,  belediye meclis üyelerinin de çoğunluğu bizde. Hani ne yapacak bu belediye  başkanı?' Peki, o aynı zarfın içinden çıkan belediye meclis üyesi onayını kabul  ediyorsunuz, büyükşehir onayını kabul etmiyorsunuz. Bu nasıl bir çifte  standarttır ve bu nasıl hukuk katliamıdır,  bu nasıl bir milli iradeye  saygısızlıktır?  31 Mart akşamı Sayın Erdoğan'ın hem Ankara hem İstanbul'da  yaptığı konuşma mutedil ve sağ duyulu bir konuşmaydı. Aradan geçen zaman  içiresinde ne oldu, kim ve kimler kulağına fısıldadı ki bugün bulunduğu noktaya  geldi. Bir kere daha söylüyorum, o mutedil konuşmanın üzerine bugün gelinen  noktada aradan geçen 10 günde Sayın Erdoğan'ın kulağına kim ve kimler neyi  fısıldamıştır ki bugünkü noktaya gelinmiştir? Bunun cevabının aziz ve gazi  milletimize verilmesi gerekmektedir."

Sandık görevlilerine ilişkin de şikayetlerin bulunduğu belirten  Akşener, "Sandık başkanlarının, devlet memuru olan sandık görevlilerinin asker  olduğuna dair bir şikayeti vardır Sayın Erdoğan'ın. Sormak isterim, Kocaeli'nde,  köylerde imamlar görevlendirildi, camiyi, namaz kıldırmayı bırakıp köylerde  sandık başkanları olan imamlarımız var. Bunları tayin eden biz miyiz, ben miyim?  Bunları tayin eden sizsiniz, bunların tamamı devlet memuru. Daha önceki  seçimlerde öğretmen ve sivil devlet memurlarının görevli olduğu bir sistemi siz  niye değiştirdiniz?" diye konuştu.

FETÖ soruşturmalarına değinen ve "Niye mücadelenizi doğru dürüst  yapmıyorsunuz?" diye soran Akşener, sözlerine şöyle sürdürdü:

"Sayın Erdoğan'ın partisinin başlangıcında yer almış birisiyim.  Partisinin önemli bir bölümü bizim evimizde konuşularak kuruldu. Açık, net  söylemeliyim ki Sayın Erdoğan o gün 'cemaat' denilen bugün FETÖ denilen o grubu  karşı uzaktı. Aradan ne zaman geçti, ne oldu, kim ya da kimler Sayın Erdoğan'ı o  masaya o grupla, bugün 'terör örgütü' diye tanımladığımız o örgütle masaya  oturdu. Hem eğitimi hem yargıyı hem orduyu hem polisi bu örgüte teslim ettiren  irade Sayın Erdoğan'a nedir? Bu iki sorunun, yani o mutedil konuşmayla bugün  gelinen noktadaki çelişki ve bizatihi bildiğim o partinin kurucusu olmak üzere  yola çıkıp, bunun üzerinde her türlü konuşmanın yapıldığı bir süreçte biliyorum  ki Sayın Erdoğan en çok alkışlandığı dönemde bile o gruba karşıydı, uzaktı. Aynı  şeyden bahsediyorum, kim oturttu kardeşim seni, kimler oturttu o masaya?

"TÜRKİYE'Yİ EYALETLERE BÖLME ANLAMINI TAŞIYAN BİR TEKLİF"

Meral Akşener, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile konuşmalarına  ilişkin de şu görüşlerini paylaştı:

"AK Parti'nin adayları Türkiye genelinde kazanıncaya kadar  Türkiye'deki seçimlerin tümünü iptal edin ve kazanıncaya kadar seçim yapın. Böyle  bir şey olabilir mi? 12 Eylül'de biz bunu yaşamadık. Bir darbe liderinin yönettiği Türkiye'de bunu biz yaşamadık. Rahmetli Özal Başbakan seçildiğinde çok rahat bir  şekilde mazbatasını alıp Başbakan oldu ve Evren tarafından da tebrik edildi ve  yoluna devam etti. Bir faturayı da ortağına kesmelidir. Bir çukur kazıp hepimizi  içine düşürmeye çalışan ortağına o faturayı kesmelidir."

Akşener, Binali Yıldırım'a yönelik de eleştirilerde bulunarak, "Siz bu  ülkede bakanlık, başbakanlık, iktidar partisinin genel başkanlığı, Meclis  başkanlığı yaptınız ve aday oldunuz. Tarih sizi böyle yazmasın. Bu partinizin  içindeki beceriksiz, kifayetsiz insanların ortaya koyduğu tavrın önüne geçin. Biz  sizi mutedil bir devlet adamı olarak tanırız. Buradan teklifte bulunmak  istiyorum, Sayın Binali Yıldırım, Sayın Erdoğan hemen Mustafa Şentop Beyefendi'yi  istifa ettirin. Meclis Başkanlığına Sayın Binali Yıldırım Beyefendi'yi aday  gösterin, İYİ Parti olarak kendisine oy vereceğiz." diye konuştu.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)