BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemİlber Ortaylı'dan flaş 'soyağacı' açıklaması----

İlber Ortaylı'dan flaş 'soyağacı' açıklaması

İlber Ortaylı'dan flaş 'soyağacı' açıklaması
08 Nisan 2018 - 14:20 www.finansgundem.com

Tarihçi yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, e-Devlet'te patlayan 'soyağacı sorgulama' uygulamasına ilişkin kayıtların neden 1854 öncesine gidilemediğini açıkladı...

Tarihçi yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, "Nüfus kayıtlarımızın ne kadar zayıf olduğu son olaylarda görülüyor. Herkese bir şecere çıkarıyorlar. Kimse 1854'ten geri gidemiyor ama bu demek değil ki soysuz bir milletiz. Hayır, sadece kayıt tutmayan bir milletiz." dedi.

Ortaylı, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Konferans Salonu'nda  düzenlenen "Türklerin Serüveni" konulu söyleşide yaptığı konuşmada, Türklerin çok  asil bir millet olduğunu ve bunun dünya tarihçileri tarafından her zaman kabul  görüldüğünü belirtti.

Osmanlı döneminde ele geçirilen topraklarda, insanların dili ve ırkına  dokunulmadığı için birçok Avrupa ülkesinin soyunu kaybetmediğini ifade eden  Ortaylı, Türklerin bu anlamda Avrupa ve Arap coğrafyasında birçok ırkın  kaybolmamasını sağladığını aktardı.

Ortaylı, Türk milletinin soyunun asil olduğunu ancak kayıt altına  alınmadığını vurgulayarak "Nüfus kayıtlarımızın ne kadar zayıf olduğu son  olaylarda görülüyor. Herkese bir şecere çıkarıyorlar. Kimse 1854'ten geri  gidemiyor ama bu demek değil ki soysuz bir milletiz. Hayır, sadece kayıt tutmayan  bir milletiz. Onun için bu zaaftan faydalanıp, insanların soyları üzerinde  konuşanlar hem cahildir hem zihinleri geridir." diye konuştu.

Türklerin şecerelerinin yaşadıkları köy ve mahalle nezdinde kayıtlı  olduğuna dikkati çeken Ortaylı, "Batıdaki bir aristokratın şecere kaydı ise  kalede veya kilisede saklıdır. Bu onlar için çok önemli çünkü o şecere sayesinde  imtiyazlıdırlar. 16. yüzyıla kadar gider bir ailenin soyu." dedi.

Programın yapıldığı salonun dolması üzerine dışarıda kalan öğrenciler,  söyleşiyi koridorlara kurulan ekranlardan takip etti.

YORUMLAR (4)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Misafir09 Nisan 2018 11:35

    Arşivler orada ve açık kimseye kapalı felan değil, osmanlıca öğrenmek en fazla 6 ay-1 yıllık bir çaba gerektiriyor. Gerçekten isteyen biri bunu öğrenebilir ve gidip arşivlerde araştırma yapabilir. Lakin memleketimiz insanı ciddi anlamda okuma ve yazma özürlü olduğundan böyle bir çaba ancak bir avuç insan tarafından sürdürülüyor. Diğerleri ise cehaletlerine rağmen bilmedikleri konular üzerinden fikir yürütebilecek kadar cesur. Allah bizi bu tür cahillerden korusun

  • Fehmi09 Nisan 2018 00:27

    Kayit tutmayan bir milletten cok arastirma yapmayan okumayan bir mir millet denilse daha yerinde olurdu osmanli arsivleri kagit fabrikalarina gitmis tarih bitmemis arsivlerde turklerden cok yabanci arastirmacilar var kagit olarak satilsada arsivimiz yinede arastirildikca bilgilere ulasilabiliyor

  • Şimşek08 Nisan 2018 19:07

    Osmanlının Nüfus kayıtları zayıf ama vergi, tapu ve adli kayıtları süper. Vergi alabilmek için Osmanlı vergi,muhasebe kayıtlarını çok iyi tutmuş, incelenirse çok çok eskilere gidilir. Balkanlarda arşivler yanıp kül olup yokedilmiştir ve Türkiyenin büyük bölümü Balkan göçmenidir ama Anadoluda yaşadıysa daha kolay bulunur. Eski Türkçe bilen ve milyon evrakı inceleyebilecek uzmanlara ihtiyaç var o yüzden zor.

  • Yaşa Atatürk08 Nisan 2018 14:56

    Sn hocam orjinal türkler zaten yüz tipi, göz tipi , vücut tipi ile kendilerini belli ediyor. Yörüklere ,türkmenlere , türki cumhuriyetlere bakarsanız bunu görürsünüz. Kırılanlar da yine fenotipik olarak türke benzerler. Ama irlandaliya, ingilize, ruma, gürcüye, rusa, ermeniye benzeyen devşirmeler de az değil hatta çoklukta. Gazi Mustafa Kemal Atatürk sayesindedir çoğunluğun kendini türk hissetmesi. Onu eleştiren bir yığın tipsiz devşirme onun sayesinde kendini türk sanıp bir ideolojiye , felsefeye, siyasete sarılabilmiştir. Atatürk sayesinde kendini türk sanıp Atatürkü türk değil diye eleştirenler onun sayesinde dinlerini yaşayabiliyorlar, onun sayesinde bu ulkenin ekmeğini yiyebiliyorlar. Bu da ilginç bir çelişkidir.