BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemErdoğan'dan flaş 'meydan' açıklaması----

Erdoğan'dan flaş 'meydan' açıklaması

Erdoğan'dan flaş 'meydan' açıklaması
23 Eylül 2015 - 06:53 www.finansgundem.com

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Haziran öncesi gibi meydanlara inip inmeyeceği sorusuna "7 Haziran programları gibi bir program olmayacak" yanıtını verdi

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 1 Kasım’da seçilecek milletvekillerine yönelik yaptığı ve büyük tartışma yaratan “milli, yerli” sözlerine açıklık getirdi. Erdoğan, “Etnik tanım yapmak değil işin aslı, bu ülkeye aidiyet hissiyle bağlı olacak, bu ülkenin tüm halkına hizmet aşkıyla yanıp yoğrulacak, biz bunu kastediyoruz” dedi. Erdoğan, 7 Haziran'dan önce yaptığı gibi meydanlara inip inmeyeceği sorusuna ise "7 Haziran programları gibi bir program olmayacak" şeklinde yanıt verdi.

Erdoğan, Kanal 7’de dün akşam, “Gerçekten bu vatanın sevdasıyla yaşayan nice Kürt kardeşlerim var, Lazı, Çerkezi, Romanı, Abazası var, bunlar yerlidir, millidir. Milli olmak için illa Türk olmak gerekmiyor” dedi ve şöyle konuştu:

NE YERLİ NE MİLLİ OLAMAZ

“Polisi, askeri öldürenler bu ülkenin ne yerli ne milli evladı olamaz, onlar bu ülkenin düşmanıdır, katilidir. HDP onların desteğiyle ayakta kalmaya çalışıyor. Zulme rıza zulümdür. Burada bir zulüm, katliamlar var, bunlara destek verenler de ortağıdır. 15 yaşındaki Yasin Börü’yü, 12 yaşındaki bir evladımızı bu şekilde öldürenler yerli milli olabilir mi. Ölen de Kürt öldüren de, bunlar Kürtlüğün istismarını yapıyor. Benim Kürt kardeşlerim adına bunların bu ülkede yaptıkları bir şey yok, Kürt kardeşlerime kazandırdıkları bir şey de yok.

MERKEZDEN DAHA ÖZERKLER

Ne demek öz yönetim. Yerel yönetimlerde özerklik. Bir defa şu anda yerel yönetimler öyle özerk ki; kendi meclisinde kararını alabiliyor mu alabiliyor, istediği gibi planını yapabiliyor mu, yapabiliyor, yerel yönetimler merkezi yönetimden daha özerktir. Yatırımlarda bütçede çok daha rahatsınız, merkezi yönetimde bu kadar rahat karar alamazsın. Bunlarda o özerklik olduğu için iş makinalarıyla o hendekleri açıyor, mayınları döşüyorlar, tamamıyla terörü kullanıyorlar.

NE BAKAN GİREBİLİR NE VEKİL

(Cizre) Ne bakan girebilir ne milletvekili, oraya böyle bir giriş olduğu zaman ‘ben teröristim’ demektir. Burada güvenlik güçleriyle tedbirini almış, herkesin can güvenliğini sağlamakla bunlar mükelleftir, niye giriyorsun. Orada bir yasak varsa ne işin var, yasak kalktığında girersin. Teröristi gerçek vatandaştan ayırt etmek için sokağa çıkma yasağını getirdik ki; gerçek vatandaş huzur içinde olsun. Zaten vatandaş diyor ki; bizi bunlara bırakmayın diyor. Artık herkes bunlardan illallah demiş. Gereği neyse biz sonuna kadar yapacağız. Bu cumhurbaşkanlığı makamını onlar tarafından farklı yorumlara sevk ediyorsa, bilsinler ki cumhurbaşkanı bu kararlılığında devam edecektir.

YÖNETİMİN DE EKSİKLERİ OLABİLİR

Valilere bir talimat verildi, ama örgüt bu süreci istismar etti. Yönetimin de bazı eksikleri olmuş olabilir. (Örgüt) Kendilerine göre bir güç devşirdiler. Şimdi de kararlı bir şekilde üzerlerine gidiliyor. Çözüm süreci buzdolabındadır, ne zaman şartlar normale döner, o zaman hayata geçer.”

7 HAZİRAN’DAKİ GİBİ MEYDANLARA ÇIKMAYACAĞIM

7 Haziran öncesinde devlete ait toplu açılış törenleriydi katıldığım, bu süreçte o tür pek açılış paketleri yok, çok az sayıda var ama özel sektörden bazı davetler geliyor, yatırımlarının açılışını yapmam için. Sinop’taki nükleer santralle ilgili Japonya’ya seyahatimin olma durumu var, ayrıca Avrupa’da bir nişan meselesi var, bir ödül verecekler, Brüksel’de ona katılacağım, Strazburg, ardından Almanya’da kapalı salon toplantısı, bunun dışında 7 Haziran programları gibi bir program olmayacak.

DAVUTOĞLU İLE BAZEN YORUM FARKIMIZ VAR

(Başbakanın performansını nasıl bulduğu sorusu üzerine) 13 ayın 5 ayı sıkıntılı geçti, bir de 7 Haziran öncesi söz konusu, bütün bunlara rağmen bir gayretle, koşturmacayla emek sergileniyor. Temennimiz 1 Kasım’daki kırılma noktası aşılabilirse o zaman çok daha farklı bir süreç olacaktır. Hep tek başına iktidar olduk, onun sağlamış olduğu heyecan, coşku, güç birliği yaparak tek ses, söylem birliği içinde çalışmaları yürüttük, onun için 1 Kasım’ı önemsiyorum. Bizim Davutoğlu ile ilişkilerimizde bir sıkıntı zaten söz konusu değil, bazen olayları yorumlamada farklılıklar olabilir, genelde hamdolsun iyi giden bir süreç var. 1 Kasım kırılma noktasıdır, eğer istikrar, güven, huzur, yerli ve milli bir yapı istiyorsak milletçe vereceğimiz oyun neyi belirleyeceğini çok iyi düşünmemiz lazım. İnanıyorum ki benim halkım kararını daha farklı vermelidir, çok iyi düşünmelidir, terör örgütünü arkasına almak suretiyle siyaset yapmak isteyenlere benim halkım meydanı bırakmayacaktır. Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır, buna bakılıp buna göre adım atılmalıdır.”

Doğan Grubu'nu hedef aldı

“(Sizin iktidarınızda özgürlük daha geriye mi gitti?) Buna ancak ben gülerim. Özgürlüğün bu kadar istismar edildiği bir dönem olmamıştır. Tek parti döneminde, yazılı medya, kitaplar nasıl toplatılırdı, şimdi şahsım başta olmak üzere aileme her türlü hakareti yapıyorlar, bu hakaretler karşısında sineme çekecek değilim, yargı yoluyla hesabının sorulmasını hukuk içinde istiyorum, başka başvuracağım bir yol yok. Diktatör diyorlar, diktatörün olduğu bir ülkede bu tür yayınlar yapılabilir mi, adamı yazdırmazlar, adam o ülkede barınamaz. Bizim ülkemizde ise istedikleri gibi cirit atıp ailemizin her türlü haremine giriyorlar, yapmadıkları hakaret kalmıyor, bir de utanmadan sıkılmadan bu kadar baskı olmadı diyorlar. 15 yıl önce ülkeyi medya patronları yönetirdi, hükümet kurup yıkarlardı, eli cebinde başbakanlarla konuşanları görmedik mi, ben kendisiyle görüştüm, biz dedi öyle dönemler oldu hükümet getirdik hükümet götürdük, bizzat söyledi, sayın Demirel, Özal, Tansu Hanım için bu tür şeyleri söyledi. Ben de Conrad Oteli’ndeki görüşmede, ‘Kusura bakma ben doğma büyüme Kasımpaşalıyım, hak bildiğim şeyden taviz vermem’ dedim. Şu ana kadar devleti isteğiniz gibi yönettiniz, hakkınız olanı alırsınız olmayanı da hiçbir zaman alamayacaksınız, bunu bilesiniz... Birçok yerlerde bu tür şeyleri yapmak istediler ama alamadılar, bundan dolayı da şurada terörle ilgili mücadele verilirken devletin yanında yer almıyorlar, maalesef bölücü örgütü arkasına alanlarla birlikte hareket ediyorlar, bu kadar açık net, gazeteleri de televizyonları da böyle çalışıyor. Paralel yapı da aynı şekilde, bölücü terör örgütünü arkasına alan bir siyasi partiyle nasıl içli dışlı olduklarını görmemek için kör olmak gerekir. Can tende olduğu sürece bu mücadeleyi sürdüreceğim. Bu ülkeye en üst şekilde zararlı olan örgüttür.”
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)